Bizler sadece fiziki boyutu olan varlıklar değiliz. Metafizik boyutumuzda vardır ve bu boyutun kollarından biride rüyalardır… Bizlerin rüya görmeye ihtiyacı vardır. Yemek yemek su içmek gibi bir ihtiyaçtır bu. Bu yüzden rüyalarımız basit ve sıradan değildir.
Beynin yapısı bugün bile tam anlamıyla çözülememiştir dolayısıyla rüyaların yapısı, işlevi de… Yapılan çalışmalar azda olsa rüyalarımızı aydınlatmıştır. Rüyalarımızı tanımak ve anlamak oldukça önemlidir çünkü yaşamımıza veya psikolojimize ışık tutar, bizleri aydınlatır. Kendimizi ve çevremizi anlamak, öngörüler çıkartarak yaşamımızı daha sağlıklı hale getirmek bizim için anlamlı ve önemlidir. Bundan dolayıdır ki rüyaları anlamak daha doğrusu bize gönderdiği mesajı çözmek kendimize daha çok yaklaşmak ve anlamak anlamına gelir.
Rüyalar zannedildiği gibi genel değildir. Özeldir ve kişiye özel tabir edilir. Her kişinin rüyada gördüğü sembol farklı bir şeyi temsil eder. Mesela: rüyada yılan bazısı için düşman bazısı için şifa bazısı için cinleri temsil eder. Kitaplara bakılarak rüya tabir edilmez. Önceki dönemlerde rüya ehli kimseler varmış ve bu kişiler sadece rüya tabir edermiş. Ayrıca bir rüyayı bir kişi tabir etsede iki kişi tasdik etmesi gerekirmiş ki böylece rüya yerini bulsun.
Rüyaların birkaç çeşidi vardır:
Nefsimizden kaynaklanan rüyalar buna egodan kaynaklanan rüyalarda diyebiliriz, Allahtan gelen rüyalar, meleklerden gelen rüyalar ve şeytandan gelen rüyalar diye adlandırabiliriz.
Nefsimizden gelen rüyalar:
Nefsimizden yani egomuzdan gelen rüyalar en kapsamlı rüya çeşididir. Burada aç karnına veya tok karnına rüya görmek önemlidir çünkü açlık ve tokluk rüyayı etkiler: tokken daha çok sıkıntılı rüyalar veya kabuslar görürken; açken kendimizi zengin bir sofrada yemek yerken görebiliriz. Hastalıklarda rüyayı etkiler mesela bir şizofrenin gördüğü rüya sağlıklı insanın gördüğü rüyadan farklıdır. Vücuttaki sorunlar veya mineral vitamin eksikliği de rüyayı etkiler. Örn: vücudumuzda kalsiyum eksikliği varsa rüyamızda peynir, yoğurt benzeri şeyler görebiliriz. Mutlu olmamız veya üzgün olmamızda rüyalarımızı etkiler: mutluyken daha güzel ve iç açıcı rüyalar görürken; üzgünken, daha karamsar ve sıkıcı rüyalar görürüz.
Ayrıca bilinçaltı rüyalarımız vardır ve bu konu özellikle psikoloji bilim dalını ilgilendirir. Beynimiz üst bilinç ve alt bilinçten oluşur. Üst bilinç genelde günlük yaşamımızı, yaptığımız işleri vb şeyleri yaşarken alt bilincimiz farkında olmadan depoladıklarımızdır. Mesela birine kızarsak ve bunu üst bilincimizden gizler de içimize atarsak o alt bilince yerleşir. Veya başka hislerimizi alt bilince göndeririz ve üst bilincimiz bunları fark etmez. Ama zamanla alt bilinçteki duygular ve durumlar bizi rahatsız eder psikolojimizi bile bozabilir. Bu durumda iç dünyamız yani alt bilincimiz rüyalarımıza yansımaya başlar. Eğer bu alt bilinç rüyalarını sağlıklı bir şekilde çözersek sağlığımız düzelir ve mutlu oluruz.
Allahtan gelen rüyalar:
Bizler, bilinçli veya bilinçsiz yüce yaratana bağlıyız. Ve bu bağlılık yaşamımızın her yönünde göründüğü gibi rüyalarımızda da ortaya çıkar. Geçmişi, şimdiyi ve geleceği bilme ihtiyacımızda vardır ve buda Allah’ın bize bahşettiği bir lütuf olarak rüyalarımızda ortaya çıkar. Bundan dolayıdır ki Allah bize geçmişle, şimdiki, zamanla gelecekle ilgili rüyalar gösterir. Biz bu rüyaları doğru şekilde yorumlarsak oldukça sağlıklı bilgilere ulaşabiliriz. Allah’ın gösterdiği bu rüyalara ilham rüyaları da denebilir. Ve bunlara rüyayı sadıka da denmektedir. Pek çok alim ilham rüyasıyla kitap yazmıştır veya mucit ilham yoluyla icatlarda bulunmuştur.
Meleklerden gelen rüyalar:
Melekler Allah’ın emriyle bize rüya gösterirler. Bu rüyalarda güzel rüyalardır ve bizi mutlu eder.
Şeytanlardan gelen rüyalar:
Bu çeşit rüyalar kötü rüyalardır ve bizi mutsuz eder.
Aslında rüyalar birkaç satıra girmeyecek kadar uzun bir konu ama bir ön görü kazanmak ve az buçuk bilgi sahibi olabilmeniz açısından bu yazıyı hazırladım. Umarım faydalı olur.