Ç. Rizespor - Trabzonspor maçı sonrası yazar yorumları
Abone Ol
FANATİK - TUNÇ KAKAYCI
KAYBETMEMEK İÇİN OYNADILAR
Karadeniz derbisinde oldukça kısır bir ilk yarı izledik. İki ekipte de taktik disiplin hakim olunca, bireysel yeteneklerin marifeti önem kazandı. Konuk ekipte Nwakaeme ve Ekuban gibi iki önemli hücum silahının olmayışı Trabzonspor'ugol yollarında etkisiz kıldı. Üstelik bu eksikler sonucu Abdullah Avcı sezon başındaki orta sahaya dönmek zorunda kaldı. Trabzonspor‘da sadece Djaniny ve arkasından Bakesetas’ın çabaları gol getirmedi. Bordo-Mavililer’de Yunus Mallı’nın 28’de sakatlanması ve yerine Yusuf Sarı’nın girmesi hücumda biraz daha hareket getirdi. Rizespor cephesinden baktığımızda; her puanın ne kadar kıymetli olduğunu bildikleri için savunmada hata yapmamaya çok dikkat ettiler. İkinci yarıda genel görüntü pek değişmedi. Rizespor Fabricio ile net golü kaçırdı. Bülent Uygun, Sabo ve Remy’yi alarak galibiyet hamleleri yaptı. Trabzonspor ise Baker ve Bakasetas gibi şutörlerini dün pek iyi kullanamadı. Sonuç olarak öncelikleri kaybetmemek gibi gözüken her iki takım, 90 dakika sonrası istediklerini aldı!
Gecenin sorusu
Deplasmanda uzun süredir kaybetmeyen Trabzonspor için yenilmemek adına galibiyet ikinci planda mı kalıyor?
Maçın starı
Ligin en çok kurtarış yapan kalecisi Gökhan’ın cezası nedeniyle oynamadığı maçta kaleyi teslim alan Tarık, çok kritik kurtarışlarla görevini başarıyla yaptı.
Maçın olayı
Djokoviç’in uzatmalardaki direkten dönen şutunu bir kenara koyarsak, Rizespor’un önemli hücumcuları olmasına rağmen sahasında tek gol pozisyonu ile maçı bitirmesi şaşırtıcıydı.
Kısa mesaj
Rizespor fizik olarak sahada diri bir görüntü verse de Boldrin haricinde top ayağına geldiğinde heyecanlandıracak ikinci bir isim olmalı...
MİLLİYET - CEMAL ERSEN
ÖZELEŞTİRİ VAKTİ GELDİ
Trabzonspor alternatifli bir kadroya sahip değil. Sakat ve cezalı varsa, onların yerine kimin oynayacağı belli.
Önemli olan kulübe. Maç içinde oradan katkı var mı, yok mu ona bakmak gerek. Maalesef en büyük eksik, geriden gelenlerin katkısı. Trabzonspor’un en büyük eksiği bu. Sonuca etki edecek kimse yok.
Abdullah Avcı her takımın yaşadığı şanssızlıklara tanıklık ediyor. Bu kez de iki önemli kanat oyuncusu Nwakaeme ve Ekuban yoktu. Ne yapacaktı, karalar mı bağlayacaktı? Elindeki imkanlar dahilinde makul bir kadro sürdü sahaya. Onlar da bu takımın bir parçası ise değerlendireceklerdi verilen şansı. Olmadı, üzerine kafa yorulması gereken bir sorun. Bu işin gelecek sezonu da var ise Trabzonspor Başkanı, Abdullah hocaya kulak vermeli.
Genel bir değerlendirme şart. Trabzonspor bu maça kadar son beş sınavında kaç puan topladı? Ligde zirve hedefleyen bir takım için endişe verici bir istatistik. Daha fazlası olur mu idi, elbette.
Sorgulanacak konu bu zaten. Maç kaybeybetmemek üzerine bir oyun planınız varsa puan toplarsınız.
Peki kazanmak adına neler yaptınız? Abdullah hocam;, kırılma, gönül koyma ama, skor almak adına fazlası bekleniyordu sizden.
Trabzonspor son haftalarda sıradan bir takım görüntüsü veriyor. Kimse aksini iddia edemez. Artık şampiyonluk için favori değilsiniz.
Beraberlik normal sonuç oldu. Yenilmemek üzerine bir kurgu olduğunu sanmıyorum ama, kazanmak için o kadar az çabası var ki, Trabzonspor’a yakışmıyor skordan uzak kalmak.
