Maalesef, birilerinin ısrarla sürdürmeye çalıştıkları bir oyunun son perdesi sahneye konulmuştur!...
Olaylara şuurlu bir şekilde baktığımdan bu yana, Ülkemiz hep bir tertibin ve o tertiplere karşı bir mücadelenin içinde olmuştur…
Bu kavga ve tertiplerin de bittiği akamete uğradığı bir dönemi ben şahsen hatırlamıyorum!
Medyası ile,vatandaşı ile,aydını ile,yazarı -çizeri ile,okuyucusu,öğretmeni,öğrencisi ile,listeye ekleyeceğimiz bir sürü meslek erbabı ile birlikte iyi ve kötüye meylederek bir mücadelenin için olduk-olmaya da devam ediyoruz…
Şimdi; bu iktidar eli ile on bir yıldır yeni bir oyun tezgaha konmuştur ve bugün o tezgahın taçlandırıldığı günleri yaşamaktayız!
Gözümüzün önünde sahneye konan bu oyunu hep birlikte izlerken; “kimimiz bu oyunun değirmenine bilerek yada bilmeyerek su taşıdık,kimimiz de bu oyunun farkına vararak “durun kalabalıklar bu cadde çıkmaz sokak” diyerek endişelerimizi ortaya koymaya çalıştık!...
Senaryoyu hazırlayanlar ve sahneye konulmasını sağlayanların bugün için kazandıklarını hatta “kahraman” olduklarını söylemek istesek de istemesek de bir gerçeğin ifadesidir bugün için!...
Uzun zamandır; partileriyle, medyasıyla, sivil toplum örgütleriyle,milli şuurdan uzak yazar çizerleriyle alt yapısı oluşturulan ve ona göre mevzilenen “bugünün kazananları(!)” ,”daha çok dolambaçlı yollardan “Anadolu’daki son Türk Devletini sıradanlaştırarak Türk Milletini çileden çıkartmaya ve uzun vadede bir çatışmaya zorladıklarının farkında bile değillerdir!
Adım adım tüm dediklerini hayata geçiren bu cenah,hedeflerine giden yolda tüm değerlerimizi kullanmaktan geri durmamışlar kendileri gibi düşünmeyen tüm insanları da etkisiz hale getirmeyi başarmışlardır…Hiç de istemediğim ve olmasını arzulamadığım bir şekil de Müslüman Türk’ün kafasın da ve vicdanında olmadık tahribatlar açarak onu etkisizleştiren ve asıl yenilgiye meydan veren bu zihniyet bugün istediğini almış görünmektedir!...
Bir taraftan ABD’den beslenen bir taraftan da AB eksenli beslenen iktidar,diğer taraftan da bu iktidar tarafından beslenen eski ateist Marksistler,liberaller,İslamcılar(cemaatler) ve medya patronları bu ülkenin milli kimliğine ait kodlarını darmaduman etmek için ellerinden geleni yapmışlardır…
Ben kendi adıma her şeyin farkında olmakla övünmeyeceğim!
Bu olup bitenlerin şuurun da olmayanlar,“kolay kolay gözlerinin önünde cereyan eden mücerret şeyleri kavrayamazlar!” Ben yıllardır iktidarın her adımını müşahhas örneklerle izah etmeye çalışarak okuyucularıma karınca kararınca “doğru olanı göstermeye gayret ettim!”
İtiraf etmeliyim ki; benim yazdıklarımın-uyarılarımın,sandığım,ümit ettiğim gibi okuyucularım tarafından kabul görmemiştir! Beni tek ümit var eden gerçek şey şudur; tarih boyunca doğruyu anlatmak için peygamberler,fikir adamları,filozoflar,gönül adamları gelip geçmişler ama onlar ne kadar anlaşılabilmişlerdir ki bendeniz de anlaşılabileyim!...
Bazen düşünmüyor değilim yanı!
Yukarda isimlerini zikrettiğim kesimler,“yanlış yolda olduklarını”,çelişkilerini ,ortaya koydukları söz ve davranışla birlikte icraatlarının bu ülkenin geleceğinin hayrına değil diye düşünmezler mi ?!
Sizin de mutlaka bir cevabınız var soruma ama önce ben kendi cevabımı vermek isterim… Gerçekten de vatan-millet,gelecek kaygısı olmayan insanların “milli şuur”,”milli devlet”,”milli dil” düşüncesiyle fikri akrabalıklarının olmadıklarına inanıyorum!..
Hatta sazı eline alan bu kesimlerin bu değerleri en fazla istismar ettiklerine de şahit olmaktayız ve ne hazındır ki milletimizin ekseriyeti de bu istismara bel bağlayabilmektedir!
Bunları yazarken aklıma geldi yazmak istedim. Belki bu yolla kendimi temize de çıkarmak istedim bilmiyorum!
Hani bizim Temel ölüm döşeğindeymiş ama kimse inanmıyormuş hastalığına. Öldükten sonra mezar taşına şöyle bir ifade yazmayı vasiyet etmiş, “hastayım dedim inanmadınız şimdi ne oldu?!”
Ülkemizin bugün için geldiği noktanın analizlerini yapmaya bıkmadan usanmadan devam edeceğiz elbette. ..
Bundan beş yıl kadar önce “ebediyen sana yok ırkıma yok izmihlah” başlıklı yazımda ki şu cümlemi hatırlatmak isterim;”içimden lanet olsun böyle siyasete, böyle riyakarca siyaset yapanlara demek geldi! Açılım dedikleri ne idüğü belirsiz şeyin, ülkemizin ayrıştırılması hatta bölünmesini tetikleyen argümanlar olduğu gerçeğini fark edecek Ak Partiye oy veren bu ülkenin temiz insanları akıl ve yüreklerini ne zaman doğruya yönlendirecek doğrusu merak ediyorum”
Diyarbakır’da yaşanılanların benim açımdan kısa özeti bu! Daha kısa özeti ise; Ülkemizin bir bölgesinde yıllardır yaşanılan “ayaklanma provalar” bugün için sonuç alacak noktaya gelmiştir!
Görüşmek üzere, Allah’a emanet olunuz….