Emperyalizmin asırlardan beri Anadolu Coğrafyasını yurt yapan Türkler üzerinde oynadıkları oyunlar ve sinsi hain emelleri 15 Temmuz 2016 gecesi bir kez daha suya düştü!..
Türk Milletinin içine sinsice yerleştirilen sözde dini hassasiyetli görünümlü bir terör örgütü kanalıyla vatan toprakları üzerinde etkili olmaya çalışan emperyalizm bir defa daha Anadolu’nun temiz, mert insanlarının sert duvarına toslayarak; Türk Milletinin terör örgütünün zulmünden ve emperyalizmin tahakkümünden kurtulmasına vesile oldu…
15 Temmuz ahlaksız kalkışmasından sonra şunu gururla söylemek istiyorum; Türk Milletinin bundan sonrada kılına dokunmak isteyenler artık bir defa değil bin defa düşünmek zorundadırlar!
Müslüman Türk Milletinin evlatları,; samimi ve büyük bir kararlılıkla vatanına kast etmeye çalışan yerli ve yabancı işbirlikçilerine okkalı bir tokat daha atarak “Anadolu Coğrafyasının” ebediyete kadar “Türk Yurdu” olarak kalacağını bütün cihana bir kez daha haykırmıştır!..
Artık daha uyanık ve şuurlu olarak diyebiliriz ki; Türk Milletinin evlatlarının bu kararlılığı kıyamete kadar Anadolu Coğrafyasında payidar olarak kalacaktır!
Bin asırdır Türk Milletine ebedi yurt olarak nasıp olan vatanımız; kendisini, hainlerin 15 Temmuz kalkışmasına siper eden evlatları sayesinde bir kez daha kurtarılmıştır.
Fetö ve işbirlikçilerinin, askeri, sivil ne kadar enkazı varsa, vatanın bağrından söküp atabilmiştir Türk Milleti…
O gece ve takip eden günlerde, milletimiz şehit ve gazileriyle birlikte, azmini ve kararlılığını bir kez daha gösterip, manevi gücünü bütün dünyaya haykırmıştır!
Türk Milletinin fedakâr ve gözü kara bir millet olduğunu bir kez daha bütün dünya dün olduğu gibi bugün de yaşadığımız çağda gördü. Bu millet bir tehlike kendisine yaklaşınca o felaketten ve tehlikeden kurtulmak için, içinden mutlaka kahramanlar çıkarır. O gece tüm millet kahramanlık destanı yazarak bütün övgülere mazhar olmuştur…
Yarın ki günde tarih bu kahramanların ismini altın harflerle yazacaktır…
Türk Milleti bu gibi tehlikeli anlarda diğer milletlerin gösterdiği kudret ve fedakârlığın on mislini her defasında gösterdiğini 15 Temmuz gecesi bir kez daha göstererek haklılığımızı teyit etmiştir!
İstiklal Şairimiz Mehmet Akif’in “ Top tüfekten daha sık gülle yağan mermiler/ Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler” dizelerini bugün “Kahraman milleti seyret ki bu tehdide güler” ifadesi olarak alıp bir duygu birlikteliği olarak sizlerle paylaşsam yanılmış olmam sanıyorum!
Türk Milleti tarihin derinliklerinden bugüne gelirken kahramanlık destanları yazarak büyük devletler ve medeniyetler kurmuştur. Birçok defa Anadolu Coğrafyasında istiklali tehlikeye düşse de, hayata kalabilmeyi sarsılmaz iradesi ve kahramanlığı sayesinde başarabilmiştir…
15 Temmuz gecesinde ki kararlı duruş, sadece Türk Milletinin değil bütün İslam Coğrafyasının ve mazlum milletlerin rahat nefes alması ve kendilerine olan güveni yeniden ve kararlı bir şekilde tesis etmesine de vesile olmuştur diye inanmaktayım…
Türk Dünyasının ve Müslüman dünyanın geleceğini teminat altına alan bu kahraman direnişten sonra; dünya üzerinde ki, dini hoşgörüyü, milli değerleri yeniden sağlamak ve insan sevgisini ispatlamak bundan sonrası için tek dileğimiz olmalıdır…
Bu topraklar için can veren, kan veren, şehitler ve gaziler ordusunu meydana getiren yiğit insanlarımızla ne kadar iftihar etsek azdır…
Şehit ve gazilerimiz için ne yapsak azdır. Onları minnet ve şükranla yâd ediyorum. İlk kurşunu atarak milletin kahramanlık destanı yazmasına vesile olan Astsubay Ömer Halis Demir’den başlayarak tüm şehitlerimize millet olarak çok şey borçluyuz…
Rizeli olan şehitlerimiz; Muhammet Ambar, Recep Büyük, Murat Naiboğlu, Onur Kılıç, Erhan Dural, Kemal Ekşi, Fatih Satır, Şuayp Seferoğlu, Selim Karakoç, Murat Akdemir, Fikret Yetim Öksüz ve Kader Sivri, tarihe isimlerini altın harflerle yazdıran hemşerilerimiz oldular…
Allah, vatan için kara toprağın kara bağrına düşen iki yüz kırk şehidimize rahmet eylesin…
Başta halamın oğlu sevgili kardeşim “Gazı Hakan Yılmaztürk” olmak üzere tüm Gazilerimize vatan savunmasında gösterdikleri üstün cesaretten dolayı saygı ve minnetlerimi Türk Milleti adına iletiyor, devletimizin gazilerimize sahip çıkmasını umut ediyorum…
Görüşmek üzere, Allah’a emanet olun…
(Not; Bu yazım 53 Rize Dergisinin son sayısında yayınlanmıştır.)