Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ), 15 Kasım 2024 tarihinde Rize Çamlıhemşin merkezli meydana gelen depreme ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Üniversitenin Jeofizik Mühendisliği Bölümü tarafından hazırlanan "Ön Değerlendirme Raporu" ile Deprem ve Yapı Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin sahadan aldığı veriler, bölgedeki deprem riskini ve yapı sağlığını ortaya koydu.

Jeofizik Bölümünden Deprem Raporu

KTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nilgün Sayıl ve Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Özgenç Akın tarafından hazırlanan raporda, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine dayanılarak depremin etkileri değerlendirildi. Rapora göre, 12.02’de gerçekleşen ve Artvin, Bayburt, Trabzon ile Erzurum illerinde de hissedilen deprem, bölgenin jeolojik yapısı açısından önemli bulgular sundu.

Prof. Dr. Sayıl, Türkiye Deprem Tehlike Haritası verilerine dayanarak Rize’nin deprem riskinin nispeten düşük olduğunu belirtti. “Rize ilinin PGA 475 (yıl) maksimum ivme değeri 0.2-0.3g arasında değişmektedir. Tarihsel ve aletsel dönemde Rize ilinde büyük bir deprem kaydına rastlanmamıştır. İl sınırlarında M ≥ 4.0 büyüklüğünde bir deprem bulunmamakla birlikte, komşu illerde meydana gelen M ≥ 6.0 büyüklüğündeki depremler etkili olmuştur” ifadelerini kullanan Sayıl, en yakın büyük depremin 1906 yılında Erzurum’un Oltu ilçesinde meydana geldiğini ekledi.

Deprem Sonrası Yapılar Anlık Olarak İncelendi

KTÜ Deprem ve Yapı Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Can Altunışık ise, depremin hemen ardından yapı sağlığına dair detaylı incelemelerde bulunduklarını açıkladı. Yapı Sağlığı İzleme Sistemi sayesinde birçok yapı üzerinde ölçüm yapıldığını belirten Altunışık, şunları kaydetti:

“Deriner ve Yusufeli Barajı’nda 0.3-0.04 G, Rize-Artvin Havalimanı’nda 0.07 G, Trabzon’daki yüksek katlı binalarda ise 0.02 G seviyelerinde ivmeler kaydettik. Bu veriler ışığında, deprem öncesi ve sonrası yapıların dinamik özelliklerini karşılaştırarak taşıyıcı sistem elemanlarında herhangi bir hasar oluşmadığını ve yapıların güvenli bir şekilde kullanılmaya devam edilebileceğini tespit ettik.”

Bölgedeki Yapılar İzleniyor

Prof. Dr. Altunışık, yapı sağlığı izlemenin önemine vurgu yaparak bölgedeki pek çok yapının izlenmeye devam edildiğini belirtti. Bu sistemin, yapılara fiziksel olarak gitmeden anlık analiz yapma imkanı sunduğunu ifade eden Altunışık, bu sayede deprem sonrası değerlendirmelerin hız kazandığını ve olası risklerin önüne geçildiğini vurguladı.

KTÜ’nün öncülüğünde yapılan bu çalışmalar, hem depremin etkilerini anlamak hem de bölgedeki yapıların güvenliğini sağlamak adına önemli veriler sundu. Bu rapor ve incelemeler, bölgedeki depreme hazırlık çalışmalarına katkı sağlayacak.

Kaynak: Haber Merkezi