Suriye de iç savaş sürüyor, binlerce ölü ve Esat yönetiminin bitmeyen inadı, 100 binin üzerinde insan sınırımızda kamp kurmuş ve ülkemizde bakılmakta, bu insanlar zaman, zaman market ve çeşitli iş yerlerinde yağmalar yaptığı duyulmakta, hatta bazılarının terör olayında bile karıştığı söylenmekte.
Kapımızı açtık, yemek verdik su verdik, Dünya sahip çıkın dedi, çıktık ancak sıkıntıları bizim başımıza patlıyor.
Aslında hiç müdahil olmamamız gerekirdi, Suriye iç meselesini kendisi çözmeliydi, biz nasıl iç meselemize kimseyi karıştırmak istemiyorsak, bugün PKK ya karşı mücadele ediyorsak? Bu mesele de Suriye nin meselesi ve hiç mi hiç karışmamamız gerekirdi.
Neyse birden kendimizi horon un içine bulduk ve artık bu horonda varız, nereye kadar bilinmiyor, kemençenin teli kesine kadar mı bu bilinmiyor.
İşin diğer tarafında ise Akçakale ilçesi ve diğer sınıra yakın bölgelerde yaşanan huzursuzluk ve buralarda düşen bomba ve şarapnel parçaları, belki Türkiye ye karşı cephe alan bazı subaylar bunu yapıyor, belki hata ile düştü, ancak Türk savaş uçağının düşürülmesi ile Türkiye bir nota verdi, ardından Şarapnel parçalarının düşmesi ile ikinci nota verildi, bir sonraki adım ise Top mermisi düştü ve 5 ölü ve 13 yaralı, artık nota 3 etti ve notalar sıralanmaya başladı. Do dedik, RE dedik, Mİ yi de dedik, böyle notamı veriyoruz yoksa ciddi anlamda bu bir savaş gerekçesi mi ?
Bunu zaman içinde göreceğiz, bu asla savaş yanlısı olduğumu göstermez, ancak notalar in ne anlama geldiğini çözmedik, burada Türkiye haksız, asla Suriye” nin iç işlerine karışmamamız gerekirdi. Bize ne deyip yana çekilmeliydik, Dünya insan hakları komisyonu varmış, nerde bende bilmiyorum ama öyle bir kuruluş var, ne işe yararlar Karabağ da, Saraybosna da hiçbir yerde görmedik, tabii Suriye de de göremeyiz. Dedim ya Horon a girdiysek sonu gelmeli, Sayta atmakla, Nota vermekle bu işler olmaz.
Sonuç olarak Do-Re- Mi dedik notalardan şimdi sıra da Fa var sanırım.