Lige verilen zorunlu aranın ardından iyi bir başlangıç yapıp Galatasaray'ı üstün bir oyunla mağlup eden Çaykur Rizespor, deplasmanda çıktığı Antalya maçından eli boş dönünce yeniden ara öncesindeki haleti ruhiyesine dönüş yapmıştı.
Ligde her maçın final havasında olduğu şu haftalarda Denizlispor gibi direkt rakibi olan bir takımla evinde karşılaşan Çaykur Rizespor sahaya mutlak galibiyet parolasıyla çıktı. Rakip Denizlispor'da Recep Niyaz ve Onazi sakat, Zeki Yavru ve Oğuz Yılmaz ise kart cazalarından ötürü maçta forma giyemedi. Geçtiğimiz hafta Beşiktaşa karşı ağır bir yenilgi alan Denizlispor'un hocası Bülent Uygun kadroda bazı değişikliklere de gidince, Denizlispor alışılmışın dışında bir 11le sahaya çıktı. Geçen haftadan farklı olarak 11e monte ettiği Özgür ve Estupinan etkili oyunlarıyla göz doldurdu.
Çaykur Rizespor'un Teknik Direktörü Ünal Karaman ise geçtiğimiz hafta Antalyaspor'a karşı sahada varlık gösteremeyen ilk 11e Boldrin takviyesi dışında bir değişiklik yapmadan sahaya sürdü.
Maçın ilk yarısında Denizlispor'un, Ç. Rizespor'a nazaran daha etkili olduğunu söylemek mümkün. Orta sahada kuramadığımız üstünlük rakibin çok kolay atak yapmasına olanak sağladı. Topu ileriye taşıması beklenen Samudio, Boldrin ve Tunay Torun 3lüsü de maça iyi başlayamayınca oyun üstünlüğünü eline alan Denizlispor, eski oyuncumuz Özgür Çek'in sağ kanattan geliştirdiği ataklarla kalesinde iki gol gördü. Yan toplardaki zaafiyetimizden çok iyi faydalanan Denizlispor takımı ilk golü adam paylaşımını yapamayan savunmamız, ikinci golü de santraforvari bir kafa vuruşuyla Tarık Çetin'i mağlup eden(!) Fernandes sayesinde buldu. Deplasmanda 2-0 'ı yakalamanın verdiği rahatlıkla defansa çekilen Denizlispor topu bize verdi ve skoru korumaya yönelik oyun anlayışını sahaya yansıtmaya başladı.
Dakikalar 40ı gösterirken son haftaların etkisiz ismi Moroziuk sağ kanattan taşıdığı topu şık bir ortayla ceza sahasına kesti. Ç. Rizespor'un tecrübeli golcüsü Milan Skoda da bu servisi değerlendirdi ve gerçek bir santrafor vuruşuyla topu kalenin sağ üst kısmına yolladı. Skoru 1-2 ye getiren Skoda takımın yeniden oyuna tutunmasını ve devre arasına moralli girmesini sağladı. Golün hazırlayıcısı Moroziuk ise tıpkı kamikaze uçuşu yapan Japon pilotlar gibi görevini yaptıktan sonra sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kaldı.
İlk yarıyı tamamlayan kadroyla ikinci yarıya başlayan Ç. Rizespor takımı 40. dakikada gelen golün de moraliyle etkili oldu. İkinci yarıya daha iyi başlayan hücum hattımıza Orhan ve Melnjak'ta ofansif yönden destek olunca ikinci yarıda başka bir Rizespor izledik. İstekli ve arzulu oyun meyvesini dakikalar 70i gösterdiğinde verdi. Boldrin'in kendi becerisiyle yarattığı pozisyon sonucu çektiği şut Denizlispor defansından Ben Youssef'e çarpıp kaleciyi Tolgahan'ı kontrpiyede bırakınca Denizlispor İvanildo'nun ilk yarıdaki ikramını boş çevirmemiş oldu. Bu golle skoru 2-2 ye getiren takımımız maçın 4. çeyreğine acaba 3. golü de bulabilir miyiz ümidiyle girdi.
Boldrin'in golünden sadece 5 dakika sonra Orhan'ın sağ kanattan taşıdığı topta ikinci yarı oyuna giren Yan Sasse müsait bir pozisyonda topla buluştu. Kaleciyle karşı karşıya pozisyonda topu auta gönderdi. Ancak bu şutun hemen öncesinde Denizlispor'dan Hadi Sacko topa elle müdahale etti. Hakem Cüneyt Çakır bu pozisyonda penaltıyı es geçince belkide galibiyet golünü getirecek penaltı atışı kullanılamadı. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca, maç 2-2lik beraberlikle sonuçlandı. Deplasmanda direkt rakibi olan takımdan beraberlik alarak puan farkını koruyan Denizlispor evine mutlu dönerken, düşme hattının sıcaklığını ensesinde hisseden Ç. Rizespor son 5 haftaya ciddi tehlike altında girmiş oldu.
Ne demişler; "Kader, gayrete aşıktır." Sen sahada mücadele etmezsen top kendi kendine kaleye girmez. Elinden gelen tüm gayreti ortaya koyup tevekkül etmek gerekir. Ligin artık sonuna geliyoruz. Önümüzdeki 5 maçın 4ü 6 puanlık maçlar. Konya, Kayseri, Kasımpaşa ve Yeni Malatya... Hepsi de düşme korkusu yaşayan takımlar. Karalar bağlamanın kimseye bir faydası yok. Yapmamız gereken şey Galatasaray maçının tamamında ve bu maçın ikinci yarısında oynayabildiğimiz istekli, arzulu, baskılı oyunu oynamak. Biz bu oyunu sahaya yansıttığımız sürece yenemeyeceğimiz takım olmaz. Ancak aynı kadroda ısrar edilecekse, Ivanildo ve Vetrih gibi faydadan çok zararı olan topçular formayı almaya devam edecekse hiç kendimizi kandırmayalım bu takım bu ligde kalamaz.
Ünal Karaman Hocamın da bunların farkında olduğunu özellikle Ivanildo Fernandes'in artık forma şansı bulamayacağını düşünüyorum. Umarım yanılmam. Ünal Hocama güvenimiz tam. Son 5 haftada takımı toparlayacak ve gemiyi sağ salim limana yanaştıracaktır.
Konyaspor karşısında Çaykur Rizespor'umuza başarılar dilerim.
Kalın sağlıcakla...