Genel

Geleneksel Pazarların Rolü Modern Türkiye'de: Miras ve Ticareti Dengede Tutma Sanatı

Abone Ol

Modern Türkiye'de Geleneksel Pazarların Rolü: Miras ve Ticareti Dengelemek

Kapitalist sistem tüketim ve üretim alışkanlığımızı kökünden değişime uğrattı. Mesela dışarıya çıkıp alışveriş yapma alışkanlığımız her geçen gün mütemadiyen azalıyor. Bunun en önemli sebebi internette aradığımız her şeyi tek tıkla bulabiliyor olmamızdır. Nitekim geleneksel semt pazarlarında bu durum tam tersidir diyebiliriz. Ancak bu noktada elzem olan geleneksel pazarların getirmiş olduğu tarihi mirası korumak ve sosyalliği tekrardan artırmaktır. Gündelik yaşam pratiği maalesef toplumlar tarafından çok fazla irdelenen bir durum değildir. Sosyoekonomik açıdan bakıldığında İstanbul’un semt pazarlarına tüketim alanları diyebiliriz. Fakat biraz daha yaklaştığınızda durum pek de böyle değildir. Bir miras ve en önemlisi de pazar mekanlarının toplumsal bir ürün olduğunu görebilirsiniz.

Peki bu iki önemli noktayı yani miras ve ticareti nasıl dengeleyebiliriz. Açıkçası bunun için biraz geç kalmış olabiliriz. Kapitalist sistem yemek alışverişlerinden en basit meyve sebze alışverişlerine kadar geniş imkanlar sunmaktadır. Amiyane tabir ile geleneksel pazar yerleri anlamını yitirmiştir. Kapitalist düzende bu tarz pazarların ayakta kalabilmesi için o kentin toplumunun kültürel ve politik içeriği göz önüne alınmalıdır. Bugün makalemizde bu konuyu irdeleyerek kamusal mekanlar üzerine konuşacağız.

Gelenekselcilik ve Modernite

Gelenekselcilik her alanda yavaş yavaş terkedliyor. Üretim sahalarından, toplumsal normlara kadar modernite baskın geliyor diyebiliriz. Amiyane tabir ile modernite günümüz kapitalist toplumunun bel kemiğidir. Bu kapitalist düzende kendi başına var olmaya çalışan geleneksel pazarlar ise toplum sosyalliğini yansıtan bir unsurdur. E-ticaret siteleri, yemek sipariş platformları ve diğer dijital platformlar geleneksel alışverişi adeta yok etmek üzere. Ülkemizde bu konuda geçmiş yıllarda mahalle bakkalından ve pazarından alışveriş yapın gibi söylemler ön plana çıkmıştı. Fakat günümüze baktığımız da bunun işe yaramadığını görebiliyoruz.

Bireylerin ürünlere kolay ve istedikleri yerden ulaşabiliyor olması tüketim alışkanlığını kökünden değiştirmiştir. Bildiğiniz gibi semt pazarları şehirde ve ilçelerde günün belirli zamanlarında açılıyor. İnsanlar haftanın o günü pazarları ziyaret ederek tüm ihtiyaçlarını giderebilmektedir. Bu semt pazarları genel de şu alanlarda hizmet vermektedir:

●       Semt Pazarları (Meyve - Sebze)

●       Organik Pazarlar (Ekolojik Ürünler ve Köy Gıdaları)

●       Kıyafet Pazarları (Sosyete, Elbise, Turistik Eşya)

●       Hayvan Pazarları (Kurbanlık, Kuş, Balık)

●       İkinci El Ürün Pazarları (Bit Pazarı, Antika, Araba)

Kent pazarları incelendiğinde görmüş olduğunuz gibi orada yaşayan insanların ihtiyaçları baz alınmıştır. Bu tarz pazarların modern e-ticaret sitelerinden en büyük farkı ise daha ucuz ve mal çeşitliliğinin kaliteli olmasıdır.

Casino Sektörü ve Geleneksel Kumarhane Algısı

Bir toplumun sosyoekonomik yapısı sadece geleneksel pazarlar ile sarsılmaz. Mesela, gibi dijital eğlence merkezli oyunlar kumarhane sektöründe ciddi bir algı değişikliği yaratmıştır. Geçtiğimiz yıllarda fiziksel olarak kullanılan kumarhaneler günümüzde online hale gelmiştir. Kıbrıs ve Avrupa’nın farklı şehirlerine gitmek için artık masraf yapmaya gerek yoktur. Amiyane tabir ile modernitenin her alanda geleneksel tüketime karşı savaş açtığını söylememiz mümkündür.

Geleneksel Pazarların Miras ve Sosyallik Üzerine Etkileri

Şimdi geldik makalemizin son başlığı olan miras ve ticaretin nasıl dengelenebileceğine. Bunun için İstanbul Gelişim Üniversitesi’nde yayınlanmış bir makalenin detayından bahsetmek istiyoruz. İstanbul'da yer alan semt pazarlarında yapılan bir araştırmaya göre insanlar genellikle geleneksel pazarları taze meyve ve sebze için tercih ediyor. Ayrıca bazı insanlar mahalle kültürünün ve kültürel mirasın etkisi için de bu tarz pazarları kullandığını ifade ediyor. Aslında bu noktada geleneksel pazarların toplum için önemini anlayabiliyoruz.

Bu durum hiç şüphesiz bireylerin geleneksel pazarlarda sadece alışveriş yapmadığını gözler önüne seriyor. Pazar alanları sokaklar üzerinde geleneksel dokuyu korumak için adeta biçilmiş bir kaftandır. Bir diğer önemli nokta ise pazarın toplumdaki diğer bireylerin birbirleri ile özdeşleşip iletişim kurmasını sağlamasıdır. Yerleşik kültür açısından geleneksel pazarların yok olmayacağı bariz bir gerçek. Umuyoruz önümüzde ki yıllarda mahalle kültürü ve semt pazarları önemini korumaya devam eder