Yeni bir seçim yaşadık ve kazanan Ak Partisi oldu…Rizeli bu seçimde de unun çeşidine dahi bakmadan “bizden olsun da çamurdan olsun” anlayışı ve davranışıyla oyunu yeniden Ak Partisine verdi!...
Türkiye istatistik kurumu (TUİK) tarafından açıklanan il bazında ki istihdam göstergelerinde,2010 yılında en fazla kötüleşen iller sıralamasında Rize birinciliği diğer Karadeniz illeriyle birlikte paylaşmıştır deniliyor!...
Rize Kaçkar Gazetesinin 1995 Ocak sayısında “ayağa kalk Rizeli” üst başlığıyla, Rize’mizin acil çözüm bekleyen meselelerine atıf yapmış ve çözülmesini beklediğimiz sorunlarımızı tek tek maddeleştirmiştik!
Deva bulmayan göç ve işsizliğimizle birlikte,kangren haline dönüşen çay politikalarını eleştirmiş ve çözüm yolları göstermiştik!...
Rize’miz dün olduğu gibi bugün de göç veren iller sıralamasında en önlerde maalesef. Çaya alternatif ürünler ve istihdam alanları oluşturamamaktan dolayı Rizeli kendi doğduğu ve yaşamak istediği cennet parçasından büyük şehirlere göç etmek zorunda bırakılmıştır!...
Üretici dün olduğu gibi, Çay kurun yanlış politikaları yüzünden özel sektörün oyuncağı haline getirilmiştir. Rizeli,seçtiği politikacıların basiretsizliği ve beceriksizliği yüzünden emeğini alamamakta ve sıkıntılı bir hayat sürdürmek zorunda bırakılmıştır!...
Her dönem iktidarın cazibesine kendisini kaptıran benim hemşerilerim ,seçim sonucunda yaşadığı coğrafyada hayal kırıklıklarıyla baş başa bırakılmıştır!
“Bizden olsun çamurdan olsun” düşüncesi ile hareket eden Rizeli,dün Mesut Yılmaz’a gösterdiği toleransı bugün de Tayyip Erdoğan için göstermekte bir beis görmemektedir!...
Dedim ya, iktidarın cazibesine karşı benim hemşerilerim bunca sorunları karşısında “dut yemiş bülbüle” dönmüş, bir iki cılız sesin dışında kimseden çıt çıkmamıştır!
Rizelinin en önemli geçim kaynağı olan çay, her seçim dönemi koz olarak siyasiler tarafından kullanılabildiği kadar kullanılır,seçim geçti mi de, Rizelinin “ekmek teknesi” de kaderine terk edilir!...
Yağmur çamur demeden çay toplayarak evine ekmek götürme mücadelesi veren Rize insanının bugün aldığı ücret çok komik bir seviyededir…
Çayın politika malzemesi olmaktan çıkartılarak bölge insanımızın refah seviyesini yükseltmesine katkı olacak bir geçim kaynağı olması gerekirken,dün olduğu gibi bugünde spekülasyonlara kurban edilmektedir!...
Hep konuşulur medyada ve kamuoyunda çay fiyatı ve sorunları üzerinde Sayın Başbakanın 2002 seçimleri öncesi Rize Meydanındaki sözleri…Gelin sizi,Başbakanımızın Rize Kaçkar Gazetesinde yaptığı çay konusundaki açıklamalarına götüreyim ve Rizelinin çay meselesi niye çözülmezinin cevabını aramaya başlayalım!...
Hükümetin uyguladığı çay politikalarına nasıl bakıyorsunuz? diye sorduğumuz soruya bugünün Başbakanı hemşerimiz Tayyip Erdoğan şöyle cevap vermişti….
“Enflasyon Türkiye’de % 70’dır. Çaya enflasyon oranında bile artış vermiyorlar. Daha da önemlisi çay politikası böyle giderse çok yakında çay bitecek. Mesela makas olayı,çayı yeniletmemesi gibi çayın beslenmesini de ortadan kaldırıyor. Her sene çaylıkların belli bir bölümünün koparılıp yeniden ekilmesinin gündeme gelmesi bu olayın ciddiyetini ortaya koyuyor. Hükümet çaycıya hakkını vermediği için çay verimini artırıcı yönde de baskı yapamıyor. Üreticiye iyi bir rakam verilirse bu işe daha iyi yönelir…”
Sayın Başbakanımızın dün çay konusunda söylediklerini yorumsuz sizlerin taktirine sundum, okuyup ,dünle bugünü kıyaslamak da size düşer artık!
Sonuç olarak; görünen köy kılavuz istemez. Bu çay politikalarıyla Rize’den kaçış sürmeye devam edecektir. Yeşilden,maviden,temiz havadan,yayladan,canı gibi sevdiği memleketinden göç etmeye devam edecektir Rizeli….
Bunun nedeni de “ayağa kalkacağı yerde,her dönem kendisini iktidarın cazibesine” kaptıran Rizelinin ta kendisidir!...
