CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı Sosyal medya hesabından yaptığı videolu paylaşımda,2017 yılında kullanan Varlık Fonu kuruluşundan sonra ilginçtir arkadaşlarımın çoğu da değindi. BOTAŞ, ÇAYKUR, PTT gibi önemli kurumlarımız zarar etmeye başladılar. Bunların rakamlarıyla ilgili de biraz bilgi sahibisiniz ama ben vatandaşlarımız duysun diye tekrar etmek isterim müsaadenizle. Çaykur'daki zarar 2.6 milyar. Et Süt Kurumu'nda 4 yılda 1.2 milyar, Botaş'ta 10 ayda 62 milyar, EYVAŞ'ta 53 milyar, Ziraat Bankası'nda ucuz verilen kredilerde 12 milyar, Halk Bankası'nda da 11 milyar TL zarar olarak görülüyor.
Karadeniz'de çay üreticileri ÇAYKUR'un niçin Varlık Fonuna aktarıldığını soruyor
Şimdi ben Karadeniz'den geldim. Karadeniz'den seçildim, geldim. Tabi 1 milyon insanı ilgilendiren bir bölgede çay üretiminden kasıtla söylüyorum. Bu insanların bana sorduğu bir şey var, ben de sizi onu tevdi ediyorum. Diyorlar ki yahu çayı biz üretiyoruz, çabalıyoruz, üreten biziz, satan biziz. Fabrika zaten bizim paralarımızla oluştu Çaykur. Çaykur'u neden varlık fonuna devrettiniz kardeşim diye soruyorlar bana. Çay üreticisi bir defa Çaykur'un varlık fonundan çıkartılmasını istiyor. Niye istiyor? Çünkü diyor ki ben bu Çaykur bu fona devredildikten sonra sürekli zarar açıklanıyor. Üstelik de ben çalışıyorum, çabalıyorum. benim üretimimdeki çiftçi olarak karşılığım sabit tutulurken çay kilogram fiyatı sabit tutulurken Türkiye'de yüzde yüz otuz zamlar alıyor, yüzde yüz elli zamlar alıyor. Ama buna karşılık varlık fonu üzerinde güçlendirmeler, çeşitlendirmeler, işte halkı geliştireceğiz diye sunduğunuz ve ortaya çıkardığınız şeyde sadece önümüze zarar diye tablolar koyuyorsunuz. Bu nedenle üreticiler diyorlar ki bizi bu varlık fonundan çıkartın.
Bizim irademizle olmadı bu iş diyorlar. Bunun dikkate alınması lazım. Mesela bu kitlerde oluşan zararların gerekçeleriyle nedenleriyle ilgili neden hiçbir raporunuzda neden hiçbir şey yok? Yani örneğin Çaykur neden zarar ediyor? Bununla ilgili niçin bir çift laf kullanılmamış? Botaş niye zarar etmiş? veya ev yaş niye zarar etmiş bununla ilgili niye bir çift lav konulmamış? Bunun içinde acaba yüksek rakam ve sponsorluk harcamalarının bir yer tuttuğunu yılda elli milyon ile yetmiş milyon arasında bir harcama reklamlık harcamaları yapıldığını buna ihtiyacının gerekli mi var? Olmalı mı? Olmamalı mı? Gerekli konusunda bir herhangi bir neden bir çift burada kurumlarla ilgili kitlerle ilgili neden herhangi bir düzenleme yoktur? Dolayısıyla bununla ilgili söyleyeceklerimiz yani Varlık Fonu bizim göremediğimiz bir kapalı kapılar ardında işletmeciliğe yapılan bir kurumdur.
İstediğimiz şey şudur, Varlık Fonu'nun yönetimi, yönetim biçimi, denetlenmesi, meclis dahil, STK'lar dahil Türkiye'nin vatandaşlarının rahatlıkla görebileceği ve inanabileceği, güvenebileceği bir modele dönüştürmelidir.
Bunu sizin yapamayacağınızı biliyoruz elbette ki. Bunda bir kuşku yok. Ama Sayın Cumhurbaşkanı'nın en azından belki bu talepleri görüp vatandaşın taleplerini belki dikkate alabileceğini düşünmek istiyoruz yani dedi