BAYBURT (AA) - BEŞİR KELLECİ - Bayburt'ta işletmeci Nurullah Korkut, gençlik yıllarından itibaren biriktirdiği Türk mutfak kültürüne ait eşyaları restoranının dekorasyonunda kullandı.
Korkut, 30 yıl önce ailesinin hurdacıya satmasına engel olduğu bakır eşyaları uzun yıllar evinin bir köşesinde sergiledi.
Eski mutfak eşyası toplamaya devam eden Korkut, yıllar içinde çoğunluğu bakır olmak üzere gümüş, pirinç ve bronzdan demlik, tepsi, kazan, güğüm, tava, süzgeç, yağdanlık ile sürahi gibi 1500'e yakın ürün biriktirdi.
Korkut'un 4 yıl önce açtığı Genç Osman Mahallesi'ndeki 85 metrekarelik restoranı, dekorasyonunda eski mutfak eşyalarının kullanılması dolayısıyla dikkati çekiyor.
Bayburt'ta 20 yıldır esnaflık yapan Erzurumlu Nurullah Korkut, AA muhabirine, hobi olarak 30 yıldır Türk mutfak kültüründe kullanılan ve antika değeri taşıyan bakır, gümüş ve bronz eşyalar biriktirdiğini söyledi.
Antika eşyalara çocukluğundan beri ilgi duyduğunu belirten Korkut, "Annemin gençlik döneminde tereğinde bakır eşyaların dizilişi hep hafızamda yer etmişti. Onun oradaki ürünleri beni bu işe sevk etti. Onları da halen muhafaza ediyorum ve üzerine biriktirmeye devam ediyorum." dedi.
Eşya biriktirmeye başlayınca merakının daha da arttığını anlatan 50 yaşındaki Korkut, Türkiye'nin her ilinden eşya aldığını, hemen hemen her il ve ilçeye ait bir ürünü bulunduğunu dile getirdi.
- "Müşterilerimiz de olumlu karşılıyor, hoşumuza gidiyor"
Korkut, iş yerinin dekorasyonunda kullandığı malzemelere özenle baktığını ifade ederek, "Çatal, bıçak, kazan, çaydanlık, tepsiye varana kadar mutfağımızda günümüze kadar kullanılan ne kadar araç gereç varsa hepsi bizde mevcut. Özellikle bakır ağırlıklı bir koleksiyon. Pirinç, bronz, gümüş gibi eşyalarımız da var." diye konuştu.
İş yerinin dekorasyonunda kullandığı eşyaların müşterilerin dikkatini çektiğini belirten Korkut, "Ürünleri burada sergilememizin amacı, müşterilerimizi yemek yerken geçmişe götürmek. Müşterilerimiz de olumlu karşılıyor, hoşumuza gidiyor." ifadesini kullandı.
Korkut, koleksiyonunu yaptığı eşyaların hepsinin yaşanmışlığı olduğunu, bunların yok olmaması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Ben ve benim gibi koleksiyoncular bu tür bakır ürünlerine sahip çıkmasıydı şimdi bunlar fabrikalarda eritilmişti ve tarihimiz, kültürümüz yok olmuştu. Osmanlı'dan günümüze kadar mutfağımızda kullandığımız bu eşyalar tamamıyla el yapımı, ustaların emek verip ter dökerek yapmış oldukları ürünler. Eskiden maddi durumu daha iyi olan insanlar mutfağında bakır ürünleri kullanıyordu, şimdi biz burada sergiliyoruz."