Bu yazımızda size Türk korku sinemasının ilham kaynakları arasında özel bir yeri olan Kıbledere köyü hakkında bilgi vereceğiz Bu köy, birçok filmde ve YouTube videosunda yer almasına rağmen, pek çok kişi nerede olduğunu veya gerçek hikayesini bilmiyor.
Bu yüzden sizlere bu gizemli köyü tanıtmak ve nasıl ziyaret edebileceğinizi anlatmak istiyoruz. Hazırsanız detaylara geçebiliriz.
KIBLEDERE KÖYÜ’NÜN TARİHİ
Kıbledere köyü, aslında Levissi adıyla bilinen eski bir Rum köyüdür. Köy, 14. yüzyıldan beri var olmakta ve yaklaşık 10.000 kişilik bir nüfusa sahiptir. Köyde hem Müslüman hem de Ortodoks Hıristiyanlar yaşamakta ve uyum içinde bir topluluk oluşturmaktadır. Ancak, 1923 yılında Yunan-Türk Savaşı sonrasında imzalanan Lozan Antlaşması ile birlikte, nüfus mübadelesi gerçekleşir. Bu mübadele, Yunanistan ve Türkiye arasında din temelinde bir etnik temizlik anlamına gelir. Böylece, her iki ülke de kendi dinlerine göre homojen bir toplum yaratmayı amaçlar. Bu süreçte, Kıbledere köyündeki 6.000’den fazla Hıristiyan, Yunanistan’a gönderilir ve köy boşalır. Geriye sadece taş evler ve kiliseler kalır.
Bu mübadele, Milletler Cemiyeti tarafından atanan Nobel ödüllü Norveçli bilim adamı Fridtjof Nansen tarafından yönetilir. Nansen, yaklaşık 200.000 Yunan ve 300.000 Türk’ün yeni yerleşim yerlerine taşınmasını organize eder. Bu insanlar, hem kültürel hem de maddi olarak büyük bir kayıp yaşarlar. Kıbledere köyü de bu kaybın sembolü haline gelir.
KIBLEDERE KÖYÜ’NÜN EFSANESİ
Kıbledere köyü, tarihi gerçekliğinin yanı sıra, bir de efsanevi bir yönü vardır. Bu efsaneye göre, köy, 1986 yılında cinler tarafından istila edilir ve paranormal olaylar yaşanır. Bu olaylar, köylülerin ve yeni doğan bebeklerin hastalanmasına ve ölmesine neden olur. Bu yüzden, köylüler köyü terk ederler ve hayalet bir köy haline gelir.
Bu efsane, birçok korku filmine ve YouTube videosuna konu olur. Ancak, bu efsanenin gerçekliği tartışmalıdır. Bazı kaynaklar, olayların nedeninin içme suyuna karışan bir mikrop olduğunu iddia ederler. Bazıları ise, köyde Bizans döneminden kalma bir define bulunduğunu ve bunun cinlerin gazabına uğramaya sebep olduğunu söylerler. Bu efsane, köyün gizemini ve ilgisini arttırır.
KIBLEDERE KÖYÜ NEREDE?
Kıbledere köyü, Muğla ilinin Yatağan ilçesine bağlı bir köydür. Köy, Stratonikea antik kentinin yanında yer alır. Stratonikea, antik çağlardan beri önemli bir yerleşim yeri olup, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu, Beylikler, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait eserler barındırır.
Kıbledere köyü, Stratonikea’nın bir parçası olarak, tarihi dokusunu korumaktadır. Köy, Muğla’nın turistik merkezi Hisarönü’ne sadece 5 kilometre (3,1 mil) uzaklıktadır. Ancak, köyün terk edilmiş olması nedeniyle, pek çok kişi tarafından ziyaret edilmemektedir.
KIBLEDERE KÖYÜ NASIL GİDİLİR?
Kıbledere köyüne gitmek için, Muğla’ya ulaşmanız gerekmektedir. Muğla, Türkiye’nin Ege Bölgesi’nde bulunan bir ildir. Muğla’ya, İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya gibi büyük şehirlerden uçak, otobüs veya özel araçla ulaşabilirsiniz.
Muğla’ya vardıktan sonra, Yatağan ilçesine gitmeniz gerekmektedir. Yatağan, Muğla’nın kuzeyinde yer alan bir ilçedir. Yatağan’a, Muğla’dan otobüs, minibüs veya taksiyle ulaşabilirsiniz.
Yatağan’a geldiğinizde, Stratonikea antik kentine giden yolu takip etmeniz gerekmektedir. Stratonikea’ya ulaştığınızda, Kıbledere köyünü görebilirsiniz. Köy, antik kentin hemen yanında yer almaktadır. Köye giriş ücretsizdir. Ancak, köyde herhangi bir hizmet veya tesis bulunmamaktadır. Bu yüzden, köyü ziyaret etmeden önce, ihtiyaçlarınızı karşılayacak şekilde hazırlıklı olmanızı tavsiye ederiz.