Dün, Rizespor. Deplasman filan değildi. Kimsenin seyircisi yoktu. Tarafsız saha idi. Trabzonspor’un avantajı fazla idi. Kadro olarak eksiklerini bahane etmeden kazanmak için daha fazla çaba harcamalıydı. Eksikler dönünce ne değişecek göreceğiz.
Ben bu maç üzerinden bakmıyorum. Trabzonspor’daki en ciddi sorun, görev alan oyuncuların üstlendikleri sorumluluğu bilmemesi. Herkesin parasını son kuruşuna kadar aldığı bir kulüpte, sorumluluğunu bilmeli insanlar.
Trabzonspor bu ligin en üst düzey koşullarını sağlamaya çalışan bir kulübü ise, her elemanı(!) hakkını vermeye çalışmalı.
Artık günlük sonuçlar, bugünkü beraberlik değil, sezon sonucu dahil, uzun vadeli planlara bakmalı.
AKŞAM - GÜRKAN ATA
BİRİ EKSİK, BİRİ STRESLİ
Takıma kalite ve hız katan ayakları olmayınca, orta alanın mücadele gücünden fayda bulmak zorunda kaldı Trabzonspor. Kanat bekler zaten sıkıntılıydı, bu kez açıkta orijinal isimler yoktu, planlarını merkezden set oyunuyla sonuç arama üzerine kurdular. Dizilişteki ilk 4-1'dekiler tamam da, ilerideki diğer 4-1'in rolleri bazen birbirine karıştı, aynı yerde fazla yığılmalar yaşandı çoğu kez.
Stresli Çaykur Rizespor, rakibin koşan ve kalabalık rakip orta sahasını aşmakta zorlandı.
Boldrin, biraz da Samudio'nun adam eksiltmeye dönük çabalarına arkadaşları destek vermeyince etkisiz kaldılar. Rakip hücuma çıkarken kaptıkları toplarla birkaç pozisyon bulabildiler sadece. Bir de Trabzon'un 10 kişi kaldığı son birkaç dakikada.
Yunus'un çıkmasının ardından sağ açık Yusuf Sarı oyuna girdi, nihayet kanadı kullanmaya başladı Trabzonspor, set hücumuna bu kez sürat da eklediler.
Baskı da kurdular ama kalabalık savunmayı aşmakta yaratıcılık yoktu. İsabetli şut sayısı arttı ama etkisi-şiddeti azdı bu kez.
Bir de yine, 11'de yer bulan rakip yedek kaleci kabusu yaşadılar; geçen hafta Doğan, bu kez Tarık. Trabzonspor'u zirvede söz sahibi yapacak olan 4 puanı bu ikili aldı bir anlamda
FANATİK - OLCAY ÇAKIR
ŞİMDİLİK DEFANSİF, SENEYE OFANSİF...
Trabzonspor beş orta saha ve üç stoper orijinli oyuncu ile sahaya çıktı. Bu mecburi tercihler nedeniyle Trabzonspor; karşılaşmanın uzunca bir bölümünde rakibine karşı bariz ama verimsiz bir oyun üstünlüğü kurdu. Özellikle Yunus Mallı’nın sakatlanarak çıkması sonrası ön alanda daha etkin gözüktüler... Yusuf Sarı’nın sağ kanada getirdiği hareketlilik oyunda Trabzonspor adına hücum zenginliği oluştursa da sonuca etki ve süreklilik açısından verim yoktu.
Sörloth'u izledik şimdi golcü yok!
Ekuban ve Nwakaeme gibi dar kadronun hücum için olmazsa olmazı iki isimden yoksun olmak özellikle rakip alanda farkını çok net hissettirdi. Mecburiyetler kadrosunun bugün ortaya net koyduğu birkaç konu var ve kayıp iki puanın bu açıdan yorumlanması önümüzdeki yıl için en önemli kazanım olarak değerlendirilmeli. Son olarak Sörloth’u izletmiş bir Trabzonspor’un net bir santraforu yok... Djaniny çok yetenekli ancak ideal santraforu değil. Bekler konusu zaten herkesin malumu...
İyi işler yaptı
Dün de Trabzonspor’u izlerken saha içinde olan bitenin düşündürdüğü şuydu: Bu oyun, bu oyuncularla, bu mecburiyetlerle iyi işler bile yaptı. Bu oyun teknik adamın ısrarı ve insanları da iknası ile kabul edildi. Haliyle bu oyun güçlü. Güçlü oyuncularla da gerçek bir buluşma yaşanırsa seneye sağlam bir Trabzonspor izleyebileceğiz. Şimdilik defansif, seneye hayaller ofansif... Umutlar da...
