Dedim ki;
Elin oğlu kıtalar ötesinden ülkesinin güvenliğini bahane ederek burnumuzun dibindeki bir ülkeyi işgal edebiliyor ama biz değil ülke sınırları dışında yuvalanan teröristleri, sınırlarımız içerisinde olup bitene karşı bile, tam bir kararlılıkla müdahale edememenin sıkıntısıyla boğuşuyoruz.Ondan sonra da her şehit cenazesinde bol bol nutuk atarak Mehmetçik üzerinden siyaset yapmaya devam ediyoruz…
Şimdi sorarım size, içimizi sızlatan, ocaklar söndüren, ülke bütünlüğünü tehdit eden bu kahredici bilançonun müsebbibi sizce kim yâda kimler?!…(Mehmetli siyaset/ 25.12.2007 Çay Haber)
Dedin ki; Başımız da “Yeni Türkiye’nin” ve “Dünyanın Lideri” var; siz hayal görüyorsunuz!
Dedim ki;
Maalesef yalama olan ve çarkları birbirini ezmeye başlayan devlet organları, birbirlerini tavsiyemi ediyor diye düşünmekteyim… Herkes birbirinin açığını kollayarak, durumdan vazife çıkarmakta… Hazin olansa darbe darbe diye feveran edenlerin, kendi ruh dünyalarına indirdikleri darbelerdir…(Darbe günlükleri/04.07.2008 Çay Haber)
Dedin ki; Başımız da “Yeni Türkiye’nin” ve “Dünyanın Lideri” var; siz hayal görüyorsunuz!
Dedim ki;
Ergenekon davası başladı gözümüz aydın! Gerçi daha ilk günden asrın davasını sabote etmeye kalktılar Adalet Bakanlığı ve ona bağlı olan birimler ama olsun önümüzde ki günlerde iddianame okunacak ve yargılama sağ salim başlayacak! Benim inandığım “Büyük Türk Destanından bir parça olan asıl ERGENEKON” ismi bu kadar sıradanlığı hak etmiyor sevgili dostlarım…(Hepimiz Ergenekoncuyuz!/ 22.10.2008 Çay Haber)
Dedin ki; Başımız da “Yeni Türkiye’nin” ve “Dünyanın Lideri” var; siz hayal görüyorsunuz!
Dedim ki;
Özellikle muhafazakarım diyen çevrelerin, kötülüğün, yalan ve iftiranın tam göbeğinde yer almalarını aklım ve vicdanım kabul etmemektedir. Bu çevrenin azami dikkat ve hassasiyet göstermesi gerekirdi olup bitenler karşısında… Neden böyle bir yargıya vardın diye sorduğunuzu duyar gibiyim! Ama ben örneklemelerden kaçınarak (her şey açık seçik olduğundan) sadece şu tespitimi yapabilirim. Peygamberimizin; kendisine ve ashabına karşı hoşgörüsüz, iftira dolu linç girişimlerine karşı gösterdiği şefkat ve merhametten nasiplenmemiş bugünün sözde müslümanım diyen şuursuz çevrelerine hatırlatmak istiyorum ki; muhtevası iddiadan öteye geçemeyen bir konu hakkında gelişigüzel, çalakalem yorum yapıp dedikodu üretmek, insanın iyiliğini dileyen Allah’ı ve O’nun resulünü anlamamakla eşdeğerdir... ( Bir Vicdanın,bilemem,kaçtır hava parası/12.07.2008 Çay Haber)
Dedin ki; Başımız da “Yeni Türkiye’nin” ve “Dünyanın Lideri” var; siz hayal görüyorsunuz!
Dedim ki;
Her fırsatta Mustafa Kemal’e ve onun yaptıklarına atıfta bulunan büyük siyasetçilerimiz! Dönüp geçmişinize bir bakın, bu ülke işgal altında bile bu kadar küçük düşürülmemişti… Sizin bu sıradanlığınızın adını ben biliyorum elbette, istiyorum ki; bu ülkenin insanı da olup bitenleri görsün, kendisine olan güveni yeniden kazansın! Üzerimiz de ölü toprağı var sanki. Bütün bu sıradanlıklar, gurur kırıcı olaylar sanki bu ülke insanının gözünün önünde cereyan etmemiş gibi, hayretler içindeyim doğrusu!... (Emredersiniz Haşmetmaap!/10.04.2009 Çay Haber)
Dedin ki; Başımız da “Yeni Türkiye’nin “ ve ”Dünyanın Lideri” var; siz hayal görüyorsunuz!
Dedim ki;
Şu geldiğimiz noktaya bir bakar mısınız Allah aşkına…
Sanki gizli bir el, idam cezasının kaldırılmasından bu yana geçen zaman içerisin de ki her adımı hesaplamış ve bugün tahayyül dahi edemeyeceğimiz noktaya gelmemiz için plan ve programlarını yapmış gibi!
