Kula

Kula

Kula tarihi bakımdan o kadar önemli bir yer ki, bölgede 12.000 yıl öncesine ait ayak izleri bile mevcut. Yanardağ patlamaları sonucunda nadir görülen bir coğrafyaya sahip olan bölge, UNESCO Küresel Jeopark Ağı içinde yer alıyor. Antik dönemin büyük coğrafyacısı Amasyalı Strabon, bu eşsiz coğrafya için “Yanık Ülke” tanımlamasını yapmıştır. Antik çağlarda önemli bir yerleşim merkezi olan Kula, volkanik dağlarla örülü, emsalsiz coğrafyasıyla dünya çapında tanınıyor.  

Kula Peri Bacaları, bölgenin coğrafyasının en dikkat çeken oluşumları arasında bulunuyor. Bu oluşumlar, Kapadokya’daki peri bacalarına şekilsel benzerlik gösterse de kendine özgü bir yapısı bulunuyor. Rüzgar, yağmur, sel gibi doğa olaylarının neden olduğu erozyonla şekillenen bu yapılar, sivri uçlu kulelere benziyor. Manisa’da gezilecek yerler arasında özel bir yere sahip olan peri bacaları, doğa olaylarının etkisiyle şekillenmeye devam ediyor.

 Kula’nın jeolojik ve tarihi önemi sadece doğa harikalarıyla sınırlı değildir. Tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan ilçenin, zengin bir kültürel mirası bulunuyor. Birçok tarihi yapıyı barındıran ilçe, geçmişin hemen her ayrıntısını günümüze taşıyan ender yerler arasında yer alıyor. Kula, yerli ve yabancı pek çok gezginin keşif rotalarında yer alıyor. Barındırdığı tarihi yapıları, kaplıcaları ve doğal güzellikleri ile ilçe, geçerken uğramak yerine planlı bir seyahati hak ediyor. 

Kula Nerede? Kula’ya Nasıl Gidilir?

Ankara – İzmir karayolu ile kolaylıkla ulaşılabilen Kula’ya Ankara ve İzmir’de otobüsle ulaşım sağlayabilirsiniz. Manisa’dan Kula’ya ulaşmak için otogardan doğrudan Kula’ya kalkan otobüsleri kullanabilirsiniz. Kula seyahatinizde kişisel konforunuz için özel araç veya kiralık araç seçeneklerini değerlendirmenizi öneriyoruz. Yolcu360 ile seyahat koşullarınıza ve bütçenize uygun Manisa kiralık araç seçeneklerine kolaylıkla ulaşabilirsiniz. 

Kula Adı Nereden Geliyor?

Tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Kula’nın adıyla ilgili bazı teoriler ve hikayeler bulunuyor. Bu da ilçenin geçmişine olan ilgiyi artırıyor. Bir söylentiye göre, zengin bir kişi hasta olan kızı için havasından suyuna şifa bulacağına inandığı bir kuleyi burada yaptırmış. Bazı tarihçiler Lidya’nın Koloe şehrinin Kula olduğunu öne sürüyorlar. Bizans tarihinde bölgenin adı Küle olarak geçerken, Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde ise Küldi olarak geçiyor. Bu isimler Kula adının, coğrafyanın durumunu anlatan “Kül” kelimesinden türediği şeklinde yorumlanıyor. 

Kula’da Gezilecek Yerler

Volkanik özellikleri ile antik çağlarda “Yanık ülke “ adıyla anılan Kula, muhteşem yeryüzü şekilleri ile dünyanın dört bir yanından araştırmacıların dikkatini çekiyor. Ziyaretçilerini bambaşka dünyalara taşıyan bölge, özellikle yer bilimcilerin, doğa tutkunlarının, arkeoloji meraklılarının rotasında yer alıyor. Kula’da gezilecek yerler arasında bulunan Kula Volkanik Jeoparkı, volkanik faaliyetleri geçmişini ve etkilerini incelemek için muhteşem bir lokasyordur. Burada, volkanik kayaçların ve bazalt sütunların oluşumunu inceleyebilirsiniz. Fotoğraf tutkunlarına muhteşem kareler sunan bölgede doğa yürüyüşleri yapabilirsiniz. 

Kula Volkanik Jeoparkı gezisi dışında, ilçe merkezinde de tarihin sayfalarında yolculuğa çıkabilirsiniz. Bir dönem Germiyanoğulları Beyliği’ne başkentlik yapan ilçe, Osmanlı Döneminde Kütahya Sancağının bağlanmış. Bu dönemin tüm mimari unsurlarını kaybetmeden günümüze taşındığı Kula, tarihi evleri, dar sokaklarıyla ziyaretçilerini büyülüyor. Türkiye’nin saklı cennetlerinden olan Kula’da gezilecek yerler arasından seçtiklerimizle karşınızdayız.  

