Rize’nin en köklü spor yuvalarından biri olan Fener Gençlik Kulübü Rize şehrindeki Fenerbahçe sempatizanları tarafından 1936 yılında kuruldu. Renkleri, kolayca tahmin edebileceğiniz gibi Sarı-Lacivert’ti. 1933 yılında Galatasaray içinde meydana gelen anlaşmazlıklar sonucu kulüpten ayrılan bir grup Güneş Spor Kulübü’nü kuruyordu. Rize futbolunu dev ismi Şemsettin Çepni bu ayrılan grupla aynı düşüncedeydi. Oda Rize’de 1 Nisan 1948 tarihinde Rize Güneşspor kuruyordu. Ayrıca Güneş (Şems) onun kısa adıyla aynı anlamı taşıyordu. 13 Mart 1950 Tarihinde Beşiktaş sempatizanı Rizeliler tarafından Rize Beşiktaş Gençlik Kulübü kuruluyordu.
Rize’nin en köklü spor yuvalarından biri olan Fener Gençlik 1936 yılında kuruldu. Renkleri, kolayca tahmin edebileceğiniz gibi Sarı-Lacivert’tir. Dursun Ali Aslan’ın kuruculuğuna imza attığı kulüpte, değişik dönemlerde Bahattin Coşkun, Kemal Vardal, Recep Ali Kulak, Recep Ali Muratoğlu ve Muzaffer Demiralp gibi, Rize sporunda iz bırakmış yöneticiler görev yürüttü. Aynı zamanda Beden Eğitimi öğretmeni de olan Recep Kulak, usta bir futbol teorisyeni olarak 1960 ve 70’li yıllarda Türk Futbolu’nda da parlamış Şenol Birol ve Yavuz Şimşek gibi iki milli futbolcunun yetişmesinde önemli pay sahibi olmuştu. Ayrıca Rize’nin renkli simalarından Dursun Kazmaz’ın oğlu Vural Kazmaz gerek futbolu gerek kişiliği ile takım içinde saygın bir konuma sahipti.
Rizespor Kulübü Eski Kulübü Eski Başkanı Ali Baba Cillioğlu’nun da, yolu Fener Gençlik’ten geçti. Sarı-lacivertli formayı sırtına geçirip top koşturdu. 1967/68 sezonunda Fenerbahçe’de top koşturan Yakup Kazdal da, Fener Gençlik yuvasından yetişen ve futbolumuza mal olan bir yetenek olarak anılmalıdır. Ayrıca, Samsunspor formasını giyerek, yeteneklerini daha geniş platformlarda sergileme şansı bulan Sami Talı da, 1958 yılında Fener Gençlik’de futbola başlamış ve üstün futbol hüneriyle sivrilip, Sarı-Lacivertli yuvanın gurur kaynağı olmuş bir evladıdır.
30 Haziran 1959 günü, Rize’de heyecan kasırgası yaşatan bir büyük futbol olayı gerçekleşmişti. Türk Futbolu’nun efsanelerinden Lefter Küçükandonyadis’in de Rize ekibi adına forma giydiği karşılaşmada Fener Gençlik, İran Üniversiteliler Karması’nı göz kamaştırıcı bir oyunla 2-0 mağlup etmeyi başarmıştı. İranlı konuklar, bu maçta Fener Gençlik’in yanısıra, Lefter gibi bir futbol devine karşı oynamanın şaşkınlığını da yaşamışlardı. Maçtan sonra duygularını dile getiren İranlı futbolcular, “Bizde Türkiye denince akla önce Atatürk, sonra Lefter gelir. Siz bizi oyuna getirdiniz!..” demekten kendilerini alamamıştı.
RİZE GÜNEŞ GENÇLİK KULÜBÜ
Adı gibi ışıltılar saçan Güneşspor, Rize futbolunda pek çok gence spor ocaklığı yaptığı gibi, parlak başarıları ile gurur kaynağı oldu. Türk futbolunun ilk dönemlerinde ‘Güneş’, pek çok ilimizde çok sevilen bir kulüp ismi olarak benimsenmiş, bu adla pek çok spor yuvası sporumuza hizmet vermiştir. Rize Güneşspor 1 Nisan 1948 Tarihinde kuruldu. Kurucusu ve Başkanı Şemsettin Çepni, Rize’nin ilk futbolcularındandı. ‘Futbolun Cörçil’i’ olarak da nitelenen Çepni, bir dönem Beden Terbiyesi İl Müdürlüğü görevini de yürütmüştü. Sözünün eri, mert ve saygın kişiliğinden dolayı Şemsettin Hoca diye anılırdı. Güneş Matbaası ve Güneş Gazetesinin sahibiydi.
1949 yılından başlamak üzere Mehmet Salih Şamlı, uzun yıllar Güneşspor’un kalesini koruyarak, kulübün simge isimlerinden biri oldu. Ablası Rize’ye tayin olan Yavuz Şimşek (1963), Güneşspor’daki yöneticilerin dikkatini çekiyordu. Güneşspor’la ilk sezonunda Rize Lig şampiyonluğunu elde ediyordu. Şenol Birol’un yanısıra, Manchester Fatihi olarak da ünlenen, Fenerbahçe’nin eski kalecilerinden Yavuz Şimşek’in takımdan yetişmeleri, Güneşspor için sürekli bir gurur kaynağı olmuştu. Ayrıca Beykoz’da da top koşturmuş olan Ayvazağa Recep Ali Ayvaz Güneşspor patentli idi. Ayrıca siyaset dünyasının renkli ismi Gümrük ve Tekel Eski Bakanı Tuncay Mataracı ile Rizespor iki kurucusu Muharrem Kürkçü ve Atıf Taviloğlu Güneşspor formasını başarı ile taşımışlardı.
