Karaburun'un tarihi ve kültürel değerlerinden biri olan Nergis çiçeği, Yunan mitolojisinde de adı geçen Narcissus ile bağdaştırılıyor. Bir su birikintisinde yansımasını gördükten sonra kendisine aşık olan Narcissus'un aşkından eriyerek nergis çiçeğine dönüştüğü anlatılıyor. Günümüzde sadece Karaburun Yarımadası’nda yetişen nergis çiçeği, bölgenin doğal güzellikleri arasında yer alıyor.
Hadi birlikte bu güzel rotayı keşfedelim ve Karaburun’u anlatmaya geçmeden önce Karaburun hakkında sık sorulan soruları yanıtlayalım.
Karaburun pazarı hangi gün?
Meşhur Karaburun pazarı salı günleri kuruluyor. Pazar insanlar tarafından çok fazla sevildiği için İzmir’den de minibüsler kalkıyor.
Karaburun’da ne yenir?
Karaburun’a gitmişken kuşkonmaz kavurması, arap saçı, çalkama ve kabak çiçeği dolmasının tadına bakmalısın.
Karaburun-İzmir arası kaç saat sürüyor?
Karaburun ile İzmir arası 100 kilometre olup, yaklaşık olarak bir saat sürüyor.
1. İncirlikoy Koy
Soğuk denizseverlerin bayılacağına inandığımız İncirlikoy, Karaburun merkeze 1.5 km, iskele mevkiine ise 500 metre mesafede yer alıyor. Mavi bayrağa sahip olan, yüzerken deniz dibini göreceğin, masmavi suları ile adını duyuran Karaburun, denize gireceklerin ilk tercih ettiği yerlerden. Karaburun Belediyesi tarafından işletilen plajda uygun bir ücret karşılığında şezlong ve şemsiye kiralayabilirsin. Kendi kamp sandalyeni getirerek de denizin tadını çıkarabileceğin plaj halk plajı olarak hizmet veriyor.
2. Sarpıncık Deniz Feneri
Karaburun denilince akla gelen ilk yerlerden olan ve ismini bulunduğu köyden alan Sarpıncak Feneri ziyaretçilerine tam bir görsel şölen yaşatıyor Bir tarafı Sakız diğer tarafı ise Foça olan fener eşsiz bir gün batımı manzarası sunuyor.
12 metrelik uzunluğunda, güneş enerjisi ile çalışan ve denizden 100 metre yükseklikte bulunan Sarpıncık Feneri, İzmir Körfezi’ne girip çıkan gemiler için yol gösterici olarak yer alıyor. Feneri yılın 12 ayı ziyaret edebilirsin. Ancak yüksek noktada bulunduğu için yaz aylarında bile serin esen bir rüzgar ile karşılaşacaksın. Huzurlu bir zaman geçirmek veya sevdiklerinle sohbet ederek manzaranın tadını çıkarmak için doğru adreslerden olan fener çevresinde herhangi bir tesis bulunmuyor. Gitmeden önce yanına kamp sandalyeni, istek ve ihtiyaç listesi almış olduğundan emin olmalısın.
3. Dolungaz Bakir Koy
Su altı güzelliklerini keşfe çıkmaya ne dersin? Yanına sadece deniz gözlüğünü alarak tüm güzellikleri keşfedebileceğin Dolungaz koyu, masmavi denizi ile görenleri kendine hayran bırakıyor. El değmemiş bir doğa içerisinde tamamen bakir olan koy en çok kamp severler tarafından tercih ediliyor. Koyda kamp alanı tesisleri bulunurken şezlong ve şemsiye kiralayabileceğin herhangi bir işletme bulunmuyor. Tüm stresini atacağına inandığımız koya bir gününü ayırmanı öneriyoruz.
4. Kaynarpınar
Ege’nin en güzel sahil kasabasını görmeye hazır mısın? Mordoğan yolu üzerinde bulunan Kaynarpınar, masallardan çıkmış bir güzelliğe sahip bir sahil kasabası. Deniz kıyısı minik minik işletmeleri, balık lokantaları, samimi köy halkı ve esnafı ve bozulmamış köy hayatı ile huzuru bulacağın yerlerden.
Kalabalık sahil kasabalarından farklı olarak ruhunu dinlendirebileceğin, sevdiklerinle kaliteli zamanlar geçireceğin, sahil kenarında dalga sesleri arasında kitabını okuyarak huzur bulabileceğin, denizin ve güneşin tadını çıkarabileceğin Kaynarpınar’da hayalindeki tatili yaşayacağına eminiz.
