Genel

Karal, Arakanlı Müslümanlara yönelik devam eden baskı ve zulmü Meclis gündemine taşıdı

Abone Ol

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, son olarak Müslüman erkeklerin vatandaşlık hakkı verilmeden zorla orduya alınıp savaşmaya zorlanması iddialarıyla gündeme gelen Myanmar’daki Arakanlı Müslümanlara yönelik zulüm ve insan hakları ihlalleriyle ilgili Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Birleşmiş Milletlerin (BM) Arakan’da yaşananları ‘soykırım’ ve ‘etnik temizlik’ olarak nitelendirdiği anımsatan Karal, “Arakan’daki insan hakları ihlallerinin uluslararası hukuk çerçevesinde takip edilmesi ve sorumluların hesap verebilirliğinin sağlanması için Türkiye olarak herhangi bir girişimde bulunulmuş mudur?” diye sordu.

DEVA Partili Hasan Karal, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına Arakan Müslümanlarının yaşadığı süreçlerle ilgili soru önergesi verdi.

“BM, Arakanlı Müslümanlara yapılanları ‘Soykırım ve etnik temizlik’ olarak nitelendiriyor”

Önergede Arakanlı Müslümanların uzun yıllardır sistematik zulüm ve insan hakları ihlallerine maruz kaldığını belirten Karal, Arakan’da Budistler ile Müslümanlar arasında çıkan çatışmalarda çoğu Müslüman binlerce kişinin katledildiğini, yüzlerce ev ve iş yerinin ateşe verildiğini anımsattı. Myanmar ordusu ve Budist milliyetçilerin, kitlesel şiddet eylemleri düzenlediğini ve Birleşmiş Milletler'e göre Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısının 900 bine ulaştığını ifade eden Karal, “Ontario Uluslararası Kalkınma Ajansının Ağustos 2018'de yayımladığı rapora göre, 25 Ağustos 2017'den bu yana en az 24 bin Arakanlı Müslüman, Myanmar ordusunca öldürülmüş, 34 binden fazla Arakanlı Müslüman ateşe atılırken, 114 bin civarında kişi de fiziksel şiddet görmüştür. Ayrıca aynı rapora göre Myanmar ordusu mensupları binlerce kadına da tecavüz etmiştir. Bu durum, Birleşmiş Milletler tarafından ‘etnik temizlik’ ve ‘soykırım’ olarak nitelendirilmiş, yaşanan sistematik zulümler bölgede insani bir kriz yaratmıştır.” dedi.

“Türkiye’nin, insani dış politika çerçevesinde gerekli adımları atması önem taşımaktadır”

Milletvekili Karal, bölgede köyleri yakılan, toplu katliamlara, tecavüzlere ve insanlık dışı şiddete maruz kalan birçok Arakanlı Müslüman’ın komşu ülkelere sığındığını, mülteci olarak bulundukları bu ülkelerde ise çok zor şartlar altında yaşamlarını sürdürmek zorunda kaldığını vurguladı. Myanmar’daki askeri yönetimin, iç çatışmalar nedeniyle yaşanan toprak kaybına karşı vatandaşlık hakkı dahi vermediği Arakanlı Müslüman erkekleri zorla orduya alarak savaşmaya zorladığı iddialarının gündeme geldiğini de kaydeden Karal, Türkiye'nin; tarihi ve kültürel bağları ve bölgedeki aktif rolü göz önüne alındığında insani dış politika çerçevesinde, zulmün sona erdirilmesi ve bölgede barış ve istikrarın sağlanması için gerekli adımları atması önem taşımaktadır.” ifadelerine yer verdi.

“Türkiye, Arakanlı Müslümanlara yönelik sistematik olarak yürütülen zulme ve soykırıma karşı bugüne kadar ne gibi çalışmalar yapmıştır?”

Karal, Dışişleri Bakanı Fidan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği önergede şu sorulara yanıt aradı:

Türkiye, Arakanlı Müslümanlara yönelik sistematik olarak yürütülen zulme ve soykırıma karşı bugüne kadar ne gibi çalışmalar yapmıştır?

Myanmar’ın insanlık dışı uygulamalarına yönelik uluslararası toplumu harekete geçirmek adına herhangi bir çalışma yapılmış mıdır?

Arakan'da yaşanan insan hakları ihlallerinin uluslararası hukuk çerçevesinde takip edilmesi ve sorumluların hesap verebilirliğinin sağlanması için Türkiye olarak herhangi bir girişimde bulunulmuş mudur?

Türkiye'nin, Arakan'da yaşanan krize insani yardım sağlamak ve mağdurlara destek olmak amacıyla yürüttüğü çalışma var mıdır?

Myanmar hükümeti ile Türkiye arasında, Arakanlı Müslümanlara yönelik zulmün sona erdirilmesiyle ilgili herhangi bir diplomatik ilişki yürütülmüş müdür?

Uluslararası hukuka aykırı şekilde Myanmar’daki askeri cunta tarafından savaşmaları için zorla orduya alınan Arakanlı Müslüman erkeklerin durumuyla ilgili herhangi bir girişimde bulunulacak mıdır?