TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Şaban A. Karamehmetoğlu, gerçekleştirdiği açılış konuşmasında; iklim değişikliği ve yeşil dönüşümün, pek çok ülkede olduğu gibi ülkemizin de gündeminde üst sıralarda yer aldığını, TOBB olarak; her fırsatta ve her platformda bu sürecin sadece bir çevre politikası değil, bir ticaret politikası ve ekonomi politikası olduğunu vurguladıklarını dile getirdi.

Özellikle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının üstünde çalıştığı İklim Kanununu sabırsızlıkla beklediklerini dile getiren Azizoğlu, Kanunun çimento gibi karbon yoğun sektörler başta olmak üzere pek çok sektör için yol gösterici nitelikte olacağını sözlerine ekledi.

Hem Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Süreci’nin (SKDM) hem de Emisyon Ticaret Sistemi (ETS)’nin sektöre büyük bir yük getirdiğinin bilincinde olduklarını, ancak özel sektör- kamu iş birliği ile bu durumun birlikte aşılması konusundaki çalışmalarından ötürü Bakanlığın azmini takdirle karşıladığını ileterek, Bakanlığa teşekkürlerini sundu. Sektörün bir diğer önemli konusunun ise Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzni ve Kısıtlanması Hakkında Yönetmelik (KKDİK) ve Kayıt Süreçleri olduğuna değinen Azizoğlu, konunun sektör açısından büyük önem arz ettiğine dikkat çekti.

Meclis Başkan Yardımcısı Volkan Bozay, 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan elim deprem faciasının ardından Hükümetin aldığı hızlı aksiyonlarla, özellikle deprem bölgesinde dönüşüm sürecinin hızla başlatılmış olduğunu ifade etti. Kentsel dönüşüm, depreme hazırlık ve kalkınma hedefleri açısından stratejik öneme sahip çimento, çimento ürünleri ve hazır beton sektörlerinin, inşaat sektörünün en önemli paydaşları arasında olduğunu vurguladı.

Yeşil dönüşüm, dijital ve toplumsal dönüşümün her üretici için hayati öneme sahip olduğunu ifade eden Bozay, 1 Ekim 2023 tarihinde Avrupa Birliği Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması geçiş sürecinin başladığını, 1 Ocak 2026 tarihi itibariyle ise mali yükümlülüklerin başlayacağını ve bu yükümlülüklerin karbon yoğun üretimi ve karbon kaçağı en yüksek olan çimento, demir-çelik, alüminyum, gübre, elektrik ve hidrojen ara mallarının ithalatına uygulanacağını ifade etti.

SKDM’nin etkilerini en aza indirebilmek için önceliğin düşük karbonlu üretimi artırmak, hedefin ise düşük karbonlu çimentoların kamu ihalelerinde kullanılmasına olanak sağlamak olduğunun altını çizdi. Çimento sektörünün sera gazı azaltımının sağlanabilmesi için motivasyonunun çok yüksek olduğuna değinen Bozay, ancak bu konuda yasal altyapının hazırlanması ve sektörün finansman erişimine ihtiyaç duyduğunu belirtti. Yayınlanacak İklim Kanunu’yla hayata geçirilmesi beklenen Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi’nin önemine dikkat çeken Bozay, sektörün bu konuda da hazırlıklarını sürdürmekte olduğunu ifade etti.

Volkan Bozay toplantıda AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın prosedürel hazırlıkları dışında en önemli olan konunun; düşük karbonlu üretime dair belirlenen yol haritasının, kamu ile iş birliği içerisinde ve ivedilikle 2053 net sıfır hedefine uyumlu bir şekilde hayata geçirilmesi olduğunu belirtti.

Toplantıya katılan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Kimyasallar Yönetimi Daire Başkanı Nihat Yaman KKDİK Yönetmelik Taslağına ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, İklim Değişikliği Başkanlığı Karbon Fiyatlandırma Dairesi Başkanı Eyüp Kaan Moralı; Çimento ve Çimento Ürünleri Sektörü özelinde Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması süreci (SKDM) ve Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) hakkında gerçekleştirdiği sunumla toplantı katılımcılarını sürece dair detaylı bir şekilde bilgilendirdi. Toplantı sonunda soru – cevap kısmına yer verilerek toplantı sonlandırıldı.

Haber:Büşra Bayraktutan