Vizesiz balkan ülkeleri arasında bulunan ve her yıl milyonlarca ziyaretçiye ev sahipliği yapan Arnavutluk, kendine ait çok sayıda özelliğiyle turistik açıdan önemli bir ülkedir. Binlerce yıl boyunca farklı imparatorluk ve devletlere ev sahipliği yapan ülke, çeşitli yönetim şekillerinin etkisi altında kalmıştır. Antik çağlardan beri yerleşim yeri olarak kullanılan bu ülke, Arnavutluk turları ile sıkça ziyaret edilir. 

Arnavutluk’ta gezilecek yerler:

  1. Mavi Göz
  2. Tiran
  3. Akçahisar(Kruja) Kalesi
  4. Ksamil
  5. Ulusal Tarih Müzesi
  6. Büyük Tiran Parkı
  7. Butrint Milli Parkı
  8. Osum Kanyonu
  9. Dajti Dağı ve Milli Parkı
  10. Berat Kalesi

Kış aylarının sert, yaz aylarının ise daha serin geçtiği bu ülkeye yapılacak turistik seyahatler için en ideal aralık nisan, mayıs ve eylül aylarıdır. Ülkeye ulaşım için tek uluslararası havalimanı olan Tiran Uluslararası Havalimanını kullanabilirsiniz. En hızlı ve konforlu ulaşım yöntemi olan hava yolu ile İstanbul üzerinden yolculuk yaparak 1 saat içerisinde Tiran’a ulaşabilirsiniz. Arnavutluk’ta şehirler arası ulaşım için araç kiralama hizmetlerini ya da toplu taşıma araçlarını kullanabilirsiniz.

Seyahatiniz sırasında Arnavutluk’un meşhur yemekleri konusunda hizmet veren restoranlara mutlaka uğramalı, farklı lezzetleri denemelisiniz. Kültürel açıdan farklı deneyimler vadeden Arnavutluk, bugüne dek ev sahipliği yaptığı egemenliklerden kalan izleri halen taşıyor. Bunların arasında mutfak kültürü ve gastronomik deneyimleri de geliyor. Tüm bu etkenler göz önünde bulundurulduğunda vizesiz gidebileceğiniz yurt dışı turları arasında yer alan Arnavutluk seyahat için en çok tercih edilen ülkelerden biri oluyor.

1.Mavi Göz

Avlonya şehrinde yer alan Mavi Göz Mesopatam kasabasında bulunuyor. Görenleri büyüleyen, hoş bir doğal kaynak olan ve uzun süre unutulmayacak manzaralar sunan Mavi Göz etrafında bulunan ağaçlar ve bitkilerle yeşil ve mavinin her tonunu ziyaretçilerine sunuyor. Bir su kaynağı olan Mavi Göz mavi bir gözü andıran manzarası sebebiyle uzun yıllardır bu isim ile anılıyor.

Mavi Göz’de vakit geçirirken berrak su size büyülese de yüzmenin yasak olduğunu unutmamalısınız. Fakat kendi malzemelerinizi yanınızda getirerek doğayla iç içe olduğunuz bir piknik yapabilir, manzaranın tadını çıkartabilirsiniz. Şehirden kalkan toplu taşıma araçları ile ulaşabileceğiniz bu bölgeye, kiraladığınız araçlarla da ulaşım sağlayabilirsiniz.

2.Tiran

Tiran

Tiran ülkenin başkentidir. 1614 yılında İşkodra Valisi Süleyman Paşa tarafından kurulan bu şehir, uzunca bir süre boyunca Osmanlı hakimiyeti altında kalmıştır. Bu dönem çok sayıda cami ve külliye inşa edilmiş olsa da yapıların büyük bir çoğunluğu zamana yenik düşmüştür. Buna rağmen şehirde Osmanlı döneminden kalan birkaç yapıyı görebilirsiniz. 18. yüzyılın başından itibaren çok hızlı şekilde gelişen Tiran ticari bir merkez haline gelmiş, 1912 yılında Osmanlı Devleti’nin hakimiyetinden çıkmış ve 1919 yılında bağımsızlığına kavuşarak ülkenin başkenti konumuna yerleşmiştir. Arnavutluk hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak ve ülkenin ambiyansını yakından tanımak için görülmesi gereken yerlerin başında yer alıyor.

