DÜZCE (AA) - ÖMER ÜRER - Batı Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere Türkiye'nin farklı yerlerinde küresel iklim değişikliğinden olumsuz etkilendiği tespit edilen bitki türleri, Düzce Üniversitesi (DÜ) kampüsü içerisinde 60 dönüm alana kurulu botanik bahçede koruma altında tutularak nesillerinin devamlılığı için çoğaltılıyor.
DÜ akademisyenleri, yaklaşık 15 yıldır bitki çeşitliliğinin korunmasına yönelik bilimsel çalışmalar yürütüyor.
Bu kapsamda Batı Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere Türkiye'nin farklı yerlerinde iklim değişikliğine bağlı kaybolma riski taşıdığı belirlenen yaklaşık 600 endemik bitki türü peyderpey botanik bahçeye getirilerek koruma altına alındı.
İlk zamanlar sınırlı alanda oluşturulan botanik bahçe, bitki türlerinin sayısının artması üzerine 60 dönüm araziye yayıldı.
İçerisinde yapay akarsu ve şelaleler ile ziyaretçiler için yürüyüş yolları, dinlenme alanları ve öğrencilerin ders gördüğü amfi tiyatronun da yer aldığı alanda, yaklaşık 3 ay önce Süs ve Tıbbı Bitkiler Üretim, Uygulama ve Araştırma Merkezi DÜSTIBAM hizmet vermeye başladı.
Uluslararası Botanik Bahçeleri Koruma Birliği BGCI (Botanic Gardens Conservation International) tarafından oluşturulan Dünya Botanik Bahçeleri listesinde yer alan bahçede, akademisyenler tarafından bitkilerin neslinin devamlılığı için çalışmalar yapılıyor.
Akademisyenlerin "doğal açık hava bitki müzesi" olarak nitelendirdiği botanik bahçede kaybolma riski taşıyan endemik bitki türleri çoğaltıldıktan sonra herbaryumda (kurutulmuş bitki örneklerinin belli bir sistemle düzenlenerek saklandığı yer) Latince ve Türkçe isimleriyle kayıt altına alınıyor.
- "Burayı yaşayan canlı bir müze olarak planladık"
DÜSTIBAM Müdürü Prof. Dr. Necmi Aksoy, AA muhabirine, merkezin Batı Karadeniz Bölgesi'nin "ilk ve tek" botanik bahçesi olduğunu söyledi.
Bölgenin ılıman iklim kuşağında yer aldığını ve çok sayıda endemik bitki türlerini barındırdığı belirten Aksoy, şunları kaydetti:
"Düzce, bölgede saklı bir bitki cenneti. Burada endemik ve tıbbi bitkileri üzerinde çalışmalar yürütmekteyiz. Burada 600'e yakın bitki türüne ait 10 bin bitki bireyi dikildi. Bir orman fakültesi öğrencisi burada egzotik ve doğal türleri görecek. Tıbbi bitkileri görerek çalışma yapan eczacılık fakültesi öğrencisi buraya gelecek, ziraat fakültesi öğrencileri meyve bitkilerini görmeye gelecek. Peyzaj mimarı öğrencilerimiz buranın tasarımından, günlük uygulamalarından yararlanacaklar. Orman mühendisliği öğrencilerimiz, Türkiye'nin orman ve ağaçlarını görmeye gelecek. Burayı yaşayan canlı bir müze olarak planladık."
Aksoy, alanda 43 parselde çeşitli çalışmalar yapıldığını dile getirerek, "Burası Dünya Botanik Bahçeleri listesine de girdi. Türkiye'de 12 botanik bahçesi bu listeye girdi. Bunlardan 6'sı özel, 6'sı üniversitelerin kurduğu bahçeler. Bu 6 üniversiteden biri olmak bizi çok mutlu ediyor." dedi.
Botanik bahçesinin en önemli özelliklerinden birinin nesli tehdit altında olan bitki türlerinin üretilmesi olduğunu vurgulayan Aksoy, "Bitkiler 3 şekilde korunur, yerinde, taşınarak veya botanik bahçede. Genelde iklim değişikliği sonucunda bitkilerin yok oluşlarına ilave olarak bazen insan etkileri, kentleşme gibi faktörlerle de oluyor. Farklı nedenler bazı endemik bitki türlerimizin yok olmasına neden oluyor. Bu bitki türlerimizin burada üretilmesi ve yayılış alanlarının çoğaltılması çok önemli. Popülasyonun devamlılığı, eğitim ve bilimle oluyor. Kurulan bu bölge bilimsel çalışmayla destekleniyor. Biz burada bu kurduğumuz alanda birçok endemik bitkiyi çoğaltmaya başladık." diye konuştu.