Her zaman ya doğadan ya da sevilen biri öldüğünde “ Bir yıldız daha kaydı” manşetleri atılır, taa ki yine sevilen biri ölene kadar, tabii kayan yıldızlar birkaç gün sonra unutulur ve normal hayata devam edilir.
Yürek acısı ailesine ve çocuklarına kalır, Geçtiğimiz günlerde Rize”de işte onlardan biri yaşandı, Yıllarca birlikte çalıştığımız ATV haber de Stüdyo kameramanlığı yaparken ayrılarak siyasetin içine giren Osman Karavin”den bahsediyorum.
ATV de çalıştığı dönemlerde Kameraman şefi olan Yaşar Beyaz ile birlikte çalışan Osman Karavin ile ayrı bir dostluğumuz vardı. Hiçbir zaman sinirlenmeyi bilmeyen, mütevazi bir kişiliğe sahip olan, asla makam veya koltuk sevdalısı olmayan, yıllarca siyasetin içinde olmasına rağmen kabuk değiştirmeyen bir kişiliğe sahipti, Halil Bakırcı döneminde meclis üyesi seçilen ve Başkan yardımcılığı görevini belli bir dönem yürüten Osman Karavin Bakırcı ile anlaşamaması üzerine bu görevden ayrılarak yeniden siyasetin içine döndü, Her il başkanı ile çalışan ve sürekli aktif görevlerde yer alan Karavin son olarak Medyadan sorumlu başkan yardımcılığı görevini yürütmekteydi.
Karavin zamansız ayrıldı, Geçtiğimiz günlerde il başkanı ile yaptığımız röportaj sırasında benden makineyi alarak bizim resimlerimizi çekti, il başkanının özenerek çektiği resimler röportaj sayfasında yer alan resimler.
Zamansız bir ayrılık, beklenmedik bir yolculuk ve Osman Karavin Rize”den zamansız ayrıldı. Tüm sevenlerini üzdü.
Sahil Camiinde soğuk ve yağmura rağmen cenaze törenine katılanlar Karavin”in ne kadar sevildiğini gösterdi. Tüm siyası partiler oradaydı, cami avlusuna sığmayan kalabalık üzerine tabut üst kata alındı ve kalabalık ikiye bölündü.
Her zaman söylerim, geride iyi bir iz, iyi bir izlenim bırakmak çok önemli, elbet bir gün beden toprak olacak, ancak önemli olan o beden ile taşıdığın ismi iyi taşımak.
Her zaman söylenir ancak kimse aklının ucundan bile geçirmez, “ Dünya malı Dünya ya kalır” diye, hiç kimse bunun açılımına bakmadan birbirlerini kırmaya, birbirlerini üzmeye devam eder.
Nice insanlar gördüm, Dağ oldu, devrildi, Nice insanlar gördüm, Kartal oldu, kuş avladı, Nice insanlar gördüm gönlünü ve kalbini insanlara açtı.
Karavin kalbini ve gönlünü insanlara açmıştı, asla kötülük bilmez, insanlara asla küsmez ve siyaset ayrımı yapmadan her insan ile iyi geçinirdi.
Önceki gün Facee de bir kişi Osman Karavin ile ilgili bir öneri de bulundu. Yıllarca yaptığım öneri benzeri. “ Yaşat ki yaşayasın”
Geçmişe baktığımızda Rize”ye eser bırakan Memiş Ali Usta gibi, birçok isime rastlamak mümkün, ancak bir türlü geçmiş belediye başkanı Halil Bakırcı ve Kasap”a bunu anlatmak mümkün değil, Zaman zaman Bakırcı ismini ön plana tutmak için elektrik direklerine bile çıkıyor. İsmini direklerle yaşatmak istiyor. İsimler kalbe yazılır. Direk tepelerine değil.
Defalarca uyardım, ikaz ettim, geçmişte hizmet edenleri sokak veya caddelere vereceğin isimlerle yaşat, sonra da seni yaşatsınlar diye, ancak bir türlü dar kavasına sokamadım, tabii sonra bir araya geldiğimizde hak vermedi değil.
Şimdi Kasap”a söylüyorum,,, Osman Karavin bu isimlerden biri, Kale mahallesinde oturduğu evin sokağının ismini değişmek o kadar zor değil,, bu partiye, bu halka , bu şehre Osman Karavin ismi yaşamalı. Yarın o koltuk sana da kalmaz.
Geçtiğimiz hafta yazdığım köşe yazısından bazıları alınganlık gösterdi, hiç umurumda değil, bazıları ise teşekkür etti, onlarda incelik göstermiş ancak o yazıyı hak ederek o yere geldiler. Başarılı gördüklerimin başarısızlığını da görsem aynen yazarım.
Alınganlık gösterenler ise bu alınganlığı gösterme yerine kendilerine çeki düzen versinler. Ne yaptım, ne yapmam gerek, ne eksik yaptım gibi kendilerini sorgulasınlar. Akşama kadar koltuğa oturup sıkıca sarılma ve maaş gününü bekleme yerine kendiişlerini yapsınlar.
Herkes hak ettiğini alır.