”Tiran konum için tıklayın”

3.Akçahisar (Kruja) Kalesi

1444 yılında İskender Bey’in Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklanmasında en önemli rollerden birini Akçahisar (Kruja) Kalesi oynamıştır. Bu ayaklanmada üs olarak kullanılan, Arnavutluk’un Kruja şehrinde bulunan kale, estetik yapısının yanı sıra stratejik olarak önemli bir yere sahip olması sebebiyle de halen dikkat çekicidir. Kale inşasında kullanılan beyaz renkli taşlar sebebiyle Akçahisar olarak anılır. İçerisinde Bektaşi Tekkesi, İskender Bey Müzesi, Fatih Sultan Mehmet Cami’nin kalıntıları, hamam ve etnografya müzesi de yer alıyor. Tüm bu özellikleri ile Akçahisar (Kruja) Kalesi’nin şehrin en turistik yapılarından biri olduğunu ve dört mevsim boyunca yoğun bir ilgi gördüğünü söylemek mümkün.

”Akçahisar (Kruja) Kalesi konum için tıklayın”

4.Ksamil

Ksamil

Ksamil Arnavutluk’un köylerinden biridir. Sıradan, alışılagelmiş köylerden farklı bir ambiyansa sahip olduğunu söylemek gerekiyor. Plajlarıyla ünlü olan Ksamil berrak ve turkuaz sulara, olağanüstü güzellikte bir doğaya ve tertemiz plajlara ev sahipliği yapıyor. Ksamil yalnızca turistler tarafından değil, yerel halk tarafından da özellikle yaz aylarında en çok ziyaret edilen yerlerden biridir.

Arnavutluk turları için de çok önemli bir bölge olan Ksamil’i ziyaret etmek istiyorsanız en ideal mevsim yaz aylarıdır. Bununla birlikte dört mevsim boyunca ziyaret edildiğini ve sezonun dışında kalan zamanlarda sakin ve huzurlu ambiyansıyla kafa dinlemek için ideal bir nokta olduğunu da söylemek gerekiyor. 

”Ksamil konum için tıklayın”

5.Ulusal Tarih Müzesi

1981 yılında kurulan, başkent Tiran’da yer alan Ulusal Tarih Müzesi 27 bin metrekare büyüklüğe sahip oldukça geniş bir müzedir. Müzenin 18 bin metrekarelik bölümü fuarlar için kullanılıyor. Dış tasarımıyla da ilgi çekici olan ve turistler tarafından en çok ziyaret edilen yerlerden biri olarak değerlendirilen müze, tasarımında Arnavutlar adlı büyük çaplı bir duvar mozaiğe yer veriyor. Arnavutluk tarihine dikkat çekmek için eski ve yeni çağlardan figürler ile tasarlanan bu mozaik, müzenin ön girişinin üst kısmında konumlanıyor. 

Ulusal Tarih Müzesi’nde Antik ve Orta Çağ, Rönesans, İkonografi, Anti Faşist Savaşı, Komünist Terör ve Bağımsızlık gibi pek çok farklı seksiyon yer alıyor. Kronolojik yapısıyla da dikkat çeken ve mutlaka incelenmesi gereken çok sayıda eseri koleksiyonunda bulunduran Ulusal Tarih Müzesi, Arnavutluk tarihini daha yakından tanımanızı sağlıyor.

”Ulusal Tarih Müzesi konum için tıklayın”

6.Büyük Tiran Parkı

Buyuk Tiran Parki

1956 yılında açılan ve açıldığı günden beri ziyaretçilerini ağırlamaya devam eden Büyük Tiran Parkı içerisinde bulunan yapay göl ile Tiran’da gezilecek yerler listelerin başında geliyor. Bununla birlikte park içerisinde Arnavutluk için önemli olan birçok kişinin anıtı, Aziz Prokopius Kilisesi ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı da bulunuyor. Doğal ve kültürel özellikleriyle şehrin en önemli yapılarından biri olarak değerlendirilen hem yerel halk hem de turistler tarafından yılın her mevsimi ziyaret edilen Büyük Tiran Parkı pek çok doğal ve mimari güzelliğe ev sahipliği yapıyor. Bu gibi özellikleri sebebiyle başkentte mutlaka görülmesi gereken yerlerin arasında yer alıyor.