FOTOMAÇ - NECMİ PEREKLİ
ZEVKSİZ DERBİ
Dün oynanan, adına Karadeniz derbisi dediğimiz bu maçta her iki takım da Karadeniz'in futbol karakterine yakışır bir mücadele ve futbol kalitesini temsil etmekten epeyce uzaktı. İki ekip de son derece vasıfsız ve zevksiz bir futbol ortaya koydular. İyi ki tribünlerde seyirci yoktu. Zira bizler Trabzon-Rize maçlarını gerek tribünde gerekse sahada heyecan ile seyrederdik. Fakat bunun diğer sebebi de sahada Trabzon ile Rize'yi temsil eden bu ekiplerin bahsettiğimiz mücadele ve rekabet ruhundan haberi olan belki de bir tek oyuncu dahi olmayışı... Bu nedenle dün seyretmek zorunda kaldığımız puan tablosunun 13 ile 4'üncüsü arasındaki müsabakadan bu denli zevksiz ve keyifsiz ayrıldık.
Her iki takım oyuncularına galiba birileri kandırıp Sürmene'de çift yumurtalı birer kıymalı pide yedirmiş gibiydi. Çünkü uyur gezer ve üzerlerine ağırlık çökmüş gibi bir halleri vardı. Şimdi ben bu maçtan sonra isterdim ki futbol adına birkaç teknik yorum ve eleştiri hatta hocalara da bir şeyler yazalım. Ama Rize'nin direkten dönen bir topunun dışında koskoca doksan dakikada sahada bu eleştirilere layık bir tek hareket göremedim. Topun her ne kadar bir o kalede bir bu kalede gezindiğine şahit olsak da pozisyon veya gol görmek için bunca çabalarımız da maçta bizi uyumaktan alıkoyamadı.
Zannederim ki 22 oyuncunun sözde peşinde koştuğu futbol topu bile bu maçtan sonra oyunculardan kendisine yakışır şekilde muamele etmedikleri için şikâyetçi olarak zevksiz ayrılmıştır. Sonuç olarak sahada maçtan uzak, futbolun gereklerinden bi haber, mesuliyet ve temsil adabından yoksun 22 adamın beyhude koşuşturmasını seyrettik o kadar. Bu maça ne yazalım ki okuyucular bıkmadan bizleri okusun. Hakem Cüneyt Çakır da zannederim kendini yormadan ve üzmeden kelepir bir maç idare etmiştir.
AJANS53 - SELİM DENİZALP
TARIK BÖYLE İSTEDİ!..
Bu maç öncesi Çaykur Rizespor teknik direktörü Bülent Uygun’a sorsanız Trabzonspor’dan hangi iki oyuncuyu size karşı oynamasını istemesiniz? Sorusuna, Bülent hoca açık ara Ekuban ve Nwakaeme’ der. Bordo – mavili takımın iki önemli silahı Rizespor’a karşı sakatlıkları nedeniyle oynamadı ama dün Rizespor takımı Bülent Uygun önderliğinde ligde sırat köprüsünden geçtiği bu haftalarda kazanma adına 90 dakika özellikle hücumda bir şey üretmedi.
Yeşil – mavili takım Antalya kampı sonrası oynadığı 3 maçta da gol atmayı bırak gol pozisyona girmede bile üst düzey sıkıntı yaşıyor. Geçen hafta İzmir’de Göztepe karşısında sefilleri oynayan Rizespor, bu hafta Karadeniz derbisinde Trabzonspor karşısında sadece mücadele gücü altında bir puana kilitlendi ve maç sonunda da o bir puanı aldı.
Trabzonspor’un Rizeli teknik adamı Abdullah Avcı iki as oyuncusu Ekuban ve Nwakaeme’nin yokluğunda bence takım oyununa döndü. Zira iki yetenekli oyuncu daha çok bireysel oynayan futbolcular. Sol bekleri Marlon, orta sahada görev yapan Flavıo, organik bu yörenin çocuğu Parmak ve Yunan 10 numara gerçekten topu her ayağına aldığı zaman buram buram kalite kokan Bakasetas dünkü maçta formasının hakkını verenlerin başında yer alan isimler.
Rakip takımın bu kadar eksik oyuncu altında Rize’ye gelmesinin yanına birde bize bakalım. Kaleci Gökhan için eksik diyemiyorum. Çünkü Gökhan’ın yokluğunda o kaleci kazağını kim üzerine giyse ondan çok daha iyi performans bize verdiler. 24 kez milli olan kaleci Tarık olsun genç kaleci Zafer olsun her zaman abileri Gökhan’ın yokluğunda o formanın hakkını verdiler, vermeye de devam ediyorlar. Burada aslı sorulması gereken tek şey kaleci Gökhan’ın sezon sonu iyi bir bonservis bedeli altında Rize’den başka bir kulübe gitmesi. Gökhan giderse kimse merak etmesin, Rizespor’un gözü arkada kalmaz. Bu iki isim Rizespor kalesini başarılı bir şekilde korur. Unutmadan yazayım devre arası transferinde Alanyaspor kaleci Zafer için Rizespor’un kapısına çok yattı ama bu transfer gerçekleşmemişti.