Kaleci Yavuz Şimşek’in de kırık parmakla kalesini koruduğu Güneşspor’un Türkiye Amatör Lig Şampiyonası’nda grup birinciliğinin ardından çeyrek final oynaması, Rize Futbolu için unutulmaz bir sevinç kaynağı olmuştu. Yavuz Şimşek’in Güneşspor macerası yıllar sonra Radikal Gazetesi’nin 25.09.2001 tarihli futbol ekinde,” İlk transfer Rize Güneşspor’a. Karşılığı ne yatacak yer ve bir şemsiye.Hep yağmur yağardı Rize’ye. Hep yağardı” şeklinde yer almış. Gerçekten adı gibi ışıltılar saçan Güneşspor, Rize futbolunda pek çok gence spor ocaklığı yaptığı gibi, parlak başarıları ile gurur kaynağı oldu. Güneş’in eski kalecilerinden Mehmet Salih Şamlı, üzerinden yarım asırdan daha fazla bir süre geçen bir unutulmaz deplasman maçını naklederken, aynı günleri yeniden yaşıyor gibiydi:
“Yıl 1953. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı günü Ordu ilinde, Orduspor’la, Güneşspor olarak maç yapacağız. Yenileceğimize hükmediliyordu ki, büyüklerimiz başımızda bulunmaktan imtina idiyordu. Velhasıl, kafile başkanlığını rahmetli Ömer Oğuz üslendi. Ordu’ya hareket ettik. İdareciler demir armudu, çay vesaire Ordu Valisi’ne ve Ordu’lu hemşehrilerimize yolladılar. Onlar da bir sepette, eski tip bir otobüsün içinde. Ordu takımında zamanın meşhur oyuncuları var. Kaleci Necip santrfor, sonradan Ordu Bölge Müdürü oldu.Sarıyer’de oynayan Cevdet, Genç Milli Metin, zehir gibi takımları var. Bizim takımda yalnız Fener’den Sedat’ı takviye olarak almışız. Ben Kaleci Mehmet Salih Şamlı (Topal), libero Tuncay Mataracı, solbek Sedat Hüseyinoğlu, sağbek Lütfü Tabağ (Deveci), sağhaf Musa Dal, Solhaf Ali (Göreleli), santrfor Mehmet Ali Mataracı, Soliç Erol Akgüre, sağiç Murat Kumbasar (Elmiş), solaçık Aynur Çolak, sağaçık Murat hoca ile maça çıktık.
Maç 3-2 galibiyetimizle bitti. Aleyhimize dört penaltı veren hakemin haksızlığına Allah da razı olmadı. Penaltının ikisini ben kurtardım. Akif Tuzcu da bizden yan hakemdi. Bizim gollerin ikisini, santrfor oynayan Mehmet Ali Mataracı attı. Üçüncü golü ise Erol aslen Giresunlu attı. Maç sonrası Ordu’da bulunan bütün hemşehriler bize sarılıp öpüyorlardı. Hemen hareket ederek Giresun’daki Güveli Otel’e geldik, geceyi orada geçirdik. Ertesi günü akşam üstü Rize’ye geldik. Kalapotomoz (İyidere) köprüsü üzerinde Güneşsporlu’lar bizi karşıladılar. Rahmetli Şemsi hoca, Ali Tufan, Osman Kumbasar, Azmi Bilgin ve pek çok taraftar sarılıp öptüler bizi.
Maçta enteresan bir olay da, sahadaki suları süpürge ile süpürmüşlerdi. Süpürge, kalenin arkasında bir vatandaşın elinde duruyordu. Penaltıyı yakalayınca, süpürgeli adam, süpürgeyi belime yapıştırdı. Sedat Hüseyinoğlu da bana bağırıyordu: Topal sakın topu bırakma! 1940’ların sonunda kuruluşu ile, Rize futboluna hareket getiren Güneşspor, aynı dönemde 6 takımın katılımı ile yerel lig maçlarının renkli bir havaya bürünmesine de olanak sundu. Güneşspor, kulüp ileri gelenlerinin büyük fedakarlıkları sonucu deniz kenarında mükemmel bir lokale de kavuşmasıyla, gerçek anlamda bir çekici güç oldu. Rize ileri gelenleri ve çok kalabalık bir taraftar kitlesinin hazır bulunduğu bir törenle 21 Nisan 1958’de işletmeye açılan lokal, kulübe bir gelir kaynağı da oluşturdu. 1968 yılında Rizespor profosyonelliği seçince Şemsettin Çepni gözü gibi baktığı kulübünü bir kalemde kapatıyor ve kulübünü Rizespor’ devrediyordu. Kendisi de Rizespor’un kurucuları arasında yerini alıyordu.
13 Mart 1950 tarihinde Beşiktaş sempatizanı Rizeliler tarafından Rize Beşiktaş Gençlik Kulübü kuruldu. Rize Beşiktaş Gençlik Kulübü’nün kurulusu ile Rize futbolu daha bir hız kazanıyor, futbol artık Rizelilerin vazgeçilmezi oluyordu.Kurucuları Beşiktaş futbol takımında top koşturmuş ola Rizelilerin ona taktığı isimle Tapucu İrfan (İrfan Bilgin), Nusret Biber, İhsan Tatoğlu, Esat Tuzcu, Hulusi Tuzcu ve Mahmut Tuzcu olarak tarihte yerlerini alırken ilk başkanlık görevi Nusret Biber'e veriliyordu. Kulüpte sırasıyla Nusret Biber, İhsan Tatoğlu, Esat Tuzcu, Cevdet Akgül ve ismet Hacıgencağaoğlu başkanlık görevini yerine getiriyordu.