Yaklaşık iki yıldır devam eden ve adına batılılar tarafından Arap Baharı adı verilen Orta doğuda ki halk ayaklanması gibi görülen gelişmeler hız kesmeden bugünde devam etmektedir.Allahü alem kim bilir ne kadar daha sürecektir.Arap Baharını başlatan güçler,belki tam olarak işlerin istedikleri gitmediğini düşünüyorlardır.Fakat her şey büyük oranda onların kontrolü altındadır.
Arap Baharı adı verilen bu ayaklanma halk ayaklanması,Kuzey Afrika’da istenilen bir şekilde sonuçlanmıştır.Fakat Ortadoğu’nun merkezinde tam olarak planlandığı gibi devam etmiyor.İran,Irak,Suriye,Bahreyn,Ürdün gibi ülkelerde kısmen başarısız gibi görünüyorlar.
Merak edilen husus şu,acaba bu bölgelerde gerçekten başarısız olunmak mı isteniyor,yoksa gerçekten mi başarılı olunamıyor.Cevabının bilinmesi gereken soru budur.Kanaatimizce dışarıdan görüldüğü gibi olmadığıdır.Yani,başarısız olunması mümkün değildir.Evet BM’nin karar almasını Çin ve Rusya veto etmektedir.Ayrıca İran’da bölgedeki menfaatlerinin elinden gideceği kaygısıyla değişime karşı çıkmaktadır.O zaman ortada garip bir durum var.Kuzey Afrika’da başarılı olunuyor,Ortadoğu’da başarılı olunamıyor.Bunun bir açıklamasının olması gerek.Bölgenin karışıklıktan kurtulup huzura kavuşması,Batılı ülkelerin işine gelmez.Mutlaka bir şeyler bulup karıştıracaklardır.Batılılar için bölgenin sakin olmaması lazım.
Orta doğunun sakinleşmesi batılıların insiyatifine bırakılırsa çok uzun zaman beklemek anlamına gelir.Bölge devletlerinin,bölge halklarının bağımsız kararına bağlıdır her şey.Özellikle Türkiye’nin rolü çok önemlidir.Türkiye eğer dış ilişkilerinde Sultan Abdülhamid’in uyguladığı gibi bir dış politika izleyebilir,kurtlarla dansı başarabilirse istediği sonucu alabilir.Yani topyekün bir tarafta gözükmesine gerek yok.Elindeki kozları yeterince kullanabilirse,taktikleri iyi uygularsa stratejik ve coğrafi konumunu değerlendirirse harici ülkelerin müdahalesini ortadan kaldırabilir.Türkiye bölge dışındaki ülkelerin gazına gelmez,olaylara bodoslama dalmaz,bölge halkları ve ülkeleriyle diyalogları kesmeden lider rolüyle bütün sorunları çözebilir.Orta doğu Ortadoğulularındır ilkesini benimser ve benimsetebilirse,hiç kimseden icazet almadan tamamen bağımsız kararlarla hareket edilirse,Ortadoğu yeniden huzur bölgesi haline gelebilir.
Ortadoğu Ortadoğulularındır ilkesiyle,kendi sorunları çözebilir.Uzun zamandır ülkelerini yöneten diktatör ve krallar dönemi sona erebilir.Bölge insanının arzu ettiği gelişmeler yaşanabilir.
Osmanlıdan sonra kaybettiği barış ortamını yeniden bulabilir.Yeni nesil,eğitimli,teknolojiden anlayan,dünyadaki bütün gelişmeleri çok yakından takip eden ve yurt dışını iyi bilen bir nesildir.Bu neslin önüne konabilecek hürriyet mücadelesi muhakkak başarıya ulaşır.Lakin mücadelenin merkezi dış ülkeler olmamalı.Tamamen kendi içlerinden,yerli olmalı.
ABD bölgedeki etkinliğini kaybetmez istemiyor.Rusya,İran ve Çin etkinlik arttırmak istiyor.Türkiye ise yapacağı stratejik hamlelerle adeta satranç tahtasına dönen bölgede diğer ülkelerden çok daha etkili konuma gelebilir.Yeter ki doğru zamanda,doğru,kararlarla,doğru hamleler yapsın.Muhtaç olduğumuz kudret,mazimizde yatmaktadır.
Aman dikkat edelim.Arap Baharı,Karnıbahar’a dönüşmesin.
Osman AZMAN