Dikili Koyları: Eşsiz Doğa ve Sessizlik

Dikili, İzmir merkeze yakınlığı ve ulaşımın kolaylığı sebebiyle en sık ziyaret edilen ilçelerden biridir. Ayrıca Bergama ve Balıkesir gibi bölgelere yakın olması da tatil rotalarına eklenmesini sağlayan detaylardandır. Dikili koyları ise ziyaretçilere hem denizin tadını çıkarma hem de Kalem Adası ve Garip Adası’nı ziyaret edebilme imkanlarını sunuyor. 

Akvaryum Koyu

Dikili’deki ilk durağımız Akvaryum Koyu. Kalem ve Garip isimli iki adanın arasında yer alan Akvaryum Koyu, mavinin en güzel tonlarına sahip sularıyla dikkat çekiyor. Panoramik bir doğa manzarasına karşı yüzme keyfi yaşamak isteyenler için ideal olan bu koy, tekne gezintileri için de uygun. Ayrıca Akvaryum Koyu’na ulaşım da bölgedeki Bademli Köyü’nden kalkan teknelerle sağlanıyor. 

Küçük Zindancık Koyu

Akvaryum Koyu’na giden rotada yer alan Küçük Zindancık Koyu, Dikili’nin Bademli Köyü’nde bulunuyor. Sakin bir tatil geçirmek isteyenlere hitap eden Küçük Zindancık Koyu, oldukça sessiz bir ortama sahip. Koy yakınlarında çok fazla yerleşim yeri olmadığı için burada doğanın tadını doya doya çıkarabilirsiniz. Beyaz kumları ve ferah suları ile bilinen Küçük Zindancık Koyu’na tekneyle, özel aracınızla veya kiralık araç ile gidebilirsiniz. 

Killik Koyu

Killik Koyu, berrak suları sevenlerin mutlaka uğraması gereken bir lokasyon. Beyaz kil kayalıkların arasında bulunan koy; deniz, kum ve güneş üçlüsünün mükemmel uyumunu çok güzel bir şekilde yansıtıyor. Zeytin ağaçlarının yeşil rengi tamamladığı Killik Koyu’na, doğal yöntemlerle cilt bakımı yapmak isteyenler de sıkça uğruyor. 

Adından da anlaşılacağı üzere Killik Koyu’nda bolca kil çamuru bulunuyor. Bu nedenle buraya gelen ziyaretçiler yüzlerini ve vücutlarını kille kaplıyorlar. Hem cilt bakımı yapıp hem de tatilin tadını çıkarabileceğiniz bu koy, Dikili’nin merkezine yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta yer alıyor. 

Hanımın Koyu

İzmir Dikili’nin kil zengini bir diğer koyu da Hanımın Koyu. Burası halk arasında Kokar Ot Koyu olarak da biliniyor. Aslında bölgede iki koy var ve küçük olan Kokar Ot Koyu, büyük kısım ise Hanımın Koyu olarak adlandırılıyor. Bölgenin karada kalan kısmı özel mülk olduğu için bu Hanımın Koyu’na karadan ulaşım yok fakat deniz yoluyla ulaşıp kil maskesi yapmak ve plajın tadını çıkarmak serbest.

Karaburun Koyları: Saklı Cennetlerin KeşfiB34E03Fb Fbf1 44Fc 8Be2 0Eabc9C9E418

İzmir’in nüfus bakımından en küçük ilçelerinden biri olan Karaburun, bu özelliğiyle sakin tatil rotaları arasında yer alıyor. Çok sayıda koya ev sahipliği yapmasının başlıca sebebi ise Karaburun’un bir yarımada olması. Ayrıca Karaburun Bodrum Plajı’nı da sınırları içerisinde barındırıyor. Bodrum Plajı, bölgenin en hareketli plajlarından biri olarak biliniyor. Şimdi, Karaburun koylarına yakından bakalım. 

Dolungaz Koyu

Soğuk suyu ile bilinen Dolungaz Koyu, yaz sıcağında serinleyerek yüzmek isteyenlerin duraklarından biri. Saklı cennet tabirine karşılık gelebilecek bir doğaya sahip olan koyun kıyısında iri çakıllar bulunsa da suda ilerledikçe pürüzsüz bir kum zemine geçmek mümkün. Piknik, doğa yürüyüşü ve yüzme gibi aktivitelere uygun bir koy olan Dolungaz’a İzmir merkezden toplu taşıma seçenekleriyle, özel aracınızla veya araç kiralayarak gidebilirsiniz. 

