Yunan tanrıları dünyayı yaratmaya Yunan adalarından başlamış olacak ki küçük müçük demeden her birine tek tek özenmişler, her birine ayrı bir özellik, bi başka güzellik kondurmuşlar.  Sakız Adası da şirin mi şirin orta çağ köyleri Mesta ve Olimpi, ilkokul defterimize yaptığımız kenar süsünün yerleşime dönüşmüş hali Pirgi ve siyah volkanik çakıllı Mavra Volia plajı ile diğerlerinden ayrışıyor. Sakız hikayelerimizi gezmek isterseniz hadi sizi iki dakikacık Instagram’a alalım.

Güzellikleri bir yana dursun, Sakız en çok cüzdanların gururunu kırmadan sofraları donatması ile konuşuluyor. Evet, fiyatlar kesinlikle Türkiye’ye göre çok avantajlı. Bu durum ilk birkaç sofrada rakip takımın kendi kalesine gol atması gibi havadan kazanım coşkusu yaşatıyor ama biz zaman geçtikçe “Keşke biraz daha fazla versek ama daha lezzetlisini yiyebilsek” dedik. Menüler her yerde hep birbirine benzer, çoğunlukla yemekler kızartma ve lezzet olarak da standartlar. Servis de tek masa olsanız bile sıkıntılı. Yiğidi öldürüp hakkını verelim; yine de fiyat/ performans olarak çok iyi, hele ki deniz ürünlerini seviyorsanız. Özetle, bizce Sakız’ın bakir plajları, ruh okşayıcı sadeliği ve masalsı köyleri sofralarından çok daha fazla konuşulmaya değer. Eğer gelip o pek de güzel olmayan kordon boyunda yemek yiyip dönecekseniz adanın tüm cazibesini ıskalamış olursunuz. Gelmişken 3 gün kalın ve plajlara, köylere gidebilmek için mutlaka altınızda aracınız olsun.

Sakız Adası’na gitme fikri her zaman çok cazipti ama tam bir karın ağrısı olan Schengen süreci aramıza giriyordu. Kapı vizesi (aşağıda vize başvurusunu ayrıca anlattık) kolaylığının gelmesi komşuculuk oynamayı öyle kolaylaştırdı ki artık Sakız bayram seyranda otelleri en hızlı tükenen yerlerden oldu. Bizim fikrimizi sorarsanız kapı vizesi ile gidilen adalar içinde en güzeli Rodos♡︎ ama Sakız da hem çok sempatik hem de Çeşme’den kalkan yarım saatlik feribotla ulaşması kolay mı kolay.

Gelelim Chios, yani Türkçe’deki adıyla Sakız Adası ile uzaktan akrabalığımıza. 1566’da Osmanlı egemenliğine giren ada Balkan Savaşları’na kadar, yani 347 yıl, Osmanlı Devleti’nin egemenliğinde kaldığı için çokça kültürel etkileşim geçirmiş. Adada Osmanlı mimarisi ve kültürüne dair gezebileceğiniz, gözünüze mimari tarzıyla aşina gelecek pek çok yapı bulunuyor. Zaten Yunanistan’ın her yeri ouzo – rakı, tzatziki – cacık, moussaka – musakka gibi yansımalarla damak ikizimiz. Çeşme’de yediğimiz sakızlı lezzetler de adaya ismini veren sakız ağaçlarından hediye.

Ada İkinci Dünya Savaşı’ndan da nasibini alıyor. 1940’larda Almanya ve İtalya’nın Müttefiklere savaş açması Yunanistan ve adalar için de risk oluşturuyor. Almanya 1941’de Yunan anakarasını kontrolüne aldığında, diğer Yunan adaları gibi Sakız Adası’nı da bombalayarak 22 Nisan 1941’de işgal ediyor. Böylece Sakız Adası, Almanlar için Balkanların kontrolünde önemli bir stratejik üs oluyor. Akabinde adada pek çok direniş hareketi patlak veriyor ve yerel halk Nazi Almanyası’na direnç gösteriyor. Nitekim 2. Dünya Savaşı’nın bitmesiyle Almanya ve müttefiklerinin işgal ettiği topraklar geri alınırken tüm adalar gibi Sakız Adası da Yunan egemenliğine geri dönüyor. Meğer bir taş atımlığı mesafesinde olan komşumuz Sakız Adası’nın başına neler gelmiş neler…

Bugünse tüm dargınlıkları mazide bırakan halk sıcacık bir gülümseme ile kucaklıyor sizi.  Adada pek genç kalmamış, kapı önünde oturan ton ton teyzelerle selamlaşacak ve ak saçlı amcaların oturduğu meydan kahvelerinde frappe içecek, yerelden çok Türk göreceğiniz sahillerinde demlenecek, hem çok tanıdık bir yerlerde hem de çok uzaklarda hissedeceksiniz.

Gezinizi kolay planlamanız için adayı bölge bölge anlattık. Böylece nereyi gezerken nerede yersiniz, nerede konaklar, nerede yüzersiniz kolayca planlayabilirsiniz. Gün batımı keyfi yaparken kulaklarımızı çınlatmayı unutmayın.Sakiz Adasi Pirgi

Sakız Adası Seyahati Planlaması – Gitmeden Önce

Sakız Adası’na Nasıl Gidilir?

