DEVA Partili Hasan Karal, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın açıkladığı 2024-2028 Hayvancılığın Yol Haritası’nı değerlendirdi.
“Hayvancılık can çekişiyor”
Uygulanan yanlış tarım politikaları dolayısıyla hayvancılığın can çekiştiğini belirten Milletvekili Karal, açıklanan yol haritasının geç kalınmış bir çalışma olduğunu vurguladı. Bakan Yumaklı’nın yol haritasında belirttiği çözüm önerilerinin bir ‘kıymet-i harbiyesi’nin kalmadığının altını çizen Karal, “Hükümet özellikle son yıllarda tarımı ve hayvancılığı çok büyük bir çıkmaza sürükledi; çiftçiyi, üreticiyi, emekçiyi yalnız bıraktı. Fiyatları görüyoruz, kırmızı ete erişmek imkansız halde. Süt üretiminde büyük sorunlar yaşanıyor. Mazot, yem, her türlü maliyet hızla artarken üretici ne yazık ki fiyatı aynı oranda artıramıyor. Fiyat artsa ürününü satamıyor. Kasapta, marketlerdeki et ve süt fiyatı buna rağmen tüketiciye çok pahalıya geldiği için tüketim azalıyor. Talep düşük, maliyet yüksek olunca üretici para kazanamadığı için üretimden çekiliyor. Bunun sonucu olarak da hem et üretimi hem süt üretimi çıkılmaz bir hal alıyor” dedi.
“Rakamlarla oynamaya muktedir TÜİK’in verileri bile hayvancılığın geldiği durumun vahametini ortaya koyuyor”
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Karal, uygulanan yanlış tarım ve hayvancılık politikalarının hem üreticileri hem vatandaşı mağdur ettiğini kaydetti. Hükümetin çözüm olarak yıl başında 600 bin baş besilik sığır ithal edileceğini duyurduğunu anımsatan Karal, şunları söyledi:
“Hükümet, ne zaman başı sıkışsa yerli üretimi desteklemek yerine ithalatı kullanıyor. Bu durum kısa vadede çözümmüş gibi görünse de uzun vadede yerli üretimin ve üreticilerin yok olmasına sebep oluyor. Rakamlarla oynamaya muktedir TÜİK’in verileri bile işin vahametini ortaya koyuyor. TÜİK’e göre Türkiye’de 1 yılda 4,3 milyon baş hayvan varlığı azaldı. Bu büyük düşüş sonucu büyükbaş hayvan varlığı son 6, küçükbaş hayvan varlığı ise son 4 yılın en düşük seviyesine gerilemiş. Bu veriler binlerce çiftçinin, üreticinin aşsız, işsiz; vatandaşların da etsiz, sütsüz kalması demek. Hal böyleyken can çekişen hayvancılığı şimdi kurtarmaya çalışıyormuş gibi yapıyorlar. Ve ne yazık ki çözümü yine ithalatta buluyorlar. İthalat için verilecek milyarlarca lira zaten bu ülkenin hayvan yetiştiricilerine, çiftçilerine, üreticilerine verilse tüm sorun çözülecek. Ancak hükümet ithalatta ısrar ediyor.”
“Ucuz et kuyrukları hayvancılığın nasıl yoldan çıkarıldığını apaçık gösteriyor”
Milletvekili Karal, Et ve Süt Kurumu’nda satılan ucuz et kuyruklarının her gün uzadığına dikkat çekti. Kasap ve marketlerden bir nebze ucuz olan etten alabilmek için vatandaşların saatlerce kuyrukta beklediğini ifade eden Karal, “İşte hayvancılığın oksimoronu; Tarım Bakanı’nın ‘Hayvancılık Yol Haritası’nı açıkladığı gün, insanlar ucuz et kuyruğunda 1 kilo et, 1 kilo kıyma alabilmek için saatlerce sırada beklemek zorunda kalıyor. Bu görüntüler hayvancılığın yol haritasını değil, hayvancılığın nasıl yoldan çıkarıldığını apaçık bir şekilde ortaya koyuyor. Bakanın açıkladığı bu 5 yıllık yol haritası belki iyi niyetli olabilir ama nihai çözümü yansıtmıyor. Hayvancılığın yeniden ihyası için rasyonel adımlar atılmalı” şeklinde konuştu.
“DEVA Partisi olarak çözüm önerilerimizi 3 yıl önce kamuoyuyla paylaşmıştık”
Karal, DEVA Partisi olarak Türkiye’de bir ilki gerçekleştirip bundan tam 3 yıl önce hazırladıkları Tarım Eylem Planı’nı kamuoyuyla paylaştıklarını hatırlattı. Bakan Yumaklı’nın açıkladığı 10 maddelik yol haritasına karşın DEVA Partisi’nin hazırladığı Tarım Eylem Planı’nda 3 yıl önce Hayvancılığın DEVA’sını aktardıklarını kaydeden Karal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek durum bu hale gelmeden, hayvancılık daha can çekişmeden çözüm önerilerimizi, hayvancılığın devasını 3 yıl önce sunmuştuk. Herkes faydalansın, kurum ve kuruluşlarımız örnek alsın diye kamuoyuyla paylaştık, Bakanlıklara gönderdik. Bir kez daha madde madde açıklayalım. Hayvancılığı ayağa kaldıracak, üreticileri ihya edecek Hayvancılığın 10 DEVA’sı: - Et ve süt üreticilerine ödemelerini zamanında ve planlı şekilde yapacağız. -Yerli üretimi destekleyerek yem bitkilerini ithalata bağımlı olmaktan kurtaracağız. -Yem bitkilerinin kullanımına yüzde 50’ye kadar destek vereceğiz. -Hayvancılık sektörünü destekleyeceğiz, mera alanlarını geliştireceğiz. -Terkedilen yaylakları yeniden üretime kazandıracağız. -Organize Hayvancılık Bölgelerini teşvik ederek, hızla kuracağız. -Doğa dostu hayvancılığı destekleyeceğiz. -Ülkemizin flora zenginliğine sahip bölgelerinde arıcılığa özel teşvik ve destek vereceğiz. -Çevreye duyarlı balık üretme çiftliklerini yaygınlaştıracağız. -Üniversiteler ile iş birliği yaparak yeni balık türlerinin geliştirilmesini ve üretimini sağlayacağız.”