ESSELAMÜ ALEYKÜM VERAHMETÜLLAHİ̇ VEBEREKATÜHÜ
Ülkemiz geçmişteki gücüne dönmek için çok büyük mücadeleler vermektedir. Onun için Tayyip Erdoğan liderliğindeki ülkemiz,
Müslüman Türk milletini ve onun devleti olan Türkiye Cumhuriyeti devletini, bütün dünyada söz sahibi yapmak ve geçmişteki o ihtişamlı günlerine kavuşmak için var gücüyle gece gündüz demeden çalışmaktadır.
Müslüman Türk milleti olarak İslam medeniyetinin büyüklüğünü yavaş yavaş anlatabilmenin, anlayabilmenin mutluluğu içindeyiz.
Asırlardır dünyayı bu hale getirenlerin ayaklarına kapanan müslümanlar, artık silkelenerek ayağa kalkmanın sevincini hep birlikte yaşamaktadır. Artık kendi ayaklarımız üzerine durabiliyor ve yeni formüller üretebiliyoruz. Burası daha başlangıç noktası, Türk milleti yapandır imar edendir. Bu vazifesini bilerek bu işi en iyi şekilde yerine getireceğine inancımız tamdır.
Dağılan tesbih tanelerine dönüşen ümmeti bir araya getirecek olan da müslüman Türk milletinin ta kendisidir ve bu da bu iktidar zamanında gerçekleşmektedir.
Bugünkü dünyamızda küresel güçlerin dünya hegomanyasına son verebilecek tek devlet, müslüman Türk devleti olduğu görülmektedir.
ÇÜNKÜ,
TÜRK GÖNÜLDEN TÜREYEN AYDINLANMIŞ DEMEKTİR.
BÜTÜN DÜNYAYI AYDINLATMAK, ADİL BİR ŞEKİLDE İDARE ETMEK BİZLERE NASİP OLACAKTIR.
BİZİ GÜÇLÜ KILAN MÜSLÜMAN VE TÜRK OLUŞUMUZDUR.
DÜNYAYI SEVK VE İDARE ETME GÖREVİ BİZE AİTTİR. BU BİLİNÇLE HAREKET ETMEK MEVBURİYETİNDEYİZ. BU ŞEKİLDE HAREKET EDEBİLMENİN MUTLULUĞUNU HEP BİRLİKTE YAŞIYORUZ.
Bu nedenle,
Batı, müslüman Türk milletinin olduğu yerde ben istediğim gibi at oynatamam, istediklerimi yapamam düşüncesini çok iyi kavradığından, her zaman bizi devre dışı bırakmak istemiş ve bizi ortadan kaldırmak için her türlü akıl almaz hukuk dışı yollara başvurmuştur. Çünkü bizim olduğumuz hiçbir yerde ona yapılan yanlışlara müsade edilmeyeceğini çok iyi bilmektedir.
Yine bu yüzden,
Türkiyenin bölgesinde ve dünyada söz sahibi olmasını istemeyen bu yapılar, geçtiğimiz asrın küresel düzenini öyle sağlam inşa etmişler ki, kurulan bu sahte ve fravunist sistemi yıkmanın ne kadar zor olduğunu bu günlerde daha fazla görme imkanına sahip oluyoruz.
Çünkü dünyayı sömüren devletler, küresel güçler kurdukları bu düzende ve sistemde bütün ilkeleri kendi menfaatleri için koymuşlar ve kendi çıkarlarını korumak için birçok denklem kurmuşlardır.
Ülkemiz üzerine öyle sağlam bir yapı oluşturmuşlar ki milli eğitimimiz, merkez bankamız, devlet kurumlarımızın hemen hemen hepsi, ekonomi politikalarımız, yine bununla bağlantılı olan siyasi politikalarımız da buna dahildir. Bu küresel sistemin ve düzenin kontrolü altında yürütülmüş, yürütülmeye çalışılmıştır.
Siyaset ve bürokrasinin yanında özellikle iş dünyasından TÜSİAD’ı bu yönde kurmuşlar. Sinemadan, tiyatrodan, vakıflardan, medyadan, gazetelerden, televizyonlardan, aklınıza gelebilecek bütün sektörleri istedikleri gibi dizayn etmişler. Bu küresel sistemin devamı için bütün argümanları kullanmışlardır.
