Her ülkenin olduğu gibi, her şehrin, her bölgenin, her ilçenin ve her köyünde kendine has karakteri ve kimliği olduğuna inanırım.
Rize yüz ölçümü bakımından Türkiye’nin en küçük illerindendir, ama her alanda ki etkinliği çok fazladır. Keza Çayeli İlçemizde öyledir. Bizim Senoz Vadisinin de çok değerli ve başarılı insanlar yetiştirdiğini biliyoruz.
Doğup büyüdüğüm köy olan Başköy’le ilgili yaptığım araştırmalarım sonucunda sizlerin de ilgisini çekeceğine inandığım birbirinden ilginç birçok sonuç ile karşılaştım köyümüzde doğup büyüyen ve Türkiye çapında başarılı olan insanlarımıza dair.
Bu bilgilerin kaybolup gitmesine gönlüm razı olmadığı için yakında çıkarmayı düşündüğüm “Tulum’un Gizemi” adında ki kitabımda yer verdim ve Çay Haber okuyucusuyla da paylaşmak istedim.
Senoz Vadisinin; Çayeli’nden yola çıktıktan sonra; Çataldere, Uzundere ve Başköy tarafından Kaçkar Dağlarına doğru üç çıkışı olduğunu biliyoruz.
Bu çıkışlardan biri olan Başköy; benim benzetmemle “Dünyanın en güzel köyü Başköy” kendine has özellikleri olan bir köyümüzdür. Başköy Köyü; sadece Senoz Vadisi, Çayeli, Rize’de değil tüm Türkiye’de bilinir bir iş yapma veya tanınma özelliği olan insanlar çıkarmayı başarmıştır küçük bir köy olmasına rağmen.
Şimdi yazacağım bilgileri görünce sizlerde hayret edecek ve bana hak vereceksiniz!
İnsanı belli bir tarihten sonra anlatıp yâd etmezseniz unutulur gider düşüncesinden hareketle bu bilgileri yazdığımı da söylemeliyim.
Köyümüzde dünden bugüne yaşamış insanlarımızın önce hangi “ocaktan/evden” olduğunu sonrada yaptığı işi yazacağım.
Hacının Evi;
Merhum Mustafa Asim Bayraktar; bir siyasi partinin (MHP) Çayeli İlçe Başkanı olarak siyasete ve demokrasiye hizmet etmiştir.
Merhum Süleyman Bayraktar; Ankara’da yaşarken Türkiye’nin ilk voleybol hakemlerinden olmayı başarmıştır.
Peçon’nun Evi;
Merhum Ali Alemdar; Türkiye’de (İstanbul’da) büyük inşaat projelerinin altında imzası olan bir büyüğümüzdür. Onlardan iki tanesi de “Lütfi Kırdar Spor salonu ve Tuzla Harp Akademileri” binasıdır.
Merhum Mehmet Alemdar; değil Rize’de Türkiye’de bile milyonlarca ailenin evinde televizyon yokken, o Başköy’e daha elektrik bile gelmeden bir akü vasıtasıyla köyde TV kurup 78 Dünya kupasını köylülerine izletmişti.
Safiye Alemdar; Senoz Vadisinde ki çoğu köyde bile yaylacılık artık yapılmazken, o ilerleyen yaşına rağmen yayla kültürümüzü devam ettirmek için yaylalara giderek büyük fedakârlıklar yapmıştır.
Rıdvan Alemdar; Türk Polis Teşkilatının içinde ki en önemli birim olan “PÖH” (Polis Özel hareket) bünyesinde, içerde ve dışarda yuvalanan teröristlere aman vermeyen bir mücadelenin içerisinde devlete hizmet ediyor.
Kalyoncu’nun(İlyasın) evi;
Merhum Reşit Efendi; Osmanlı Devletinin son zamanlarında “Mahkeme Hâkim’i(Yargıç)” olarak görev yapmıştır. Daha önce merhum Reşit Kalyoncunun hayat hikâyesini yazmıştım.
Yağcı’nın Evi;
Merhum Abdurrahman Yağcı; İstanbul’un ilk taksicilerinden. Bizzat kulağımla duymuştum,1942 yılında İstanbul’da ki üç beş taksiciden birisi olduğunu.
Mustafa Yağcı; Türk Silahlı Kuvvetlerinde Kurmay Albay olarak görev yaparken, Azerbaycan’da askeri okulda öğretmen ve İsveç’te de “Askeri Ateşe” görevinde bulunmuştur.
Karayib’in Evi;
Merhum Ahmet Galip Efendi; Osmanlı Devletinin son “Mahkeme Reislerinden” ve “Sarıkamış Şehitlerindendir” kardeşi Hamit Efendi ile birlikte.
Merhum Fatma Akın; ilk defa zamanın Başbakanına (Mesut Yılmaz) “memleketi iyi idare edin çağrısında bulunduğu için” o günün en çok satan gazetesi tarafından manşete çıkmıştı.
Merhum Hamit Akın; kardeşleriyle birlikte İstanbul Kadıköy’de bulunan spor camiasının gözde mekânı olan “Fenerbahçe tesislerini” işletmişlerdir.
Merhum İbrahim Akın; Senoz Vadisinde bulunan dört köyün ortaklaşa kurduğu “kalkınma kooperatifine” başkan olmuş ve bu köylerde ki genç kızlarımızın bir meslek sahibi olması için büyük bir çaba göstermiştir.
Şaban Akın; Çayeli Kaymakamının ve Başköylülerin isteği üzerine genç yaşta muhtar olduğu zaman “Türkiye’nin en genç muhtarı unvanını” almıştı.