Sakız Adası’nda bir havalimanı var ancak ne yazık ki Türkiye’den direk uçuş yok. Eğer Türkiye’nin herhangi bir yerinden uçakla gelmek istiyorsanız önce İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na gelip, oradan Çeşme’ye geçmeniz gerekiyor. Çeşme Ulusoy Limanı’ndan kalkan Turyol, Ertürk ve Sunrise gibi çeşitli tur şirketlerinin feribotlarına binip 30 dakika içerisinde Sakız Adası’na geçebiliyorsunuz. Her şekilde uçak biletinizi almadan önce mutlaka fiyat karşılaştırması yapın deriz.

Sakız Adası İçin Vize/Pasaport Gerekiyor Mu? Kapıda Vize Uygulaması Var Mı?

Sakız Adası Nisan 2024’ten itibaren 7 gün geçerli kapıda vize uygulaması ile seyahat edilebilir Ege adalarından biri. Yalnız bu kapıda vize uygulamasının adına takılıp bunu gerçekten de gittiğinizde kapıdan alınan bir vize sanma yanılgısına düşmeyin! En az 1 hafta öncesinden belgelerinizi feribot firmanıza ulaştırmanız bekleniyor.

  • Kapı Vizesi Başvurusu İçin Gerekli Evraklar
    – En az 6 ay geçerliliği olan pasaportunuzun fotoğraflı sayfasının fotokopisi
    – 2 yeni çekilmiş beyaz fonlu biyometrik fotoğraf
    – Seyahat masraflarını karşılayacak kadar bakiyenin yer aldığı 3 aylık banka hesap dökümü
    – Otel rezervasyonu konfirmasyonu
    – Feribot gidiş dönüş biletleri
    – Seyahat sağlık sigortası
    – Kimlik fotokopisi ve online doldurulmuş başvuru formu
  • Ücret: 60 Euro (2024)
  • Önemli:
    – Bu vize ile Yunanistan anakarasına giriş yapamıyorsunuz. Yani kapıda vize aldım diye Atina’ya, Selanik’e, Halkidiki’ye gitmeye kalkmayın.
    – Pasaportunuzda kesinlikle KKTC vize damgasının bulunmaması gerekiyor.
    – Son olarak, kapı vizesinin yüzde yüz onaylanan bir vize olduğunu sanmayın. Başvurunun yeterli bulunmadığı durumlarda red veriyor.

Sakız Adası’na Ne Kadar Gün Ayırmak Lazım?

– Biz isteriz ki hakkıyla gezmek için 3 gün ayırın. Nefis sahilleri ve koyları, her biri tek tek gezilesi köyleri var.
– Günübürlik Sakız Adası: Günübirlik gelinmesine gelinir de aslında çarçur edilemeyecek kadar güzel bir ada. Yine de elbette hava değişikliği olsun diyenler günübirlik veya tek gece kalmalık da gelebilir. Sonuçta 1 > 0 ama çok fazla şeyi ıskalarsınız. 🙂


Sakız Adası’nın Hangi Bölgesinde Konaklamalı

Merkez: Adanın merkezi hemen feribotlatın yanaştığı yer. O kordon boyunca dizi dizi mekanlar var, sosyal hayatın kalbi burada atıyor. Bununla birlikte adanın diğer bölgeleri çok daha özel, Kordon pek ahım şahım değil. Biz küçük çocukla geldiğimizde merkezde çok rahat ettik. Daha önce çift olarak geldiğimizdeyse adanın daha romantik köşelerini tercih etmiştik. Kısa kalacaksanız, bebekliyseniz ya da market, restoran, araba kiralama vs gibi sosyal imkanlara kolay erişim istiyorsanız merkezi düşünün.

Romantikler İçin Sakız Adası’nın Güneyi: Adanın güneyi masalsı Orta Çağ köylerinin ve adanın en güzel bakir koylarının bulunduğu kısım olduğundan çiftler için ideal. Mesta, Pirgi gibi pitoresk dağ köyleri kadar sahil kesiminde de konaklama opsiyonları var. Yalnız adanın en güneyinde kaldığınızda diğer yerlere gitmek için günde biraz yol yapmanız gerekiyor.

İşletmeli Plajlar İçin Sakız Adası’nın Kuzeyi: Adanın kuzeyinde de çok güzel plajlar var. Adanın batı yakasında aileler için çok ideal uzun, geniş ve kumluk plajlar varken kuzey doğusunda ise daha çok hizmet alabileceğiniz popüler beach işletmeleri var.


Sakız Adası’nda Seçtiğimiz Oteller & Evler

Sakız Adası’nda uygun bütçeli konaklama seçenekleri ağırlıkta. Öyle lüks tesis ve resort otel beklentiniz olmasın çünkü burası en nihayetinde turistik anlamda sadece yazın canlanan, ağırlıklı olarak da Türk turistin geldiği küçük bir ada. Biz sizin için birkaç otel seçtik. Ayrıca bölge bölge önerilerimizi verirken ilgili kısıma otel ve daire önerilerimizi de ekledik. Onları da rehberin devamında bulabilirsiniz.

Kaynak: Haber Merkezi