Bazı vatandaşlarımıza, okuyucularımıza tuhaf ve çok enterasan gelebilir ama bu düzenin devamını sağlamak için ülkemizde geçmişten bu günümüze kadar nice suçsuz insanları hiç tereddüt etmeden öldürmüşlerdir. Üstelik bu öldürme işini de kendi insanımıza, vatan evladımıza yaptırmışlardır. Bu kadar acı maalesef bir o kadar da gerçek bir durumla bu aziz milletimizi yaşamak mecburiyetinde bırakmışlardır. Bütün bu olanlardan ders çıkaramayanlar 15 Temmuz örneğine bakabilir ve durumu daha net görebilirler. Kendi uçağımızla, kendi pilotumuzla, kendi insanımıza nasıl kurşun sıktıklarına hep birlikte şahit olduk. Allah bu millete bir daha bu acı olayları yaşatmasın inşallah.
Bu topraklardaki bin yıllık devlet aklı, tecrübesi ve İslam inancı öyle basit geçiştirilecek bir durum değildir. Türk kadim devleti öyle hafife alınacak bir devlet de değildir. Planlarını çok önceleri yapar ve harekete geçecek zamanı her zaman kollaştırır.
Müslüman Türk milleti bize karşı kurulan bütün oyunları ve tuzakları bozacak akla ve dirayete her zaman sahip olduğundan, Menderesten günümüze kadar kurulan bu sistemin dışına çıkarak ülkeyi kendi rotasına döndürmek isteyen bizim gibi düşünen her kim olmuşsa hukuk ve ahlak dişi saldırılara maruz bırakılmışlardır.
Bunlara verilecek en bariz örnek,
Menderes ve arkadaşlarının idam edilmesi, Özal’ın zehirlenmesi, Erbakan hocamıza yapılan postmödern darbeler ve ona çektirdikleri diğer sıkıntılar ve şimdide aynı oyunları kaç kez Tayyip Erdoğan’a yapıldığına hep birlikte şahit oluyoruz.
Bütün bu olaylara rağmen aziz müslüman Türk milleti her darbenin, yapılan her yanlışın, her krizin, her ara dönemin ardından, yeniden kendi değerleriyle buluşturan kadroları işbaşına getirmesini becerebilmiştir.
Şu anda ülkemizde ve dünyada çok iyi bir konumdayız. İradeli olunduğunda müslüman Türk milletimin neleri başarılabildiğini çok iyi görebilmekteyiz.
Bizler müslüman Türk milleti olarak yakaladığımız bu ivme neticesinde, bütün dünyada kendi değerlerimiz etrafında bir güç birliği oluşturarak bu iradenin kuvvetle desteklenmesini hep birlikte sağlamalıyız.
Müslüman Türk Milleti, dünyanın umudu olmaya sonuna kadar devam edecektir.
Dünyada adil bir düzen her zaman bizim sayemizde yani müslüman Türk milleti sayesinde olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Müslüman Türk Milleti nerede ise orada insanların huzur ve mutlu yaşam sürmelerinin temini daha kolay olmuştur. Ne zaman biz devre dışı bırakılmışız dünya, her türlü zulmü eziyeti ve akıl almaz işkenceleri görmüştür.
Onun için tarih boyunca bizim mücadelemiz çok zor ve farklı süreçlerden geçmektedir.
Bugün İslam dünyası denilince akla gelen ilk devlet Türk devletidir. Türk devleti bütün mazlumların sığınağı olan bir devlettir. Müslüman Türkler olarak dünyayı idare görevi bizimdir. Müslüman Türk milleti olarak bizler güçlü olmak ve ayakta durmak mecburiyetindeyiz. Çünkü bizler dünyanın sigortası konumundayız.
Bizim savunma sanayindeki, diğer konularda yapmış olduğumuz atılımlar ve bütün yaptıklarımız savaş için değil dünya düzenini sağlamak içindir. Müslüman Türk milletine yakışan budur. Bu bizim atalarımızdan, ve genlerimizden bize miras bırakılmıştır. Müslüman Türk milleti imar eden yapandır. Türk örğütlenme yeteneği bunu gerektirmektedir. Türklerde bulunan askeri ruh, kızıl elma hayaline dayanmaktadır. Bu durum bu dünyada başka hiçbir millette yoktur.
Bu yüzden ülkemiz yükselecek küresel bir güce dönüşecektir. Bunu engellemeye yönelik çabalar boşa çıkacaktır.
Bu milletin önüne ne zaman güçlü bir lider çıkmışsa onun peşinden gitmesini her zaman bilmiştir.
NE MUTLU MÜSLÜMAN
TÜRK MİLLETİNE,
NE MUTLU ÜLKEMİZİN BU DURUMA GELMESİNDE KATKISI OLANLARA.
ALLAH ONLARDAN RAZI VE MEMNUN OLSUN İNŞALLAH.
Selam ve dua ile, Allah’a emanet olunuz.