Hasan Basri Akın; bir kamu bankasında üst düzey yöneticilik yaparak Türk ekonomisine katkı sağlamaktadır.
Serkan Akın; Türk Silahlı kuvvetleri tarafından Bosna Hersek’e götürülen Türk Barış birliğinde Mehmetçik olarak görev yapmıştır.
Büşra Akın; Bülent Ecevit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun olduktan sonra öğretmenlik yapmaya başlayan ve aynı zamanda “İnternetin Çocukların Ahlaki Gelişimine Etkisi” üzerine hazırladığı ve basıma hazır olan kitabın sahibi.
Kalenci’nin (Kalyoncu) Evi;
Merhum Mustafa Kalyoncu; Fenni Sünnetçiliği sadece Çayeli’nde yapmadı, Avrupa’da yaşayan gurbetçi çocukları da sünnet ederek büyük bir hizmetin altına imza atmıştı.
Sabri Kalyoncu; İstanbul Eczacılar Birliği Başkanı olarak uzun yıllar hizmet vermiştir İstanbulluya.
Reşit Kalyoncu; İnşaat mühendisi olarak gittiği Türkmenistan’da, yeni bağımsızlığını kazanan bu ülkede, büyük devlet binalarının projelerinin altına imzasını atmıştır.
Kasım Kalyoncu; Türkiye Vagon fabrikasında daire başkanı olarak hizmet vermiştir.
Özge Kalyoncu; besteci, söz yazarı ve icracısı, birçok önemli dizinin “dizi müziklerini” yaptı. Küçük Hanımefendi dizisi müzikleri ona ait.
Kahraman’ın (Karmon) Evi;
Osman Kahraman; İstanbul, Beyoğlu İstiklal Caddesinde “deri çanta üzerine” dükkân açarak İstanbulluya hizmet vererek bir ilki gerçekleştirmiştir.
Merhum Hüseyin Güney Yılmaz. Çayeli Maden İşletmelerinin ilk çalışanlarından.Çalıştığı birçok iş kolunda sendikal faaliyetlerde bulunarak işçinin alın terinin kurumadan hakkının alınması için yıllarca mücadele etti.
Aydın Kahraman; Türkiye profesyonel lig tarihinde en fazla transfer gerçekleştiren Türk futbolcusu unvanına sahiptir.
Hacımusa’nın Evi;
Merhum Abdurrahman Baldaş; Ankara’da bulunan “Atatürk Orman Çiftliğinde” yönetici olarak yıllarca devlete hizmet etmiştir.
Şaban Baldaş; İstanbul’da siyaset yaptı. Beyoğlu Belediye başkan yardımcılığı görevini ifa etti.
Harabet’in Evi;
Merhum Osman Yılmaztürk Efendi; Hopa Gümrükler Müdürü olarak devlete hizmet vermiştir.
Hakan Yılmaztürk; 15 Temmuz’da yapılmaya çalışılan alçak darbe teşebbüsü gazisidir.
Osman Yılmaztürk; ağaç oyma sanatkârı. Türkiye’nin önemli Camilerinin minber ve mıhrap işçiliğini yaptı. En önemli eserlerinden biriside yakın zamanda yaptığı “Rize Kıble Dağı Camisinin” minberidir.
Ebru Yılmaztürk; Endüstri Mühendisi. Aynı zamanda büyük ses getiren sosyal sorumluluk projelerinde yer aldı. Eğitiminin bir kısmını yurt dışında tamamladı.
Şeyhoğlu’nun Evi;
Necmi Bilgin; Karatede Türkiye Şampiyonu olarak adını tüm Türkiye’ye duyurmuştur.
Şadiman’ın Evi;
Yaşar Akdağ; Sakarya’da ürettiği kaliteli mobilya ürünleriyle birlikte bir Türkiye markası olmayı başarabilmiştir.
Hüseyin Akdağ; Fuar Organizatörü. Türkiye’nin birçok bölgesinde kitap fuarı organizasyonu yaparak önemli yazarları halkla buluşturmaya devam ediyor.
Müftünün Evi;
Merhum Davut Okumuş; Rusya’ya giderek fırıncılık yapmıştır. Türkiye’ye döndükten sonra bizzat kendisinin anlattığına göre İstanbul’da ilk defa “francala ekmeği” kendisi üretmiştir.
Oğuzhan Okumuş; genç kuşak “tulum sanatçılarından” olan Oğuzhan başarılı çalışmalarıyla göz dolduruyor.
Ğelinin Evi;
Ahmet Ambar; Müftü ve öğretmen olarak yıllarca hizmet verdi devlete.
Mehmetefendi’nin Evi;
Mustafa Bilal Ambar; Eti Maden İşletmeleri bünyesinde bulunan “Bigadiç Bor İşletmelerinde” İşletme Müdürü olarak hizmet vermektedir.
İsmail Ambar; İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde bulunan İSKİ İşletmesinde müdür.
Haciahmet’in Evi;
Muhammet Ambar; 15 Temmuz alçak darbe teşebbüsünde Şehit düşen bir kardeşimizdi.
Son olarak bu bilgileri sizinle paylaşan ve yıllardır Çay Haber gibi birçok haber sitesinde ve dergide âcizane bir şeyler karalayan bendeniz; bir grup arkadaşımla birlikte Rize’de ilk defa ofset ve renkli basılan “Kaçkar Gazetesi” adıyla bir gazete çıkarmayı başarabilmiştik.
Görüşmek üzere; Allah’a emanet olun…