Bir zamanlar gençler arasında büyük ilgi gören Labirent serisi, yıllar sonra tekrar popülerlik kazanarak, bilim kurgu tutkunlarının gözdesi haline geldi. İlk filmi 2014 yılında vizyona giren ve James Dashner'ın aynı adlı romanından uyarlanan bu serinin, özellikle ilk filmi “Labirent: Ölümcül Kaçış”, Netflix’te dünya çapında en çok izlenenler listesinde dördüncü sıraya yerleşti.
POPÜLERLİKTE YÜKSELEN BİR FENOMEN
Labirent serisi, Türkiye'de de büyük bir ilgiyle karşılanıyor. Diğer iki filmi, “Labirent: Alev Deneyleri” ve “Labirent: Son İsyan”, geçtiğimiz haftalarda Türkiye'de en çok izlenen filmler arasında yerini aldı. Serinin bu yeniden popülerlik kazanması, bilim kurgu ve macera tutkunlarını heyecanlandırıyor.
LABİRENT: ÖLÜMCÜL KAÇIŞ
Serinin başlangıcı olan “Labirent: Ölümcül Kaçış”, hafızasını kaybetmiş genç Thomas'ın gözlerini açtığı ve kendini diğer gençlerle birlikte devasa bir labirentin içinde bulduğu anla başlar. Thomas ve arkadaşları, hayatta kalmak ve özgürlüklerine kavuşmak için zekalarını ve cesaretlerini kullanarak labirentin sırlarını çözmeye çalışır.
BÜYÜK BÜTÇE, BÜYÜK BAŞARI
Labirent serisinin ilk filmi, 34 milyon dolarlık bütçesine karşın, dünya çapında 348 milyon dolar hasılat elde ederek büyük bir ticari başarıya imza attı. Bu başarı, serinin devam filmlerinin de yolda olduğunun habercisiydi.
LABİRENT SERİSİ VE İZLEYİCİYE SUNDUĞU MESAJLAR
Labirent serisi, gençlerin liderlik, dostluk ve hayatta kalma mücadelesini anlatırken, aynı zamanda izleyicilere kıyamet sonrası bir dünyanın kapılarını aralıyor. Seri, geçen zaman içinde değerini koruyarak, yeni nesil izleyicilerin de beğenisini kazanmayı başardı. Bu yeniden popülerlik, serinin nostaljik değerini ve kaliteli hikaye anlatıcılığını gözler önüne seriyor.