  • Kula – Salihli Unesco Global Jeoparkı

Kula 1 1

Türkiye’nin ilk ve tek jeoparkı olan Kula- Salihli Unesco Global Jeoparkı, tarihi ve yapısal özellikleri ile dikkat çekiyor. Burası, karstik mağaralar, volkanik araziler, bazalt sütunları, lav tünelleri ve kanyonlar gibi birçok doğal oluşumu bünyesinde barındırıyor. Türkiye’nin en genç volkanik alanlarından biri olan bölgede, yaklaşık olarak 80 volkan konisi bulunuyor. Kula’da ortalama 1 milyon yıl önce başlayan volkanik patlamalar, bu bölgenin benzersin olmasında etkili olmuştur. 

Türkiye’nin en geniş volkan topoğrafyasını oluşturan parkı ücretsiz gezebilirsiniz. Bölgeyi ziyaretinizde yürüyüş ve bisiklet yollarını kullanarak jeositleri daha yakından görebilirsiniz. Yürüyüş yolu üzerinde bulunan seyir terasını kullanarak seyahatinizi ölümsüzleştiren fotoğraflar çekebilirsiniz. 

  • Kula Peri Bacaları / Kuladokya

Kula 3

Kula Volkanik Parkı’nın bir parçası olan Kula Peri Bacaları, Kula’ya 16 km mesafede, Burgaz köyü yakınlarında bulunuyor. İzmir- Ankara Karayolunun 156. Kilometresinde görebileceğiniz bu doğal oluşumlar, volkanik patlama ve püskürmeler bittikten sonra yaşanan erozyonlar sonucunda oluşmuştur. Kapadokya’daki Peri bacalarına benzetildiği için “Kuladokya” olarak da anılan, bu oluşumlar birbirinden farklıdır. Kula Peri bacaları, Kapadokya’ya oranla daha sivri ve kule şeklindedir. İçinde insan yerleşimi olmayan bu yapılar, doğal formlarını ve oluşum süreçlerini bozulmadan koruyor. Farklı volkanik süreçlerde şekillenen her iki doğal oluşumun da büyüleyici olduğunu söylemeliyiz. Kula Peri Bacaları’nda doğa yürüyüşleri yapabilir, muhteşem manzaranın tadını çıkararak fotoğraf çekebilirsiniz. Kula’ya 16 km mesafede olan oluşumlara özel aracınızla veya kiralık araç seçeneğini değerlendirerek ulaşabilirsiniz.

  • Kaplan Divlit Konileri

Kula volkan hareketliliğinin son evresinde (3. Evre) oluşan Kaplan Divlit Konileri, 750 -650 metre yüksekliktedir. Ege bölgesinin en büyük tektonik çukurunu oluşturan bu koniler, 25 bin yıl içinde meydana gelmiştir. Bu bölgede, volkanik etkiler sonucunda oluşan bütün yeryüzü şekillerini bir arada görebilirsiniz. Buradan çıkan lavlar zamanla Gediz Nehri’nin yer değiştirmesine yol açmıştır. Volkandan çıkan lavlarla oluşan Kaplan Divlit konisinde, bazaltik akıntı şekillerini görebilirsiniz. Burada, lavların akışı sırasında üst tabakanın hızlı soğuyarak katılaşması, alt kısımlarının akması sonucunda birçok lav mağarası bulunuyor. Oldukça yeni görünüme sahip olan bölgede püsküren lavların havada soğuyarak farklı tane boyutlarındaki gevşek cürufları da gözlemleyebilirsiniz. Yeni sönmüş lavlar arasında yürüyorsunuz hissine kapılacağınız bölge, ilçe merkezine 30 dakika mesafededir. Tam bir doğa harikası olan Kaplan Divlit Konileri, bölgede mutlaka görmenizi önerdiğimiz yerler arasında bulunuyor. 

  • Adala Volkanik Kanyonu

Milli Parklar 11 570X394

Kula- Salihli Volkanik Jeoparkı’nın eşsiz parçalarından Adala Kanyonu, Hermos Kanyonu olarak da biliniyor. Bu kanyon, Manisa’nın en eski yerleşim yerlerinden olan Adala Mahallesi ile Demirköprü Barajı arasında uzanıyor. 5 kilometre uzunluğundaki Adala Kanyonu, Kaplan Divlit Volkan Konisi’nden çıkan lavların kapladığı araziyi, Gediz Nehri’nin yarması sonucunda oluşmuştur. Tam bir doğa harikası olan Adala Kanyonu’nun iki girişi bulunuyor. Kamp yapmak isteyen doğaseverlerin rotasında yer alan bölgede, doğa yürüyüşleri yapabilirsiniz. Her adımda farklı manzaralara tanık olabileceğiniz kanyonda, muhteşem fotoğraflar çekebilirsiniz. Buraya kadar gelmişken, volkanik oluşumların sunduğu doğal güzelliklere zenginlik katan Su Uçtu Şelalesi’ni de görebilirsiniz.

  • Su Uçtu Şelalesi

Adala Volkanik Kanyonu’nun üst kısmında yer alan Su Uçtu Şelalesi, yaklaşık olarak 25 metre yükseklikten dökülüyor. Kız Köprüsü’nden akan suyu batı yönünde takip ederek muhteşem şelalenin manzarasına tanık olabilirsiniz. Buraya ulaşmak için Ölü Canlar Gölü’nü de geçmeniz gerekiyor. 