Bilmem dikkatinizi çekmiş midir ya da bundan sonra dikkatinizi çeker inşallah! Büyük TV kanalları, haber bültenlerinde “Apo canisi” ile ilgili haber verirken “terörist başı” sıfatını da artık kullanmamaktadırlar. Çok yakında terörist başı ile ilgili, sayın ya da muhterem diye başlanan haberler görürsek şaşırmamalıyız!
Bu noktaya adım adım geldik. Hepimizin dilinde yıllarca pelesenk olan “ülkenin bölünmez bütünlüğü” söyleminin yerini “ülkenin bölünebilirliği” noktasın da ki endişeli bekleyişimiz almıştır!... Büyük Devlet olmanın gereklerini yerine getiremeyen yönetim kadroları, sen-ben kavgasına mahkûm ettiler milletimizin geleceğini… Ve şehit ailelerinin hüznüne hüzün katarcasına “terörist başına” İmralı da rahat edeceği konforu hazırlamakla da meşguller! Belki de bir sonra ki seçimde Millet Meclisine hazırlıyorlar “terörist başını” ne dersiniz?!.. (Söylesem tesiri yok,sussam,gönül razı değil/20.07.2009 Çay Haber )
Dedin ki; Başımız da “Yeni Türkiye’nin” ve “Dünyanın Lideri” var; siz hayal görüyorsunuz!
Dedim ki;
Bu ülkenin birliğine,dirliğine kast eden,eylem ve sözlerin sahibi,İmralı’da yatan canının sözcüsü, Aynasız insanları kabul eden ve bunu da, “Kürt açılımı” “demokrasinin erdemidir” diye kabul etmemizi bekleyen düşünceye, şunu bir kez daha deme hakkımız yok mu!
“Demokrasi bu kadar ucuz değildir. Kusura bakmayın ben bölücüye “demokrat” diyemem,yalakalık yapana da “demokrat” diyemem!...
Darlansanız da diyemem,kıyamet kopsa da diyemem!... (Kararlılık insan iradesini uyandırma zilidir,darlanmayınız/15.08.2009 Çay Haber)
Dedin ki; Başımız da “Yeni Türkiye’nin” ve “Dünyanın Lideri” var; siz hayal görüyorsunuz!
Dedim ki;
Osmanlıdan başlayarak günümüze kadar süren “Kürt isyanları” sonucu,bugün Kürtlerin bağımsızlık almalarının tam zamanıdır diye yüksek sesle ve hemen her gün Doğuda ki illerimizde “ayaklanma provası” yapmaktan çekinmeyen PKK-DTP eksenli politika yapanlar…Bunlar o kadar azmışlardır ki, İktidar partisinin “Kürtlere özgürlük,demokratik açılımı” adı altında bu millete dayatmaya çalıştıkları düşüncelerini bile sabote etme noktasına gelmişlerdir! Aslın da bu söylem ve eylemleri neyin asla olmayacağı konusunda da ip uçları vermesi gerekmektedir bu yola çıkanlara ama “çıktık bir yola Mevla kayıra” düsturuyla hareket edenlerin bunu anlaması bugün için çok zor görünmektedir…(Törpülenen milli reflekslerimiz/28.09.2009/ Çay Haber)
Dedin ki; Başımız da “Yeni Türkiye’nin” ve “Dünyanın Lideri” var; siz hayal görüyorsunuz!
Dedim ki;
Bugün Ülkemizde “açılım” adı altında resmen bölücülere, siyasi Kürtçülere çanak tutulmaktadır… Her gün bu ülkenin çeşitli illerin de ayaklanma provaları yapılmaktadır. Barış ve kardeşlik sözcüğünü ağızlarına pelesenk yapan siyasi Kürtçüler ve onların itici küveti olan köşe yazarlarının ve gaflet içinde ki siyasetçilerin tek bir hedefi vardır, ülkemizi kaosa sürükleyerek bölünmesini hızlandırmak!... (1071 Malazgirt/16.12.2009 Çay Haber)
Dedin ki; Başımız da “Yeni Türkiye’nin” ve “Dünyanın Lideri” var; siz hayal görüyorsunuz!
Dedim ki;
Asker düşmanlığı üzerin de oluşturdukları yayın politikalarının nerelerden devşirildiğini bilmeyenimiz yoktur. Türk halkının okumadığı bu gazete, iktidarın yalakalığını yapan basın yayın organları ve yazarları vasıtasıyla tanınırlığını ve popülaritesini artırmıştır!
Şimdi, asıl izah edilmesi , sorulması ve cevaplandırılması gereken mesele şudur….
Sürekli falan tarihte asker darbe planlıyordu diyerek asil meseleleri arka plana itenlere sormak lazım… Özellikle bu haberlere itiraz etmeyen ve bıyık altından gülen iktidar mensuplarına ve onların yandaşlarına soruyor ve cevap istiyorum…(İnanıyorsanız gereğini yapın!/01.02.2010 Çay Haber)
Dedin ki; Başımız da “Yeni Türkiye’nin” ve “Dünyanın Lideri” var; siz hayal görüyorsunuz!
