Baharın gelişi güzeldir insan için, doğa için. Başlangıçtır, yenilenmedir. “Baharların tesiriyle taş yeşerir mi? Toprak ol ki renk renk çiçekler bitiresin.” der Hz. Mevlana. Taş mısın, toprak mısın düşün insanoğlu. Bir de düşün o toprağa yeterince sahip çıkabiliyor muyum?
Topraklarımızın değeri hakkında pek çoğumuz büyüklerimizden pek çok söz duyduk, duymaya da devam ediyoruz. Bunlardan birkaçı; “Gün gelir, bu toprakları çok ararsınız”, “Eviniz deprem olur yıkılır toprak ararsınız yatacak”, “Savaş olur evler yıkılır, gidecek toprak ararsınız”, “İşsiz kalırsın, aç kalırsın, toprakta eker biçersin”. Ben de çok duydum bu sözleri. Çiftçilikle uğraşanlar için bir süre sonra kendini yoran, bıktıran bir öğe olur toprak. Tarım ve ilgili olan ne varsa, kaçmak uzaklaşmak ister. Gelirle kıyaslandığında pek kazançlı olmadığını gören de olur. Böyle başlamadı mı köyden şehre göç. Kimi toprak sahiplerinin yanında çalışmaktansa sanayide çalışırım dedi. Kimi büyükşehirlerin taşı toprağı altın diye düşündü. Kimi içinde okumak, meslek sahibi olmak çıkış yoluydu. Köylerde genç nüfus azaldı böylece, yaşlıların yaşadığı yerler oldu. Büyükşehirlerde emekli olanlar bile dönmüyordu köylerine. Kaçtığın yere kolay kolay dönmezsin. Zamanla emekliler için durum değişmeye başladı.
Pandemiyle birlikte ise farklı bir hareketlilik oldu. Köylerde, yazlık şehirlerde kalanların oranı arttı. Bahçeli, teraslı evlere talepler arttı. Evde kapalı kalmak yordu bireyleri. Pandemi devam ederken sonrasını kestirmek çok net değil. Bir grup şehir yaşantısını özledi, caddelerde, alışveriş merkezlerinde özgürce gezmeyi, yemek yemeyi, eğlenmeyi, sohbet etmeyi. Onlar geri dönüş yapacak ve uzunca bir süre de şehirde kalacaklar. Bir grupsa yaşadığı yerden memnun kalacak ve belki de şehre geri dönüş yapmayacak. Nüfus hareketliliği pandemi sonrasında da olacak diye düşünüyorum. Sizin aklınızda da belki vardır. Belki sizde hiçbir farklılık olmadı ama çevrenizdeki değişimi fark ettiniz.
Topraklarımızın değerini yeterince biliyor muyuz acaba? Kuraklık olursa, pandemiden dolayı çiftçi çalışamazsa diye korkanlar iyice farkına varmıştır. Belki de ilk hedefleri toprak sahibi olmak. Bahçelerinde, balkonlarında sebzelerini yetiştirenler belki de işi büyütecek. Hobi bahçeleri artık sıradanlaşıyor ve düzenlemeler yapılmaya başlandı. Toprak var olmasına var ama toprağı da doğru beslemek, bakmak da gerekiyor. Sonra ne verdim de ne aldıma dönüşebilir durum. Sürekli aynı şekilde ekilip, biçilen, aynı şekilde beslenen topraklar da aynen bizim gibi. Pandemi döneminde bağışıklığımızı güçlendirelim diye ne yesek, ne içsek diye araştırırken doktorunuz belki de size önce tahlil dedi, ne eksik var bilelim diye. Topraklarımız da aynı. Eksiklerini bilip ona göre gübrelemek gerekir. “Toprak analizinin belli aralıklarla yapılması doğru olur” diyeceğim de “hiç yapıldı mı ki?” diyebilirsiniz.
İhmal etmeyelim topraklarımızı,…
Toprak bize vatan, toprak bize bakandır.