”Büyük Tiran Parkı konum için tıklayın”

7.Butrint Milli Parkı

Aysaranda şehrinde yer alan Butrint Milli Parkı ülkenin en kıymetli tarihi değerlerinden biridir. Ziyaret edenleri büyülemeyi başaran, görkemli yapılara ev sahipliği yapan Butrint Milli Parkı içerisinde bulunan göl, antik amfi tiyatro ve flora çeşitliliği sebebiyle sit alanı olarak koruma altında tutuluyor. 1912 yılında UNESCO tarafından fark edilerek Dünya Mirası Listesi’ne eklenmiş olan Butrint Milli Parkı doğa yürüyüşü, trekking ve kuş gözlemciliği gibi aktiviteler için de ideal bir destinasyondur. 2000 yılından beri ziyaretçilerini ağırlamaya devam eden, antik çağdan kalan eserlerin kalıntılarına ev sahipliği yapan Butrint Milli Parkı Bizans kiliseleri ve camileri gibi mimari açıdan dikkat çeken çok sayıda yapıyı da içerisinde bulunduruyor.

”Butrint Milli Parkı konum için tıklayın”

8.Osum Kanyonu

Osum Kanyonu Arnavutluk’a ait doğa harikalarından biridir. Ülkenin güney kısmında konumlanan, içerisinden geçen Osum Nehri sebebiyle de yoğun ilgi gören kanyon, özellikle bahar aylarının gelmesi ve karların erimesiyle en hareketli ve güzel zamanlarını yaşamaya başlıyor.

Nehrin sularının hızlı aktığı zamanlarda kanyonu ziyaret etmek, muhteşem doğada eşsiz bir turistik seyahat yapmaya imkan tanıyor. Her iki tarafı da yeşilliklerle dolup taşan Osum Kanyonu doğal güzelliği sebebiyle yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaret ediliyor. Osum Kanyonu trekking, doğa yürüyüşü ve rafting gibi ekstrem sporlar yapmak isteyenler için de idealdir. 

”Osum Kanyonu konum için tıklayın”

9.Dajti Dağı ve Milli Parkı

Tiran şehrinde konumlanan ve 800 Lek giriş ücreti ödeyerek ziyaret edebileceğiniz Dajti Dağı ve Milli Parkı günün her saati ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Yılın her mevsimi ziyaret edilen, 1613 metrelik Ramno zirvesine sahip olan dağ, 1996 yılından beri milli park olarak koruma altında tutuluyor. 

Zirveye çıkmak için milli parkta bir teleferik hizmeti de bulunuyor. Yaklaşık 29384 bin hektarlık geniş bir alan üzerine kurulu olan Dajti Dağı ve Milli Parkı Arnavutluk halkı ve turistlerin gözdesidir. Milli park doğa yürüyüşleri, dağcılık, yamaç paraşütü ve trekking gibi ekstrem ve eğlenceli aktiviteler yapmak isteyenler tarafından da ziyaret ediliyor.

10.Berat Kalesi

Berat şehrinde yer alan kale, şehrin tarihi açıdan en kıymetli yapılarından biridir. Kale Mahallesi olarak adlandırılan, ismini de buradan aldığı düşünülen Berat Kalesi 13. yüzyılda Bizans İmparatorluğu tarafından bölgede bulunan eski kale kalıntılarının üzerine inşa edilmiştir. 

Günümüzde halen ziyaret edilebilir olması, tarihe tanıklık etmek isteyenler tarafından yoğun ilgiyle karşılaşmasını sağlıyor. Bizans kiliselerine ve camilere de ev sahipliği yapan dolayısıyla farklı inançlara sahip turistlerin dikkatini çekmeyi başaran Berat Kalesi, Arnavutluk’un çok kültürlü mozaik yapısını daha yakından incelemek isteyenlerin görmesi gereken ilk yerlerden biridir.