Boyabağı Koyu

Boyabağı Koyu, hem keyifli bir yolculuk hem de sakin bir tatil keyfi için tercih edilebilecek bir yer. Koya ulaşım, zeytin ağaçlarıyla çevrili toprak bir yoldan sağlanıyor. Bu da yol boyu doğa manzarasını izleyebilme anlamına geliyor. Karaburun’un Kösedere Köyü’nün kıyısında yer alan Boyabağı Koyu, soğuk bir denize sahip. Plaj şeridi kısa olduğu için ziyaretçisi çok fazla olmayan Boyabağı Koyu’nda sessiz ve sakin bir şekilde doğanın tadını çıkarabilirsiniz. 

Ayıbalığı Koyu

Ayıbalığı Koyu; tertemiz bir suda yüzmek isteyenlerin adresidir. Karaburun’un en popüler koylarından biri olan Ayıbalığı, tesisleri ve imkânlarıyla da ziyaretçi çekiyor. Bölgede beach club seçenekleri ve küçük bir halk plajı bulunuyor. Zemini net bir şekilde görebileceğiniz kadar berrak bir suya sahip olan Ayıbalığı Koyu, aynı zamanda Akdeniz foklarının da üreme alanı olarak biliniyor. Ayrıca yola yakın olması da özel aracınızla veya kiraladığınız bir araçla koya kolayca ulaşmanıza imkân tanıyor. 

Mimoza Koyu

Karaburun’un ünlü koylarından biri olan Mimoza Koyu, turkuaz rengin İzmir’deki temsilcisi olarak tanımlanabilir. Berrak suyu ile ünlü koy, birçok plaja da ev sahipliği yaptığı için yaz aylarında sıkça ziyaret ediliyor. Kıyıdaki çakıl taşlarının eşlik ettiği sakin ve dalgasız bir denizi bulunan Mimoza Koyu’nda halk plajları ve ücretli işletmeler bulunuyor. Ayrıca bölgeye toplu taşıma, özel araç ve kiralık araçlar ile ulaşım sağlanabiliyor. 

Çeşme Koyları: Turkuaz Sular ve Beyaz Kumsalların Buluşma Noktası

Çeşme denildiğinde akıllara eğlence ve hareket geliyor. Fakat Çeşme, gece gündüz hareketin bol olduğu sokaklarının arkasında benzersiz koyları barındırıyor. Bu nedenle gezme ve eğlenmeyi yüzme keyfiyle birleştirmek istiyorsanız Çeşme koyları tam size göre.

Delikli Koy

Çeşme koylarındaki ilk durağımız, Alaçatı’nın incisi Delikli Koy. Bu koy adını, dalgaların kayaları delerek oluşturduğu doğal bir tünelden alıyor. Beyaz kayaların arasında kalan Delikli Koy, bembeyaz kumsalıyla da dikkat çekiyor. Bölgede yapılaşmanın olmaması ise koyun doğallığını daha rahat yaşamanıza imkân veriyor. Fakat bu durum, bölgede kafe, market ve benzeri yerlerin olmadığı anlamına da geliyor. 

İhtiyacınızı karşılayacak kadar yiyecek ve içeceği yanınıza aldığınız takdirde Alaçatı’nın hareketli sokakları arasından bu sakin koya ulaşıp denizin tadını çıkarabilirsiniz. 

Ayayorgi Koyu

Ayayorgi Koyu, Çeşme’de eğlencenin hiç bitmediği yerlerden biri. Rüzgâr almayan bir bölgede olması ve sakin suyu ile yüzmek için ideal bir yer olan Ayayorgi Koyu, çok sayıda beach club seçeneği de sunuyor. Bu sayede hem gece hem de gündüz eğlenmek mümkün. Ayrıca otellerin de bulunduğu koyda kalacak yer bulma sorununuz da yok. Aynı şekilde park sorunu da yaşamayacağınız Ayayorgi Koyu’na kendi aracınız veya kiraladığınız bir araç ile gidebilir, tekne turlarına katılarak da denizin tadını çıkarabilirsiniz. 

Kleopatra Koyu

Çeşme – Alaçatı sınırları içerisinde yer alan Kleopatra Koyu, Alaçatı’daki kalabalıktan sıyrılıp dinlenmek isteyenlerin uğrak yerlerinden biri. Binaların arkasında kalan ve ancak sitelerin arasındaki yollardan ulaşılabilen bu koy, gizli bir cennet gibi. Ana yol üzerinden fark edilmemesinden dolayı her zaman sakin olan Kleopatra Koyu’na tekne turları ile de gidebilir, ince taneli kumsalda güneşlenebilir ve temiz havanın tadını çıkararak yüzebilirsiniz. 