Görüşmek üzere,Allah’a emanet olunuz…
Türkiye istatistik kurumu (TUİK) tarafından açıklanan il bazında ki istihdam göstergelerinde,2010 yılında en fazla kötüleşen iller sıralamasında Rize birinciliği diğer Karadeniz illeriyle birlikte paylaşmıştır deniliyor!...
Rize Kaçkar Gazetesinin 1995 Ocak sayısında “ayağa kalk Rizeli” üst başlığıyla, Rize’mizin acil çözüm bekleyen meselelerine atıf yapmış ve çözülmesini beklediğimiz sorunlarımızı tek tek maddeleştirmiştik!
Deva bulmayan göç ve işsizliğimizle birlikte,kangren haline dönüşen çay politikalarını eleştirmiş ve çözüm yolları göstermiştik!...
Rize’miz dün olduğu gibi bugün de göç veren iller sıralamasında en önlerde maalesef. Çaya alternatif ürünler ve istihdam alanları oluşturamamaktan dolayı Rizeli kendi doğduğu ve yaşamak istediği cennet parçasından büyük şehirlere göç etmek zorunda bırakılmıştır!...
Üretici dün olduğu gibi, Çay kurun yanlış politikaları yüzünden özel sektörün oyuncağı haline getirilmiştir. Rizeli,seçtiği politikacıların basiretsizliği ve beceriksizliği yüzünden emeğini alamamakta ve sıkıntılı bir hayat sürdürmek zorunda bırakılmıştır!...
Her dönem iktidarın cazibesine kendisini kaptıran benim hemşerilerim ,seçim sonucunda yaşadığı coğrafyada hayal kırıklıklarıyla baş başa bırakılmıştır!
“Bizden olsun çamurdan olsun” düşüncesi ile hareket eden Rizeli,dün Mesut Yılmaz’a gösterdiği toleransı bugün de Tayyip Erdoğan için göstermekte bir beis görmemektedir!...
Dedim ya, iktidarın cazibesine karşı benim hemşerilerim bunca sorunları karşısında “dut yemiş bülbüle” dönmüş, bir iki cılız sesin dışında kimseden çıt çıkmamıştır!
Rizelinin en önemli geçim kaynağı olan çay, her seçim dönemi koz olarak siyasiler tarafından kullanılabildiği kadar kullanılır,seçim geçti mi de, Rizelinin “ekmek teknesi” de kaderine terk edilir!...
Yağmur çamur demeden çay toplayarak evine ekmek götürme mücadelesi veren Rize insanının bugün aldığı ücret çok komik bir seviyededir…
Çayın politika malzemesi olmaktan çıkartılarak bölge insanımızın refah seviyesini yükseltmesine katkı olacak bir geçim kaynağı olması gerekirken,dün olduğu gibi bugünde spekülasyonlara kurban edilmektedir!...
Hep konuşulur medyada ve kamuoyunda çay fiyatı ve sorunları üzerinde Sayın Başbakanın 2002 seçimleri öncesi Rize Meydanındaki sözleri…Gelin sizi,Başbakanımızın Rize Kaçkar Gazetesinde yaptığı çay konusundaki açıklamalarına götüreyim ve Rizelinin çay meselesi niye çözülmezinin cevabını aramaya başlayalım!...
Hükümetin uyguladığı çay politikalarına nasıl bakıyorsunuz? diye sorduğumuz soruya bugünün Başbakanı hemşerimiz Tayyip Erdoğan şöyle cevap vermişti….
“Enflasyon Türkiye’de % 70’dır. Çaya enflasyon oranında bile artış vermiyorlar. Daha da önemlisi çay politikası böyle giderse çok yakında çay bitecek. Mesela makas olayı,çayı yeniletmemesi gibi çayın beslenmesini de ortadan kaldırıyor. Her sene çaylıkların belli bir bölümünün koparılıp yeniden ekilmesinin gündeme gelmesi bu olayın ciddiyetini ortaya koyuyor. Hükümet çaycıya hakkını vermediği için çay verimini artırıcı yönde de baskı yapamıyor. Üreticiye iyi bir rakam verilirse bu işe daha iyi yönelir…”
Sayın Başbakanımızın dün çay konusunda söylediklerini yorumsuz sizlerin taktirine sundum, okuyup ,dünle bugünü kıyaslamak da size düşer artık!
Sonuç olarak; görünen köy kılavuz istemez. Bu çay politikalarıyla Rize’den kaçış sürmeye devam edecektir. Yeşilden,maviden,temiz havadan,yayladan,canı gibi sevdiği memleketinden göç etmeye devam edecektir Rizeli….
Bunun nedeni de “ayağa kalkacağı yerde,her dönem kendisini iktidarın cazibesine” kaptıran Rizelinin ta kendisidir!...
Görüşmek üzere,Allah’a emanet olunuz…