Dünkü maçta kazanılan 4 firik bence tamamen taktiksel ve Boldrin’in bozuk para gibi harcamaları gibi boşa gitti. Bir maçta tehlikeli yerden 4 frikik kazanıyorsun ve hepsi heba oluyor. Boldrin her topu aldığında kendini Messi yerine koyuyor ve rakip takım oyuncularını ipe dizme sevdasına kapılıyor. Kaptırdığı toplar ise takım arkadaşlarına ekstra bir yük veriyor.. Bu takımın bir numaralı frikikçisi toplara en iyi ve bir o kadar sert vuran Dokovic olmalı. Buna görmemek için kör olmalı. Rizespor takımı dün sahaya sadece Trabzonspor’un ortadan ve kanattan geçiş oyuncularını durdurmak için mücadele etti. Bunu yaparken aklında her hangi bir hücum planı yoktu. Taki Trabzonspor 86’da bir kişi eksik kaldığı dakikaya kadar. Oyunun son dakikalarında sahada bir kişi fazla olan Rizespor bu kez komşusunun üzerine gitmeyi akıl etti ama orada da Abdullah Avcı oyuna aldığı İranlı Hosseni ve Berat ikilisi iyi iş çıkardılar. Uzatma dakikası içinde Dokovic’in yaklaşık mesafe olarak OF sınırları içinden gelişine çektiği sert şut üst direğin pasını aldı ve iki dost komşu takım birer puana böylece razı oldu. Tabi geneline baktığımız zaman bizim adımıza kaleci Tarık yerden havadan ne varsa çıkardı. Asıl düşünmesi gereken olay budur. Kendi sahanda üst düzey önemli eksikler altında maça gelen Trabzonspor senin kaleni her türlü yokladı ama kalecin yaptığı kurtarışlarla maça damgasını vurdu.
Süper ligin boyu kısalmaya devam ediyor. Alt tarafta özellikle sosyal mesafe kalmadı. İki Maç alan kefeni yırtacak, tam tersi art arda iki maçtan sıfır çeken takım çukura düşecek. Bir ay içinde oynanacak olan 6 maç her takımın olduğu gibi bizimde kaderimizi belirleyecek. 3 günde bir maç trafiği gel – gitlerin çok olacağı bir durum karşımıza çıkaracak. Buna hazırlıklı olalım. Kadro derinliği olan, para sorunu olmayan, sakatlık, hastalık ve cezalı oyuncusu özellikle kritik mevkilerde görev alan oyuncuların sağlam olması ligin alt tarafına şekil verecek. Son düzlüğe Rizespor neredeyse tam takımla giriyor, burada top Bülent Uygun’da son Göztepe maçında yaptığı akıl almaz kadro mühendisliğini yaparsa işimiz zor, Bülent hoca’nın mazereti kalmadı. Son haftalarda maç sonu konuşmaları hafiften Hikmet Karaman’a benzemeye başladı ve kaybedilen puanlar sonrası hoca mazeret üretmeye gidiyor. Ligde her takım Corona’dan çekti, çekmeye de devam ediyor. Unutmayalım ki bu takım 14 eksik oyuncu altında Ersin Aka hoca ile Gaziantep gibi kaliteli bir ekibe pozisyon vermeden sahadan 3 – 0 galip gelen bir takım. Bundan sonra hatanın telafisi olmayan maçlarda önce yürek daha sonra futbol şansı devreye girecek. Trabzonspor maçında alınan 1 puanın önemi lig sonunda ortaya çıkar. Kaybedilen 2 puanı arayacak mıyız? Yoksa risk almadan alınan bir puana tav mı olacağız! Bekleyelim, görelim. Bu takım geçen sezonun son haftasında oynanan Cüneyt Çakır’ın yönettiği ve ev sahibi Kayserispor’a çalmadığı düdüklerle son saniyede Trabzonspor’un attığı gol ile ligde kalmıştı! Ders aldık mı? .. Alsak zaten bu tip hesaplara yeniden girmezdik!.. Pembe çoraplı Rize / Derepazarlı Cüneyt Çakır artık gelem babaocağı Rize’nin maçlarına, yeter artık. Memleketinde yönettiğin maçlarda kendini tatmin ediyorsun, eyyamın kralını yapmaya devam ediyorsun Cüneyt Hoca!..
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te Çay Haber sitemize
abone olun.