”Berat Kalesi konum için tıklayın”

11.Dıraç Amfitiyatrosu

Arnavutluk’ta görülmesi gereken turistik şehirlerin arasında Dıraç yer alıyor. Dıraç şehrinde konumlanan ve ismini de bulunduğu şehirden alan Dıraç Amfitiyatrosu M.S. 2. yüzyılda Roma İmparatoru Trajan döneminde inşa edilmiştir. Arnavutluk’ta Roma döneminden kalan en önemli yapılardan biri olan ve tarihi bir miras olarak değerlendirilen Dıraç Amfitiyatrosu yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Heybetli bir yapı olarak değerlendirilen ve 20 bin kişilik kapasiteye sahip olan Dıraç Amfitiyatrosu’ndan kalanlar yalnızca kalıntılar olsa da kalıntılarının bile oldukça etkileyici olduğunu söylemek gerekiyor.

”Dıraç Amfitiyatrosu konum için tıklayın”

12.Gjirokastra Kalesi ve Müzesi

Gjirokaster şehrinde yer alan Gjirokastra Kalesi ve Müzesi Osmanlı mirası olarak değerlendirilen dolayısıyla turistlerin en çok ilgisini çeken yerlerin başında geliyor. Ülkede bulunan diğer kale yapılarına göre çok daha etkileyici bir mimariye sahip olması ve görkemli yapısı, yılın her sezonu en çok ziyaret edilen turistik yerlerden biri olmasını sağlıyor. 

Yerel tarihin sergilendiği bir müzeye de kendi içerisinde yer veren, konumu itibariyle bölgeye hakim bir görüş alanında muhteşem manzaralar sunan Gjirokastra Kalesi ve Müzesi seyir alanında çevreyi izlemek veya müzeye girerek tarih hakkında detaylı bilgiler edinmek isteyenler tarafından ziyaret ediliyor. Kaleye giriş için 200 Lek ücret ödemeniz gerekiyor. Eğer müzeyi ziyaret etmek isterseniz 200 Lek daha ödeyerek bilet almanız gerekiyor. 

13.Llogara Milli Parkı ve Geçidi

Avlonya şehrinin sınırlarında yer alan Llogara Milli Parkı ve Geçidi Adriyatik Denizine karşı uzanan eşsiz manzaralardan birine sahip olduğu için en sevilen milli parklar arasındadır. Yemyeşil doğası ve yükseklere doğru çıktıkça nefes kesen büyüklüğüyle ziyaretçilerini etkilemeyi başaran Llogara Milli Parkı ve Geçidi zikzaklı yolları sebebiyle farklı bir deneyim sunuyor. Özel aracınızla yolculuk yapıyorsanız keyifli vakitler geçirmenize imkan tanıyan, siyah ve Bulgar çamı gibi farklı ağaç türlerine de ev sahipliği yapan Llogara Milli Parkı ve Geçidi’nde arabayla ya da yürüyerek yolculuk yapabilirsiniz. Piknik yapmak, doğa yürüyüşlerine katılmak ya da trekking yaparak heyecanlı vakitler geçirmek için de Llogara Milli Parkı ve Geçidi’ni ziyaret edebilirsiniz. 

”Llogara Milli Parkı ve Geçidi konum için tıklayın”

14.Apollonia Arkeoloji Müzesi

Fier’de yer alan Apollonia Arkeoloji Müzesi bugüne ulaşabilmeyi başaran antik bir miras olarak değerlendiriliyor. Geçmişinin M.Ö. 6. yüzyılda İlirya Kabilesine dayandığı bilinen Apollonia Arkeoloji Müzesi, kabile tarafından kurulan ve Apollonia adı verilen bir bölgede yer alıyor. 

Geçmiş yıllarda ticaret kolonisi olarak faaliyet gösteren bölge yaklaşık 1000 yıl süren ömründen sonra M.S. 4. yüzyılda terk edilmiştir. Kalıntıları ise müze olarak ziyaretçilerine açıktır. 1. Dünya Savaşı’ndan sonra başlayan kazı çalışmaları 30 yıl kadar sürmüş, Apollonia Arkeoloji Müzesi 1958 yılında ziyaretçilerine kapılarını açmıştır. Yetişkinlerin 600, çocukların ise 300 Lek ücret ödeyerek bilet alabilecekleri müze her gün 09:00 ile 20:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. 

