Eğer kıymayı bulsam kendim yiyeceğim. Kıyma kullanmıyorum ve kıymayı kaldırdım dükkândan" dedi.
Artvin’in Kemalpaşa ilçesi esnafı, artan maliyetlerden yakındı. Lokanta işleten Mecit Yılmaz, şunları söyledi:
"EKONOMİ ANLATILAMAYACAK KADAR KÖTÜ.”
"2003 yılından beri Kemalpaşa’da esnaflık yapıyorum ve zaman zaman iflas ettim, buradan gittiysem de geri döndüm esnaflık yapıyorum ve mücadele etmeye devam ediyorum. Haftanın her günü çalışıyorum. Maalesef zamlara yetişemiyoruz. Geçen sene tavuk 50 liraydı şu an 200 lira. Geçen sene 20 liraya satıyorum şu anda 50 liraya satıyorum ama zor satıyorum. Ben 70 lira desem de vatandaş 50 lira veriyor. Beni kurtarması için 100 liraya satmam lazım. İnsanlarımızın alım gücü yok. Biz Kemalpaşa’da genelde aynı insanlara hitap ediyoruz ve doğal olarak vatandaş 40-50 de dese veriyoruz maalesef ve işte ekonomi anlatılmayacak kadar kötü. Kavurmanın geçen sene tam bu zamanlarda 240 liraydı şimdi isebin 150 lira. Bunu kaça satmam gerek ki beni kurtarsın. Kavurmayı 180 liraya satıyorum ama satılması gereken para 250 lira. Bu durumda ne kadar da çalışsam para kazanamıyorum gider kalemleri çok olduğu için para bizde kalmıyor.
"BİR KİLO BİBER 75 LİRA OLABİLİR Mİ?"
Bir kilo kapya biberi 75 lira olabilir mi, bir kilo çarliston 60 lira, bir tane küçük peynir alıyorum 150 lira. Bütün bunlarla ne yapabilirsin, sonuçta hiçbir şey yapamazsın. Bana diyorlar ki; büyük lokanta aç ama ben küçük bir lokantada geçinemiyorsam büyük lokantada asla geçinemem. Büyük lokantanın giderleri daha büyük olacak. Seçim sonrasından maalesef korkuyorum çünkü çok kötü olacak. Dolarda tırmanış devam ediyor kredilerde faizler arttı. Kıyma zaten 500 lira, kıymaya ulaşamıyorum. Eğer kıymayı bulsam kendim yiyeceğim. Kıyma kullanmıyorum ve kıymayı kaldırdım dükkândan. Kavurma kullanıyorum, kaşar peynire ulaşamazsın. Un olmuş bin lira anlamıyorum, çıkmışlar televizyonlarda ezbere konuşuyorlar. Bizim yaşadıklarımızı bilmiyorlar eğer gelip bunları görseler böyle konuşamazlar. Personel çalıştırmıyorum eşimle beraber çalışıyorum. Geçen sene personel çalıştırdım içeri girdim 40 bin zarar ettim. Özellikle kışları işler düşük Kemalpaşa’da. Gürcüler geliyor yemek yiyorlar onların paraları değerli verdikleri larinin üstüne bizim paramızı veriyoruz. Onlar bizim paramızı beğenmiyorlar çünkü değeri yok bizim paramızın."
"İNSANLARDA PARA OLMAYINCA BİZDE DE OLMUYOR"
Hopalı müttehit Selçuk Yılmaz ise şöyle konuştu: "İnşaatçıyım Gürcistan’da ve Kemalpaşa’da çalışıyorum. Burada inşaatlarım var ama bu sefer dairelerimiz elimizde patladı. Yaptığımız evleri satamıyoruz insanlarda para yok böyle giderse batacağız, zaten batmışız. Gürcistan çok güzel biliyorsunuz paraları bizim paranın 10 katı. Orada daireler yaptım ve güzel de para kazandım. Gürcistan’da kazandığım parayı buraya getirdim burada 500- 600 daire yaptım. Bu son iki yıldır piyasa çok kötü. İnsanlarda para olmadığı gibi biz müteahhitlerde de para yok. Vatandaşta müteahhitlerde para var sanıyor oysa müteahhitlerde para yok. Ev satamıyoruz doğal olarak gelecekte ne olacağımızı da bilmiyorum ve kime oy vereceğimi de açıkçası bilmiyorum.
"DEVLET YANDAŞ MÜTEAHHİTLERE BAKIYOR"
Bu karşıda gördüğün inşaat bakın yaklaşık bir senedir yıkmışım ama yapacak gücüm yok. Önceden lokantaydı ve ufak tefek kazanıyorduk. Sokakta bakın sadece Gürcüleri görüyorsunuz ve onların paraları iyi olunca bizi bitiriyorlar. Keşke Gürcistan’dan dönmeseydim ve o 700- 800 bin doları buraya getirmeseydim. Burada bir hastane yaptılar ve maliyetini biliyorum. Hastanenin maliyetini 10 milyon dolardan bahsediyor ama inanın ben yapsam 1 milyon dolara yapacağım bu tamamen bir örnek. Benim söylemek istediğim kendi arkadaşlarına veriyorlar ve bu devlet dairelerinde hep böyle dönüyor. İş yapan müteahhitlere versinler ve bizler de maliyetlerine yapalım ama yalan söylüyorlar kendi yandaşlarına ihale veriyorlar. Verdikleri ihaleleri de abartılı fiyatlara veriyorlar bizlere hiç danışmıyorlar, oysa biz gerçek değerlerini söyleyeceğiz ve bizi de lütfen garip bırakmasınlar."