TRABZON (AA) - DUYGU AVUNDUK - Trabzonlu mimar Emre Karadeniz, Türkiye'de üretilen kumaş türlerini kayıt altına almak için 7 yıldır çok sayıda kumaş örneği ve belgenin yer aldığı koleksiyon oluşturdu.
Ortahisar ilçesine bağlı İskenderpaşa Mahallesi'nde ailesine ait dairenin iki odasını adeta manifaturacıya dönüştüren Karadeniz, birbirinden renkli kumaşın yanı sıra düğme, makas, ütü, fotoğraf ve afişleri burada biriktiriyor.
Trabzon Kültür ve Turizm Müdürlüğü Kültür İşleri Şube Müdürü Karadeniz, AA muhabirine, çocuk yaşlarda tedavi amacıyla gittiği Ankara'da çok güzel kumaşların satıldığı dükkanlar gördüğünü anlattı.
Kumaşların renklerinden çok etkilendiğini anlatan Karadeniz, "Bir kumaş mağazasının önünden geçerken vitrindeki renkli kumaşlara bakakaldım. Gerçek mi hayal mi hatırlamıyorum ama zihnimde dolaşan hikaye bu. 2005'te bu mağazanın var olup olmadığını öğrenmek için Ankara'da gezmeye başladım ve bir kumaş mağazası buldum. Hala her yıl gider, müze gibi ziyaret ederim orayı." dedi.
Karadeniz, ilk olarak 1995'te eski basım para toplamaya başladığını belirterek, sonraki yıllarda da kendine özgü yeni bir alan olarak kumaşları seçtiğini ifade etti.
Yaklaşık 7 yıldır Türkiye'de üretilen kumaş örnekleri topladığını vurgulayan 41 yaşındaki Karadeniz, zamanla bu tutkusunun kumaşlarla ilgili bilgi içeren belge, dergi, kitabın yanı sıra terzi malzemeleri ve dokuma sanayinde kullanılan çeşitli ürünleri biriktirmeye dönüştüğünü dile getirdi.
- Kumaş toplamak için 26 şehir gezdi
Kumaş koleksiyonu yapmaya karar verdiğinde ilk ziyaretini Artvin'e gerçekleştirdiğini belirten Karadeniz, "Ve o günden bugüne kadar 26 il, onlarca ilçe gezdim. Ankara, İstanbul ve Bursa gibi şehirlere birden fazla gittim. Pandemi süreci de bir dönüşüm noktası oldu. Online müzayedeler ve internet ortamında satış yapan firmaların artmasıyla sosyal medyadan ürünler aldım. Pandemi olmasaydı bu kadar ürünü bir araya getirebileceğime inanmıyorum. Yurt dışına her çıktığımda da Türk kumaşı arıyorum birçok ülkede ama pek birşey bulamadım." diye konuştu.
Karadeniz, 1800'ün ortalarından 2000'lerin başına kadar bilgi ve belge açısından kumaşa dair elinde birçok ürün bulunduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
"Benim için en değerli olan şey hikayedir. Çünkü ürünler bir hikayenin aracılarıdır, önemli olan hikayenin devam etmesidir. Amacım Türkiye'nin son kumaş kültürünü kayıt altına alarak, gelecekte insanların beğenisine sunmak. Koleksiyonda çok çeşitli ürün var. Türk tekstil sanayisinin ürettiği binlerce metre yünlü kumaş, Anadolu'nun en önemli elyafı olan Ankara keçisinden dokunmuş angora, ipekli, döşemelik-perdelik ve top kumaşlar var. Özellikle Sümerbank başta olmak üzere Mensucat Santral, Bossa, Çukurova gibi birçok ünlü fabrikanın pamuklu kumaşları da yer alıyor."
Kumaşın her alanda izini süren belge ve bilgilere de meraklı olduğunu anlatan Karadeniz, şöyle devam etti:
"Bunların arasında kartpostallar, fotoğraflar, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti döneminden kumaş kartelaları, broşürler, dergiler, faturalar, gravürler, kartonetler, haritalar, karikatürler, tenzilat kuponları ve ordinolar, ilk gün gazeteleri var. Tekstil malzemeleri, kitaplar ve terzi malzemeleri, ibrişimler, düğmeler, tekil kıyafetler, Ankara keçisinden yapılan lizözler ve sof kumaş... Birçok alanda kumaşın izini sürmeye çalışıyorum."
- Büyük Önder Atatürk'ün hatırası
Karadeniz, kumaşları sevdiği için bu kadar emek harcadığını ifade ederek, "Koleksiyonumun en değerli parçaları, 1981 yılında Atatürk'ün doğumunun 100. yılı için Sümerbank Merinos Fabrikası'nın kenar antetli kumaşlarıdır. Bunlar, Atatürk'ün giydiği kumaşlardan birebir olarak yapılmış. Cumhuriyetin 60. yılı, Sümerbank'ın 60. yılı için dokunmuş kumaşlar, Kula Mensucatın erken dönem sanayi kumaşları, ilk kenar yazılı kumaşlar da var." dedi.
Koleksiyonundaki kumaşların özelliklerini de anlatan Karadeniz, Trabzon'un Tonya ilçesindeki terziden kumaş almak için ilçeye 8 defa gittiğini, Giresun'daki düğme kutusunu almak için de iş yeri sahiplerini zor ikna ettiğini belirtti.
Karadeniz, hedefinin 81 ili gezmek olduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin kumaş kültürünü kayıt altına alarak İstanbul'da tekstilin kalbi olarak bilinen Sultanhamam'da "kumaş müzesi" açmayı arzuladığını sözlerine ekledi.