15.Baştova Kalesi

Bazı kaynaklara göre 6. yüzyılda Bizans İmparatorluğu döneminde inşa edildiği bilinen kalenin, bazı kaynaklara göreyse Venediklilerin kontrolü altında, 15. yüzyılda inşa edildiği düşünülüyor. Denize ve nehre yakın bir konumda inşa edildiği için stratejik açıdan önemli olduğu anlaşılan Baştova Kalesi, dörtgen yapılı bir mimariye sahiptir. Kalenin kule ve duvarları eski halinden uzak durumda olsa da kalıntıları Orta Çağ’da önemli bir yere sahip olduğunu gösteriyor. 1478 yılında Osmanlı Devleti tarafından fethedilmesiyle bazı mimari değişikliklere uğrayan Baştova Kalesi, halen bölgenin en çok ziyaret edilen tarihi yapılarından biridir.

”Baştova Kalesi konum için tıklayın”

16.Venedik Kulesi

Dıraç şehrinde yer alan Venedik Kulesi tarihi açıdan oldukça önemlidir. Adriyatik Denizi’nin batı kıyısında yer alan, kalenin en güçlü parçası olarak değerlendirilen ve Bizanslılardan kaldığı bilinen Venedik Kulesi, bu gibi özellikleri sebebiyle tarihi açıdan öne çıkar. 

2019 yılında bölgede gerçekleşen deprem sebebiyle hasar görse de aslına uygun şekilde restore edilmiştir. Günümüzde etrafında yer alan modern binaların ve yolların tamamı ile uyumlu olan Venedik Kulesi, şehrin tarihi sürecine tanıklık etmiş önemli bir mirastır. Yapay gerçeklik gözlüğü ile antik zamanlardaki atmosferi gözlemleyebileceğiniz bir alana da içerisinde yer veren kule, bulunduğu bölgenin turistik açıdan en önemli yapılarından biridir.

17.Marubi Ulusal Fotoğraf Müzesi

İşkodra şehrinde yer alan Marubi Ulusal Fotoğraf Müzesi İtalyan sanatçı Pietro Marubi’nin fotoğraf stüdyosu kurmasıyla başlayan bir geçmişe sahiptir. İtalyan topraklarından sürüldükten sonra Osmanlı Devleti’ne sığınan ve 19. yüzyıla dek fotoğraf alanında çok önemli çalışmalar yürüten sanatçı, 1903 yılında hayata veda etmiştir. Sanatçının ailesi olmadığı için stüdyosu öğrencisine kalmış, nihayetinde Arnavutluk’un kamera lensine yansıyan sanatı ziyaretçilerle müze içerisinde buluşmuştur. Çeşitli vakıf fonları ile zenginleştirilen Marubi Ulusal Fotoğraf Müzesi, günümüzde fotoğraf ve fotoğrafçılık hakkında sergilerin, konuşmaların ve konferansların yapıldığı önemli kültürel bir yerdir.

İnteraktif bir müze deneyimi yaşatan Marubi Ulusal Fotoğraf Müzesi’ne 700 Lek ücret ödeyerek giriş yapabilirsiniz. Bazı özel günlerde müzeye girişler ücretsizdir. Müzeyi pazartesi hariç haftanın her günü 09:00 ile 16:00, pazar günleri ise 10:00 ile 15:00 saatlerinde ziyaret edebilirsiniz.

18.İşkodra Gölü

Vizesiz yurtdışı turları ile seyahat edebileceğiniz Arnavutluk hem tarihi yapıları hem de doğal güzellikleri açısından turistik olarak öne çıkan bir ülkedir. Pek çok deneyimi aynı anda sunan, mutlaka görülmesi gereken doğal güzelliklere ev sahipliği yapan ülkenin, muhteşem manzaralarıyla dikkat çeken gölleri arasında İşkodra Gölü bulunuyor.

İşkodra Gölü’nün en önemli özelliği Balkanların en büyük gölü unvanını taşımasıdır. Yıl içerisinde beslendiği su kaynaklarının kuruluk oranına bağlı olarak 370 ile 530 km2 arasında yüzölçümüne sahip olan İşkodra Gölü, 270’ten fazla kuş türüne de ev sahipliği yapıyor. Bununla birlikte Avrupa içerisinde yaşayan son pelikanlar da İşkodra Gölü’nde yaşamlarını sürdürüyor. İşkodra Gölü çevresinde bulunan yeşil alanlarda keyifli vakit geçirebilir, doğa yürüyüşü ve trekking turlarını katılabilirsiniz.

Kaynak: Haber Merkezi