En çok hangisiyle övünürsünüz? Doğuştan gelen, sizi siz yaparken payınız olmayanlarla mı yoksa çalışıp çabalayarak elde ettiklerinizle mi? Ne yazık ki; kimi insanlar, kendi en küçük dahli bile olmadan sahip olduğu bazı özelliklerini kendi için övünç, başkaları için de aşağılama fırsatı olarak kullanmakta.
İnsanoğlu tarih boyunca çok acılar çekerek geldi bugüne… Güçlünün zayıf olanı ezmesi için hep nedenler oluşturuldu. Bu nedenleri yıkmak için de hep mücadele gerekti. O günlerden gelen kalıntılar ve yeni yeni oluşturulan insanoğlunun karanlık yanının ortaya çıkardığı kendini yukarlarda görme çabası hala acılara sebep oluyor.
Düşünün renginizden dolayı kölesiniz, renginizden dolayı otobüste farklı yere oturmak zorundasınız. Düşünün cinsiyetinizden dolayı insan kabul edilmiyorsunuz bile… Hastalığınız, fizyolojik sorunlarınız sizi ikinci sınıf yapıyor. Üstelik hiçbiri kendi seçiminiz değil? Üstelik bu hakkı kendilerinde görenlerin de kendi seçimi değil… Asil olmak, kraliyet ailesinden gelmenin avantajları… O gruba girebilmek için yapılanlar… Avantajları için din adamı olanlar… Kast sistemi… Düşününce siz de pek çok örnek bulabilirsiniz.
Neden kendiyle değil de kendinin yapmadıklarıyla övünür insanoğlu ya da yerilir? Kendi yapamadıklarının acısı mı yaptırır yoksa kendini o gruba ait hissedip değerli görme çabası mı? Kişiden kişiye değişebilecek pek çok neden bulabiliriz. Bu nedenleri oluşturan, öğreten de bir şeyler var demek ki? Değerlerimizi öğrendiğimiz ailemiz, okulumuz, sokaklar, iş hayatı, sosyal gruplar, sanal gruplar…
Hepimiz her şeyi başaramayabiliriz. Eksiklerimiz, hatalarımız olabilir… Zayıflıklarımızı, başaramayacaklarımızı başkalarının başarıyla kapatırsak yolumuzu da kapatabiliriz. Övündüklerimiz bize yeter çünkü. Bu da bizi ileriye götürmez. Çocuklarımıza insan olmayı, insan haklarına saygılı olmayı, adaletli olmayı öğretmemiz lazım. Farklı grupların olmadığı ortamlarda yetişen çocuklar dışarıya kapalı olabilir, farklıyı bilmiyor olabilir, büyüdükçe karşılaşacak öğrenecek. Bu süreçte hatalar da yapabilirler. Kaynaştıkça hepimizin insan olduğunu öğreneceklerdir.
Evimizdeki sanal ortamla dünyamız daha büyük şimdi. Çocuklarımızın farklı renk, farklı ırk, farklı görünüş, farklı dinden arkadaşları olsun ki, öğrensin saygılı olmayı. Barışçıl bir dünya onların sayesinde olabilecektir belki. Biliyorum ki; onların bu güzel yanlarını kullanmak isteyenler de olacaktır, gerektiğinde gücünü ortaya koyabilmesi için de kendi donanımları da önemli… İste bu donanımları da onları değerli kılacaktır.
Futbolla pek ilgim olmasa da hatta pek sevmesem de futbolun insanları insanlık için birleştirmesi güzel bir artı değer olmuş. Hayatımıza kattığımız artı değerlerle insan olabilmek dileğiyle…