5. İskele
Karaburun’un kalbi olarak bilinen İskele, aynı zamanda bölgenin buluşma noktası olarak kabul ediliyor. Renkli renkli balık teknelerinin yan yana dizildiği iskele her yaz instagramın en renkli kareleri arasında yerini alıyor. Bölge, Karaburun’un merkezi olarak kabul edilirken konaklama yapabileceğin oteller, restoranlar, market ve kafeler hep bu civarda yer alıyor. Deniz kenarında güzel bir yemek yiyeceğin ve sevdiklerinle keyifli dakikalar yaşayabileceğin iskele bölgesine mutlaka uğramalısın.
6. Sazak Köyü
1923 yılında Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan mübadele sırasında köyde yaşayan Rumların gitmesi ile tamamen boş kalan köy, eşsiz bir manzara ve büyüleyici bir atmosfere sahip. Yüzüne vuran Ege’nin ılık rüzgarı ve Sakız Adası manzarası ile seni karşılayan köyde Osmanlı mimarisine ait bir çeşmede bulunuyor.
Günümüzde sanatsal etkinliklere ev sahipliği yapan Sazak Köyü, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ‘Kentsel Sit Alanı’ ilan edildi. Köyün koruma planı ve restorasyon sonrasında ulusal ve uluslararası turizme kazandırılması hedefleniyor. Hem muhteşem bir manzaraya hem de tarihe tanıklık edeceğin köyü mutlaka ziyaret etmelisin.
7. Ardıç Plajı
Mordoğan’ın en güzel ve en büyük kum plajında muhteşem bir gün geçirmeye hazır mısın? Plaj belediye tarafından işletilmekte ve sahil şeridinde halkın ücretsiz bir şekilde yararlanması için şemsiyeler bulunmakta. Plajda aynı zamanda şezlong kiralayabileceğin, istek ve ihtiyaçlarını karşılayabileceğin belediye tarafından işletilen 2 tesis bulunuyor. Merkeze yakın olan plajın çevresinde toplu taşıma ulaşım noktaları da bulunuyor.
Açık olduğu saatler
-
Haftanın her günü 09.00-20.00
8. Dilek Pınarı
Yunan mitolojisinde önemli bir yere sahip olan ve Antik Yunan’da Narcissoss olarak bilinen Dilek Pınarı önemli bir yere sahipti. Kulaktan kulağa söylenen efsanelere göre, bir peri kızına bakmayıp sudaki kendi görüntüsüne aşık olan Narcissos, imkansız aşkı nedeniyle hastalanınca ömrü acı içinde bitiyor. Narcissos’un nergis çiçeğine dönüşmesi ile bölgede bulunan çiçeklerin onun mirası olduğuna inanılıyor.
9. Müesser Aktaş Etnografya Müzesi ve Tarih Evi
Müesser Aktaş tarafından kendi ismi ile 2008 yılında açılan yerel kültür evinde, el sanatları ürünleri, geleneksel köy odası, yöresel giysiler ve mutfak eşyaları sergileniyor. Müzede Aktaş tarafından hem kendi ailesinden kalan hem de uzun yıllardır topladığı eski eşyalar bulunuyor.
Uzun yıllar içerisinde eşyaların artması ve sığmaması sonucu Çeşme Müzesi'nde kayıt altına alınmış. Eşyaları halka ile buluşturmak isteyen Aktaş, Mordoğan İskelede bulunan kendi evinin alt katını müze haline dönüştürmüş ve 2007 yılında hizmete açarak 5 yıl boyunca ziyaretçilerini de burada ağırlamış. Zamanla yetersiz kalan alandan dolayı 4 Ağustos 2012 tarihinde yapılan Müesser Aktaş Etnoğrafya ve Tarih Evine tüm eşyalar taşınmış. Kültür ve Turizm Bakanlığı Mordoğan ve Yarımada Etnografya Müzesi Belgesi ile ödüllendirdiği müze Karaburun’da uğraman gereken yerler arasında.
10. Mordoğan
Ege’nin incisi olarak kabul edilen İzmir çevresinde el değmemiş doğası, zengin tarihi ve masmavi denizi ile Karaburun denilince akla ilk olarak Mordoğan geliyor. Bir gidenin tekrar gitmek istediği, ziyaret edenlerin müdavimi olduğu eşsiz gün batımı manzarasına sahip olan bölgede huzuru bulacaksın. Ege mutfağına ait birbirinden güzel zeytinyağlıları tadabileceğin, deniz kenarında taze balıkların tadına bakacağın restoranlara ev sahipliği yapan Mordoğan’ı yılın her mevsimi ziyaret edebilirsin.
Mordoğan, Çeşme kadar kalabalık olmasa da son zamanlarda adından sık sık bahsettiriyor. Yaz aylarında daha yoğun olan bölgeye mayıs veya eylül ayında gitmeni tavsiye ediyoruz. Gün batımı manzarasının tadını çıkarabilir, denizin en güzel zamanlarını yakalayabilir veya tarihi Ege sokaklarını keşfe çıkabilirsin.