Dedim ki;
İktidarın her alanda sekiz yıllık iddiası, uygulamaları nedeniyle bugün temelden çökmüştür. Onların iddiası “Türkiye şaha kalkıyor” sosyal adaletin ve barışın, kardeşliğin, özgürlüklerin, üretimin tavan yaptığı bir iktidar süreci yaşandığıyla ilgiliydi…
Yaşanılanları tarafsız ve objektif bir değerlendirmeye tabi tutan her insaflı kişi, bu durumun adını Türkiye şaha kalkıyor değil ancak ”Türkiye’nin, çözülme ve yıkılma süreci” adı verilmesi gerektiğini idrak edebilmektedir…
Ülkemizde bir gelişmeden çok bir çözülmeden ve sıradanlıktan söz ederken, gerçekten de büyük bir ızdırap duymaktayım. Ama buna rağmen olup bitenleri görmemezlikten gelerek bazıları gibi hayal kurmadan ve gerçekler ne kadar acı da olsa tespit etmek durumunda olduğumu söylemeliyim!... (Çözülme Dönemi/15.02.2010 Çay Haber)
Dedin ki; Başımız da “Yeni Türkiye’nin” ve “Dünyanın Lideri” var; siz hayal görüyorsunuz!
Dedim ki;
İktidarın her alanda sekiz yıllık iddiası, uygulamaları nedeniyle bugün temelden çökmüştür. Onların iddiası “Türkiye şaha kalkıyor” sosyal adaletin ve barışın, kardeşliğin, özgürlüklerin, üretimin tavan yaptığı bir iktidar süreci yaşandığıyla ilgiliydi…
Yaşanılanları tarafsız ve objektif bir değerlendirmeye tabi tutan her insaflı kişi, bu durumun adını Türkiye şaha kalkıyor değil ancak ”Türkiye’nin, çözülme ve yıkılma süreci” adı verilmesi gerektiğini idrak edebilmektedir…
Ülkemizde bir gelişmeden çok bir çözülmeden ve sıradanlıktan söz ederken, gerçekten de büyük bir ızdırap duymaktayım. Ama buna rağmen olup bitenleri görmemezlikten gelerek bazıları gibi hayal kurmadan ve gerçekler ne kadar acı da olsa tespit etmek durumunda olduğumu söylemeliyim!... (Fetret Devri Devam ediyor/12.07.2010 Çay Haber)
Dedin ki; Başımız da “Yeni Türkiye’nin” ve “Dünyanın Lideri” var; siz hayal görüyorsunuz!
Dedim ki;
Kendisini Milliyetçi-Ülkücü diye adlandıran düşünceye karşı marazı bir düşmanlığı var bu kesimin!
Bakın AK Parti Genel Başka yardımcısı Hüseyin Çelik’in hezeyanlarına ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız…
Devletin bir birimin de çalışan insanları Ülkücü diye yaftalayarak, sözde aşağılamaya çalışıyor!
”Bölgedeki çengel bıyıklı Özel hareketçilerin devri kapandı, o Korku figürlerinden bölge halkını biz kurtardık” bu cümlenin açılımı sanırım şu olmalı… Yanı Sayın Çelik demek istiyor ki; o çengel bıyıklıları oradan çekip aldık, artık dağlarda istediğiniz gibi at oynatabilirsiniz!
Nihayetin de, Sayın Çelik’in demek istediği gibi dağlar teröristlerin inisiyatifine bırakılmadı mı?
Mili hassasiyetleri olan insanlara karşı bu düşmanlığın sebebi ne olur diye hiç düşündünüz mü? Öyle ya, her şeye rağmen bu ülkede kendisini Milliyetçi-Ülkücü diye ifade eden kişilerin bu ülkenin birliğine, dirliğine kardeşliğine, ileriye gitmesi noktasında ki düşüncelerin de bir kırıklık mı var yanı?... (O kafa!/21.07.2010 Çay Haber)
Dedin ki; Başımız da “Yeni Türkiye’nin” ve “Dünyanın Lideri” var; siz hayal görüyorsunuz!
Dedim ki;
Bu devlet ve dolayısıyla, devlet gücünü elinde bulunduranlar, milletin dostlarıyla dost, düşmanlarıyla da düşman olsunlar! Bu da ancak, devleti idare edenlerin ,bu ülkenin insanını yüce idealler-ülkülerle donatmasıyla mümkün olacaktır…Aksi durum da idealist yetişmeyen nesiller elbette devlet mefhumuna sırt çevirecektir ona düşman olacaktır…Bugün yaşanılanlar bundan başka bir şey değildir!... (İnsanı yaşat ki devlet yaşasın/ 07.09.2010 Çay Haber )
Dedin ki; Başımız da “Yeni Türkiye’nin” ve “Dünyanın Lideri” var; siz hayal görüyorsunuz!
Hafızalarımızı tazelemek için, yıllar için de ben ne demiştim siz ne demiştiniz diye bir ufuk turu yaptım.Bu konuya devam edeceğim inşallah…
Son tahlil de geldiğimiz noktanın kritiğini bir sonra ki yazıma bırakarak şimdilik bu kadarla yetiniyorum…
Görüşmek üzere, Allah’a emanet olun…