Takvimler müjdeyi verdi “Bahar geliyor”. Heyecan duydunuz mu içinizde? Kıpırdanma başladı mı içinizde sürgün veren taze dallar gibi? Dallarım eskimiş diye mi düşünüyorsunuz yoksa? Kış geçti, dinlendiniz, çabalarsanız kıpırdanma başlayacak ruhunuzda, bedeninizde… Hissedeceksiniz, kuruyan dallara ulaşan can suyunu. Merak etme o can suyu sende, sadece farkına var.
Küresel olarak zor günlerden geçiyoruz. Savaşımız gözümüzle görmediğimiz bir virüsle… Bilim kurgu filmleri gerçek olmuş gibi. Umudumuz azalıyor, artıyor. İyi haberlerle umutlanıyoruz, artan vakalar, kaybettiklerimizle karamsarlaşıyoruz. Sizi en çok neler etkiledi? Ekonomik sorunlar, çocukların eğitimi, evde kalmak zorunda olmak, sosyalleşememek ve bütün sorunların bizde bıraktığı etki, İyi hissedebilmek için neler denediniz? Denediniz olmadı mı? Vazgeçmeyin. Vazgeçtiğinizde korkunuza yenik düşersiniz. Siz yenik düşerseniz, ben yenik düşersem, biz yenik düşersek dünyamızın gidişatı ne olur? Yeni iyi haberlere hasretiz. Aşı bu haberlerden biriydi ve aşılanma takvimimiz ilerliyor. Zaman da ilerlemiş mücadelede bir yılı geride bırakmış olduk. Hayatta ne mücadeleleriniz oldu kim bilir. Pek çoğu daha da olacak. Çocuklara da mücadele etmeyi öğreteceğiz. Psikolojik sağlamlık da böyle gelişecek.
Baharın gelişi uyanıştır. Doğa uyanırken biz de zihinsel, ruhsal uyanışımızı gerçekleştirebiliriz. Hedefleriniz neler? Neler yapmak istiyorsunuz? Öncelikleriniz neler? Sırayla başlama zamanı artık. Yaşıyoruz ve sorunları kaçarak çözemeyiz. Yavaş yavaş çözmeye odaklanalım yapabildiklerimizi. Yapamayacaklarımız var elbette ve yapamayacağınız için endişelenirken çözebileceğiniz sorunlar da bekliyor. Bu yüzden bir yerlerden başlamak lazım.
Bahar dolu bir sayfa açalım hayatımızda. Can suyumuz da kendimiz olalım. Yapabildiklerimizin, elimizdekilerin kıymetini bilirken, mutlu olmaya, yapabileceklerimiz için çabalamaya çalışalım.