KASTAMONU (AA) - "Dağların Oğlu" belgeseliyle uluslararası ödül alan Bülent Erkan, Kastamonu Üniversitesi öğrencilerine doğadaki yaşamı aktardı.
Yönetmen Yavuz Selim Taşçıoğlu'nun yazıp yönettiği "Dağların Oğlu" belgeseliyle 2016-2017 yıllarında Uluslararası Kar Film Festivali, Berlin Film Festivali ve Cannes Film Festivali gibi çeşit uluslararası festivallerden ödül alan, kendini dağları korumaya adayan Bülent Erkan, Turizm Fakültesi İstiklal Yolu Konferans Salonu'nda düzenlenen "Doğada yaşam" konulu konferansta, doğadaki deneyimlerini öğrencilerle paylaştı.
Erkan, konuşmasında, ortaokulu kendi imkanlarıyla açıktan tamamladığını söyledi.
Okuma fırsatı bulamayınca kendini dağlara adadığını ve o dönemlerde büyüklerinden gördüğü avcılığa başladığını aktaran Erkan, keklik ve tavşan gibi birçok hayvanı avladığını belirtti.
Avcılık yaparken "hayatının dönüm noktası" olarak nitelendirdiği "çengel boynuzlu" diye tabir edilen dağ keçisini görüp tüfeğini hayvana çevirdiğinde keçinin çaresiz kaldığını anlatan Erkan, şunları kaydetti:
"Şunu anladım ki çaresiz kalan bir canlı insana dahi yalvarıyor. Aradan yarım saat bir süre geçti. Yere bir su damlası düştü. Bir baktım ki keçi ağlıyor. O gün dedim ki 'Yeryüzünün en cahil insanı benim, benden başka cahil insan yok.' dedim ki 'Yaşayabildiğin kadar yaşa, hayat yaşamak da güzel ve yaşatmak da güzel.' ondan sonra tabii öldürmenin ne kadar kötü olduğunu, yaşatmanın ne kadar güzel olduğunu anladım."
Doğada gördüğü en tehlikeli canlının insan olduğunu dile getiren Erkan, "Aynı zamanda doğa çok zengin. İnsana ilaç da sunuyor, şifa da sunuyor. Mesela sarı kantaron yağı çok faydalı. Doğa bir şekilde insana bakıyor ama insanın doğaya nasıl baktığı önemli. Doğadaki en az 70 küsur bitkiyi yiyebiliyorum." diye konuştu.
Doğa yaşamında ilk yardım bilgisinin önemine vurgu yapan Erkan, yanlış bir bilginin insanın canına mal olabileceğini sözlerine ekledi.
Erkan, konuşmasının ardından doğada hayatta kalabilmek için kullandığı ekipmanları öğrencilere tanıttı.