1921' de kurulan Azerbaycan Cumhuriyeti'nin lideri olan Mehmed Emin Resulzade'nin söylediği sözün ne anlama geldiğini bugünlerde yaşanan gelişmeler bize çok açık bir şekilde anlatmaktadır.
Binlerce yıllık muhteşem bir tarihe sahip olan Türk milleti, zaman içinde üç kıtaya yayılması, onlarca farklı kültür ve medeniyetle karşılaşmasına rağmen asla taviz vermediği ve kutsal saydığı ve namus olarak kabul ettiği belli değerleri vardır.
Bu değerlerin başında bayrak gelir. Bayrak Türk milletinin her şeyidir. Varlığının sembolüdür. Türk, bayrağı olmazsa yaşayamaz, bayrağı için ölür, bayrak onun canı, bağımsızlığının timsalidir. Bayrağı olmayan hiç bir Türk boyu hür değildir. Bu nedenle her Türk topluluğunun kendini ifade eden mutlaka bir bayrağı veya sancağı vardır.
Türk insanı gerekirse anadan, serden, yardan geçebilir ama bayrağından ve vatanından asla.
Şair'in dediği gibi;
Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır
Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.
Yakın zamanda Kıbrıs2ta Türk bayrağını indirmeye cüret eden Rum'un başına gelenler bütün dünyaya Türk milletinin bayrak konusunda ne kadar hassas olduğunu göstermiştir.
Lakin son zamanlarda ülkemizin üzerinde kara bulutlar dolaşmaya başlamıştır.
Önce milliyetçilik ayaklar altına alınmış, ardından Türklük reddedilmiş, peşinden aslında Türk diye bir millet yoktur zırvalığı devam etmiş ve nihayetinde Diyarbakır'da şanlı bayrağımız teröristler tarafından hem de askeri birliğin bahçesine girilerek indirilmiştir.
Yapılan bu kalleşlik, hainlik, ahmaklık ve de nankörlük yeni değildir.
Daha önce de yüzyıllarca dahili ve harici güçler bayrağımızla çok uğraşmış, fakat asla muvaffak olamamıştır. Bin yıldır Anadolu topraklarında dalgalanan bayrağımız Allah'ın izniyle ebediyyen dalgalanacaktır. Buna dünyada hiç bir güç mani olamayacaktır.
Ve biz o nazlı bayrağımızın gölgesinde huzur ve güven içerisinde kardeşçe yaşayacağız.
Bir kere yükselen bayrak bir daha inmez....