Bu doğa harikasının oluşumu, 300 bin yıl önce Kaplan Volkan Konisi’nden çıkan lavların Gediz Vadisi’ni doldurması ile başlamıştır. Bu şelale, tektonik hareketlerin etkisi, volkanın yeniden faaliyete geçmesi ve nehir yatağının ötelenmesi gibi doğa olayları sonucunda oluşmuştur. Doğa yürüyüşleri ve kamp yapabileceğiniz Su Uçtu Şelalesi, bölgenin mutlaka görülmesini önerdiğimiz yerleri arasında bulunuyor.  

  • Çakırca Bazalt Sütunları

Çakırca Bazalt Sütunları, Toytepe Volkanı’nın yaklaşık olarak 1,2 milyon yıl önce patlaması ve çıkan kalın lavların soğuması ile oluşmuştur. Çakırca mahallesi mevkiinde yer alan bu doğa harikası sütunlar, kalın lav tabakasının hızlı şekilde soğuyarak büzülmesiyle oluşmuştur. Boyu 20 metreyi aşan örneklerin olduğu bu bazalt sütunlar, birbirine kenetlenmiş altıgen şeklindedir. Çakırca mahallesinin her yerinden görebileceğiniz bu doğa harikası oluşuma yürüyüş parkurunu takip ederek ulaşabilirsiniz. Bazaltları geçtikten sonra Selendi yolu kavşağında doğal jakuzi görünümünde olan sıcak su kaynağını da görebilirsiniz. 

  • Emir Kaplıcaları (Thermai Thessos Kaplıcaları) 

Kula 14 570X428

Tarihi ve doğal güzellikleri bir arada sunan Kula Emir Kaplıcaları, Kula’nın 18 km doğusunda yer alıyor. Ilıca Hamam Deresi’nin yanında yer alan bu kaplıcalar, Roma Dönemi’nde şifa ve dini ritüeller için önemli bir merkez olarak kullanılmış. Thermai Thessos olarak da bilinen bu bölgede Roma ve Bizans dönemine ait kalıntılar bulunuyor. Bölgeyi ziyaretinizde halen kullanılan Osmanlı hamamının yanında Roma hamam kalıntılarını da görebilirsiniz. 

Emir Kaplıcaları, 1. ve 3. derece sit alanı olarak koruma altına alınmıştır. 32 derece sıcaklıkta suyu ile şifa dağıtan kaplıcanın cilt hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor. Doğa ile tarih arasında bir köprü kuran bu kaplıcalar, fiziksel yenilenme arayanların tercihi oluyor. Kula gezisi sırasında Emir Kaplıcalarını konaklama için kullanabilir, çevredeki muhteşem oluşumları keşfedebilirsiniz. 

  • Tarihi Kula Evleri

Kula, tarihi kent dokusunu günümüze kadar taşıyan nadir yerleşim yerlerinden biridir. “Anıt kent” olarak nitelendirilen bu şirin ilçe, tam bir Osmanlı kenti görünümündedir. 18. Ve 19. Yüzyıldan kalma ve Osmanlı sivil mimarisinin özelliklerini taşıyan konutlar, Kula’nın ana yapı dokusunu oluşturuyor. 

Kula’da evler iç içe geçecek şekilde bitişik nizam olarak konumlanmış. Yüklü bir hayvanın geçebileceği kadar dar sokaklar, doğrudan sokağa çıkılan evler, ilçenin karakterini oluşturuyor. Cumbalı evler, tarihi camiler, konaklar, hanlar, hamamlar, Kula’nın zengin tarihi dokusunun bir parçasını oluşturuyor. Bunun yanında Rum mimari örneklerinin de bulunduğu ilçede, kiliseler ve Ruhban okulları da yer alıyor. Tam bir kültürel zenginliği yansıtan ilçede 3000 civarında tarihsel değeri olan ev tespit edilmiştir. Değerli mimari örneklerin yer aldığı ilçede, birçok yapı restore edilerek koruma altına alınıyor. 

Kula’da Ne Yenir?

Kendine özgü mutfağa sahip olan Kula’da yöresel lezzetlerden Osmanlı mutfağına ve Ege mutfağına kadar birbirinden muhteşem lezzetleri bir arada bulabilirsiniz. Osmanlı mutfağının olmazsa olmaz et yemekleri, sebzeler, tahıllar ve zeytinyağı Kula mutfağın temelini oluşturuyor.  

Kula’ya özgü lezzetler arasında toprak kaplarda pişirilen Kula güveci, Kula kapama, tahinle hazırlanan Kula şekerli pidesi, ilçenin adıyla anılan lezzetler arasında bulunuyor. Ayrıca, ciğer sarma, kuzu dolması, Manisa Kebabı, nohutla hazırlanan ekmek dolması, Kulayı ziyaretinizde tatmanızı önerdiğimiz lezzetlerdir. 

Kaynak: Haber Merkezi