Genel

Engelli kızının tiyatro hayalini gerçekleştirmek için ilçeye taşındı

- Zonguldak'ta Havva Dinçer, bebekken beyninde hasar oluşan kızının tiyatro sahnesinde daha fazla zaman geçirebilmesi için yaşadığı beldeden ayrıldı - Anne Havva Dinçer: - "Zübeyde burada olmaktan çok mutlu, buraya geleceği zamanlar akşamları uyku uyumuyor. Arkadaşlarını çok seviyor"

Abone Ol

ZONGULDAK (AA) - GÖKHAN YILMAZ - Zonguldak'ın Kilimli ilçesinde fiziksel engelli kızının gelişimi için yaşadığı beldeden ilçeye taşınan Havva Dinçer, çocuğunu hayata hazırlamak için elinden gelen her türlü çabayı gösteriyor.

İlçeye bağlı Gelik beldesinde yaşayan Havva ve Orhan Dinçer'in 4 çocuğundan biri olan 36 yaşındaki Zübeyde Dinçer, 1,5 yaşındayken geçirdiği yüksek ateş nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Doktorların menenjit teşhisi koyduğu Dinçer, 21 gün yoğun bakımda kalmasının ardından vücudunda meydana gelen kasılmalar nedeniyle uzun süre çeşitli hastanelerde tedavi gördü.

Anne Dinçer, hastalık sonrası fiziksel engelli kalan kızını yıllarca sırtında taşıyarak okula, rehabilitasyon merkezlerine ve sosyal aktivitelere götürdü.

Boyama kursuna gittiği sırada tiyatro yazarı ve yönetmeni Nuray Dibek'in oluşturduğu "Özel Oyuncular Tiyatro Topluluğu"nu öğrenen Zübeyde Dinçer, burada yer almak istediğini söylemesi üzerine ekibe dahil oldu.

Yaklaşık 5 yıl boyunca yaşadığı beldeden annesinin desteğiyle ilçe merkezinde bulunan Gençlik Merkezi'ne haftada iki gün gelerek provalara katılan Dinçer, topluluğun oyunlarında yer aldı. Zaman içerisinde ekip üyelerinin de desteğiyle okumasını ve ezberini geliştiren Dinçer, daha etkin şekilde rol almaya başladı.

Dinçer'in diğer kızı Ayşe Mine Gül Dinçer de provalara vaktinde yetişebilmesi için kardeşine ilçe merkezinden ev satın aldı.

Annesiyle ilçe merkezine taşınan, bu sayede hiçbir provayı kaçırmayan Dinçer, zamanının büyük bir bölümünü çok sevdiği ekip arkadaşlarıyla geçiriyor.

Şimdilerde yarım kalan aşk hikayesini anlatan "Halime" isimli tek perde oyununu sahneye koymak için çalışmalarını sürdüren Dinçer, tiyatro sayesinde hayata bağlanıyor.

- "Kendi evladı gibi onunla ilgileniyor"

Havva Dinçer, AA muhabirine, Zübeyde'nin 1,5 yaşında yüksek ateş sebebiyle hastaneye götürdüklerini ve menenjit olduğunu öğrendiklerini söyledi.

Zübeyde'nin 21 gün yoğun bakımda kaldığını anlatan Dinçer, kendine geldiğinde vücudunda kasılmalar olduğunu, yıllarca pek çok hastaneye götürdüklerini ancak sonuç alamadıklarını aktardı.

Kızının hep yanında olduğundan bahseden Dinçer, "Ben ona, 'Evimin anahtarı, evimin sahibi' diyorum. Ömrüme ömür veriyor. Unuttuklarımı hatırlatıyor bana, arkadaşım, annem, her şeyim benim Zübeyde. Birbirimizden ayrı duramayız ve yaşayamayız." dedi.

Dinçer, kızını sosyalleşmesi için çeşitli etkinliklere götürdüğünü dile getirerek, şunları kaydetti:

"Tiyatronun varlığını Zübeyde öğrendi. Zübeyde de burada olmaktan çok mutlu. Buraya geleceği zamanlar akşamları uyku uyumuyor. Arkadaşlarını çok seviyor. 'İyi ki onlarla tanışmışım, arkadaşlarım oldu.' diyor."

En küçük kızının akademisyen olduğunu, ablasının etkinliklere gelirken zorlandığını gördüğü için ilçe merkezden kendilerine ev aldığını anlatan Dinçer, "Onun her şeyini alır, hiçbir şeyini eksik etmez. Şimdi de ev aldı bize." diye konuştu.

Dinçer, kızının burada olmasının gelişimine de katkı sağladığını anlatarak, "Eline bir kağıt vermişler, okumaya, ezberleme çalışıyor. Evde de bunu devam ettiriyor. Okumasını güçlendirdi. Az çok biliyordu ama şimdi daha iyi." ifadelerini kullandı.

- "Zübeyde burada hayalini yaşıyor"

Nuray Dibek de Zübeyde'nin ilk zamanlar ezbere dayalı rollerinin bulunmadığını, ortama ve ekibe alıştıkça daha çok azim göstererek okumasını daha da geliştirdiğini ifade etti.

Zübeyde'nin, burada hayalini yaşadığını aktaran Dibek, “Bunu bizlere de yansıtıyor. Bu tür bir katkıda bulunduğumuz için bizler de mutlu oluyoruz. Özel durumu olan çocuklarımız için bu tür yerler bir ihtiyaç. Yaşama sarılmaları, daha anlamlı kılmaları için büyük bir ihtiyaç. Onlar mutlu oldukça bizler de mutlu oluyoruz." şeklinde konuştu.

Zübeyde Dinçer ise tiyatro ekibinde yer almaktan mutlu olduğunu belirterek, "İyi ki hayatıma girmişler, onlarla olmaktan çok mutluyum. Hayatıma neşe getirdiler. Önceden karamsardım, buraya gelince neşeli halimle karşılaştım. Bu ben miyim diye şaşırıyorum. Her zaman böyle şeylerin olmasını isterim. Her gün olsa gelmeye çalışırım. Burada gerçekten hayallerimi yaşatıyorum. Burası benim için hayallerimin üstü bir yer, burayı çok seviyorum, burada olmaktan çok memnunum." dedi.