“Öfkelenir misiniz?” diye sorsam, “Evet” demeniz muhtemeldir. Çünkü öfke de diğer duygular gibi her bireyde olabilecek bir duygu. “Neye öfkelenirsiniz, öfkelenince neler yaparsınız?” diye sormaya devam etsem belki hemen cevaplar, belki de düşünürsünüz biraz. Bir kısmınız öfkeyle ilgili sorunlar yaşadığı için konuyla çok daha fazla ilgili olabilirsiniz ve hemen yaşadıklarınızı hatırlarsınız. Bir kısmınızsa pek farkında değildir, düşünür biraz. Öfke doğal bir duyguysa sorun olan ne? Bu yazımda bunu anlatmaya çalışacağım.
Öfke, bireyin kendisini engelleyen herhangi bir durum, olay veya kişiyle karşılaştığında ortaya çıkan doğal bir duygudur. Örneğin; bir beklentinin gerçekleşmemesi, anlaşılamama, kendini anlatamama, haksızlığa uğrama, hakaret veya saygısızlığa maruz kalma, sevdiğiniz birinin kaybı gibi durumlar. Elbette ki her bireyin öfkelendiği durumlar ve öfkelerini ifade etme biçimleri farklıdır. Sizi neler öfkelendirir? Biraz düşünün. Sadece öfkeyle kalmaz üzüntü, mutsuzluk, çaresizlik, hayal kırıklığı, umutsuzluk gibi başka duygular da eklenebilir yanına.
Öfkelendiğinizde vücudunuzda ne gibi değişiklikler olur? Örneğin nefes almada güçlük, tansiyon yükselmesi, baş ağrısı, terleme, titreme, uykusuzluk. Bireyin öfkelendiğinde vücudunda ne gibi değişikliklerin olduğunu bilmesi, öfkenin farkına varabilmesi, başka sorunlara yol açmadan engellenebilmesi için önemlidir. Sesin yükselmesi, titremesi, düşündüklerini ifade edememe veya öfkeden dolayı küfretme, tehditte bulunma iletişim sorunlarına da yol açar. Öfkesini ifade etmek için bahane arayanlara da tanık olmuşsunuzdur. Çoğunlukla da sorunla ilgisi olmayan bir yakınına bağırır çağırır, tartışır. Sonra da pişmanlık duyabilir. Öfkelendiğinde iletişim kuramayıp düşündüklerini ifade edememe, çekinme, ağlama da ortaya çıkan sorunlardandır.
Öfkelendiğinizde zihinsel özellikleriniz de etkilenebilir. Unutkanlık, motivasyon eksikliği, kaygının artması gibi sorunlar da yaşayabilirsiniz.
Öfke; normal ve herkes tarafından hissedilebilecek güçlü bir duygudur. Ancak öfke bir davranış değildir. Öfkenin davranışa dönüşmüş şekillerinden biri saldırganlıktır. Saldırganlık öfkenin doğru biçimde ifade edilememesinden kaynaklanır. Saldırgan davranış da kişinin ilişkilerini, ailesini, iş hayatını etkiler, sorunlar oluşturur. Vurmak, kırmak, bağırmak gibi davranışlar en belirgin saldırgan davranışlardır. Kişi istesin veya istemesin saldırgan davranış, çevredeki insanları da öfkelendirir ve onların da öfkesi davranışa dönüşürse istenmeyen durumlar oluşabilir.
Öfke duygusu, en küçük bir kızgınlıktan en şiddetli saldırganlığa kadar farklı davranışlara dönüşebilen bir duygudur. Öfkenin şiddeti kişiye, olaya ve duruma göre değişebilmektedir. Öfke bireyin kendi kişisel sorunlarından kaynaklanabileceği gibi daha önceden yaşanmış üzücü, can sıkıcı veya travmatik bir olayın hatırlanması sonucu da ortaya çıkabilir. Hatta birey, karşısındaki bir başkasını hatırlattığı için bile öfke duyulabilir. Kaynağı her ne olursa olsun önemli olan nokta, öfkeyi doğru biçimde ifade edebilmektir.
Bazı insanların öfkelendiğini pek görmeyiz. Ancak hiçbir zaman öfkelenmiyormuş gibi görünse de bireyin öfkelendiği zamanlar vardır. Böyle bir insanın öfkesini çeşitli sebeplerle bastırdığı, içine attığı akla gelmelidir. Çünkü her insan öfkelenir. Kiminin öfkesi şiddetlidir, kimininki hafif düzeydedir. Kimi öfkesini kontrol altında tutabilir, kimi tutamaz. Önemli olan öfkenin doğal bir duygu olduğunu kabul etmek ve doğru ifade biçimini geliştirebilmektir. Bu şekilde bastırılan ve biriktirilen öfkenin bir zaman gelip patlaması, yani saldırgan davranış olarak ortaya çıkması olasıdır. Bastırılan ve ifade edilmeyen öfkenin kaygı ve depresyona neden olduğu da bilinmektedir. İfade edilmeyen öfke kişiler arası ilişkileri bozabilmekte hatta birtakım fiziksel sıkıntıların doğmasına neden olabilmektedir. Baş ağrısı, mide ağrısı, solunum problemleri, cilt rahatsızlıkları, kabızlık, sinir sisteminde bozulmalar olabilir.
Öfkenin kontrol altına alınması, doğru biçimde ifade edilmesi fiziksel, zihinsel, davranışsal pek çok sorunu önleyecektir. Öfkemizi nasıl kontrol altına alabileceğimizi de bir başka yazımda anlatmaya çalışacağım.