Gazzeli öğrenciler, Kızılay Palandöken Şubesinin organize ettiği yemekte bir araya geldi ve İsrail'in Gazze'de yaptığı soykırıma ilişkin duygu ve düşüncelerini paylaştı. Öğrenciler, Gazze'deki yoğun bombardıman sonrası çadırlarda aç ve susuz yaşayan aileleriyle uzun süredir iletişim kuramadıklarını ve hayatlarından endişe duyduklarını söyledi. Atatürk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Bölümü son sınıf öğrencisi Gazzeli Riyad Muhammed (24), "Filistin'de bulunan iki bölge var. Gazze ve Batı Şeria Bölgesi. İçinde 14 şehir var. 400 gündür yaşanan soykırımda 50 binden fazla şehidimiz, 100 binden fazla da yaralımız var. Genel olarak Gazze'de her ailede en az bir veya birden fazla şehit var. Gazze'nin yaklaşık yüzde 70'i özellikle kuzeyi ise yüzde 90-95 yıkılmış durumda. Güneye doğru başka bölgelerde ise İsrail'e karşı daha güvenli bölgeler oluyor ama maalesef güvenli diye bir şey yok. Her yerde yaralı, her yerde şehit ve tutuklanma oluyor. Savaş çıkmadan önce gelirimizi ailelerimizden alıyorduk, hiçbir zaman mülteci olmadık öğrenci olarak. Ama maalesef tüm kurumlar yıkıldığı için ailemiz yardım edemiyor, zaten edemez de" diye konuştu.
'AKLIMIZ FİLİSTİN'DE'
İsrail'in ülkelerinde yaptığı katliamda yaşam mücadelesi veren ailelerinden başka bir şey düşünemez olduklarını söyleyen Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili Edebiyatı'nda yüksek lisans öğrencisi olan Rawan İsam, "Savaştan 4 ay önce evlendim ve yüksek lisans nedeniyle Türkiye'ye geldim. Savaş çıktığı için geri dönemiyoruz. Diğer Gazzeli arkadaşlar gibi her sabah ailemden kötü bir haber alacağım korkusu ile uyanıyorum. Ülkemde sevdiklerimle beraber yeni kurduğum yuvam ve hayallerim vardı ama hepsi orada kaldı. Yıllarca hazırladığım çeyizimi kullanmak nasip olmadı. Gazze'deki bazı yakınlarım cep telefonu ile video gönderiyor. Hiçbir yer sağlam kalmamış. Çocukluğumun, gençliğimin geçtiği yerler, okullarımız bombalanarak yerle bir edilmiş. Tanıdıklarımızın çoğu ölmüş. Her sabah uyandığımızda çadırlarda kalan ailelerimizden kötü haber alacağız korkusu ile uyanıyoruz. Allah Türklerden razı olsun. Bize kucak açtılar, sorunumuz yok ama aklımız Filistin'de" dedi.
FİLİSTİNLİ ÖĞRENCİLER YEMEK ÜCRETİ ÖDEMEYECEK
Gazzeli öğrencilerle bir araya gelen Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, her şeyin geliştiği iddia edilen bir ortamda insanlığın gelişmediği, hatta geriye gittiği, hele de Müslümansanız hiçbir şeye hakkınız yokmuş gibi görülen bir tutum olduğunu söyledi. Prof. Dr. Hacımüftüoğlu, "Türkiye'nin sadece kendini koruması yetmiyor. Dünyadaki zulüm çeken her bölgeye, her kavme uzanabilecek bir güce sahip olması gerekiyor. Ancak karşıdaki grup bir devlet değil, bunlar sadece güçle ilgileniyor. Çok güçlü olursanız korkuyor, zayıf olursanız ezmeye çalışıyor. Bu zulmetmenin sınırı yok. Çeşitli fonksiyonlar devreye sokmak için güç lazım. Biz kendi açımızdan şunu söyleyebiliriz. Ülkemizin güçlenmesi için kendi çapımızda gayret göstereceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımız ve tüm çalışanlarıyla birlikte biz de bu güce güç katmaya çalışacağız. Burada bizde olan emanetler sizlersiniz. Erzurum'da sizler, başka şehirlerde diğer arkadaşlarınız. Sizler bizim kardeşimizsiniz, bizden farklı değilsiniz, sizin dertleriniz de bizim dertlerimiz de birdir. Dolayısıyla burada bize iletilecek konularda biz de size destek olmak isteriz. Buradaki tüm Filistinli çocuklarımızın öğle yemeklerinin ücretsiz olacağını söyleyelim. Üniversitede yedikleri zaman herhangi bir ücret ödemesi olmayacak. Diğer konularda da rektörlük olarak destek olacağımız hangi konu varsa biz de elimizi taşın altına koymak isteriz" diye konuştu.
Gazze'de yaşanan katliamın yürekleri yaktığını belirten Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Dekan Yardımcısı Öğretim Üyesi ve Palandöken Kızılay Şube Başkanı Doç. Dr. Muhammet Tatar da bunun kabul edilemez olduğunu söyledi. Kızılay olarak Erzurum'da öğrenim gören Gazzeli gençlere kucak açtıklarını ifade eden Tatar, "Bu yemekte Gazzeli gençlerle onların dertlerini dert edinen hayırsever iş insanlarını buluşturduk. Buradaki Gazzeli gençlerimizi bize emanet" dedi.
Sevdiklerim ve hayallerim Filistin'de kaldı
Erzurum, Atatürk Üniversitesi'nin çeşitli fakültelerinde okuyan, yüksek lisans ya da doktora yapan 17 Gazzeli, yardımseverlerle bir araya geldi. Ülkelerinde yaşam mücadelesi veren ailelerinden başka bir şey düşünemediklerini söyleyen Rawan İsam, "Savaştan 4 ay önce evlendim ve yüksek lisans nedeniyle Türkiye'ye geldim. Savaş çıktığı için geri dönemiyoruz. Her sabah ailemden kötü bir haber alacağım korkusu ile uyanıyorum. Ülkemde sevdiklerim ve hayallerim vardı ama hepsi orada kaldı" dedi.
Bunlar da ilginizi çekebilir