Bu benzersiz koyları ziyaret ederken konforlu bir yolculuk yapmak için Garenta’nın Çeşme araç kiralama seçeneklerine göz atabilirsiniz. 

Foça Koyları: Tarih ve Doğanın İç İçe Geçtiği Masmavi KoylarA376Bc5E 4D3A 4Dc4 8884 5F55E1D0774C

İzmir şehir merkezine yaklaşık 69 kilometre mesafede bulunan Foça, merkeze yakınlığı nedeniyle yoğun bir şekilde ziyaretçi çekiyor. Antik dönemlerden izler taşıyan ilçenin kuzey ve batı taraflarından denize kıyısı var. Bu da plaj ve koylar konusunda zengin olmasını sağlıyor. Yeni Foça Halk Plajı ve Sazlıca Plajı gibi hem yerel halkın hem de şehir dışından gelenlerin tercih ettiği plajlar da Foça’da bulunuyor. Çanak Koyu ve Mersinaki Koyu ise Foça koyları arasında dikkat çekiyor. 

Çanak Koyu

Kıyısının çanak şeklinde olması nedeniyle bu ismi aldığı söylenen Çanak Koyu, yeşil ile maviyi bir arada görmek isteyenlere hitap ediyor. İzmir’in en tenha koylarından biri olan Çanak, doğa yürüyüşleri için oldukça ideal. Bölgede yerleşim olmaması nedeniyle ziyaretçiler genellikle çadırları ile giderek Çanak Koyu’nda kamp yapıyor. Ulaşımın kolay olması sebebiyle de hem aileler hem de gençler tarafından sıkça ziyaret ediliyor. 

Mersinaki Koyu

Martı nüfusunun yoğun olduğu Mersinaki Koyu, Eski Foça ve Yeni Foça arasında bir lokasyonda yer alıyor. Koyun karşısında yer alan Güvercin Adası da martılara ev sahipliği yapıyor. Ferah havası ve küçük plajı ile yüzmeye elverişli olan koyun tek dezavantajı, ağaçlık alanların biraz yukarı bölgelerde kalması. Plajda gölge bulmak zor olduğu için Mersinaki Koyu’na giderken şemsiyenizi unutmamalısınız. Böylece hem kumsalın hem denizin hem de Güvercin Adası manzarasının tadını doya doya çıkarabilirsiniz. 

Urla Koyları: Ege'nin İncisi Urla'nın Sırlı Koyları

Urla, İzmir’in pek çok bölgesi gibi Antik dönemlerden izler taşıyan bir ilçe. İyon, Bizans ve Yunan devletlerinden sonra Türk beylikleri ve Osmanlı’ya ev sahipliği yapan Urla, tarihsel öneminin yanında doğal güzellikleriyle de Ege’nin incisi olarak kabul ediliyor. Şehir merkezine sadece 35 kilometrelik bir mesafede olduğu için yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri olan Urla, koyları ile de ziyaretçilerine keyifli tatil imkânları sunuyor. 

Demircili Koyu

Özellikle yaz aylarında ziyaretçi akınına uğrayan Demircili Koyu, uzun sahili ile keyifli bir yüzme deneyimi yaşatıyor. Hem mavinin hem de yeşilin bolca bulunduğu koy, bir yarımadaya da ev sahipliği yapıyor. Yarımadaya bağlanan dar sahil ise ziyaretçilere iki farklı koyda yüzme imkânı veriyor. Çarşaf gibi deniz tabirinin tam karşılığını bulabileceğiniz Demircili Koyu’nu, doğal güzelliklerini de düşünerek rotanıza dahil edebilirsiniz. 

Altınköy Koyu

Doğasını hiç kaybetmemiş bir tatil noktası arıyorsanız, Altınköy Koyu tam size göre. Berrak ve temiz suyu ile hem İzmir halkının hem de şehir dışından gelenlerin hayran kaldığı koy, dalgasız bir denize sahip olmasıyla yüzme keyfini ikiye katlıyor. Bölgede bulunan tesisler sayesinde tüm ihtiyaçlarınızı giderebilirsiniz. Ayrıca çevrede çok fazla yapay ışık olmadığı için geceleri gökyüzünü izlemek ve yıldızları rahatça görebilmek mümkün. 

Altınköy Koyu’na toplu taşıma araçlarıyla, kendi özel aracınızla veya Garenta İzmir araç kiralama ofisinden seçeceğiniz konforlu bir araç ile, yemyeşil bir ormanın arasındaki yollardan giderek ulaşabilirsiniz. 

Kaynak: Haber Merkezi