SAMSUN (AA) - Ondokuzmayıs Üniversitesi (OMÜ) Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan, "Mustafa Kemal Atatürk savaşlardaki başarılarıyla büyük asker, yönetimiyle büyük bir devlet adamı, görüşlerindeki sağlamlık, doğruluk, geçerlilik, uluslararası ilişkilerde güvenilirlik, barış ve insanseverlik değerleriyle de evrensel bir kişidir." dedi.
Çağlayan, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Cumhuriyet'in 100. Yılında Atatürk'ü Anlamak" konferansında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk tarihi açısından müstesna bir yere sahip olma vasfını ilelebet koruyacağını söyledi.
Atatürk ve arkadaşlarının neslinin, Türk tarihinin en sancılı günlerine şahit olduğunu vurgulayan Çağlayan, gençliğe adım attıkları günlerde hala büyük bir coğrafyaya hükmeden Osmanlı Devleti'nin parçalandığı, Anadolu'nun küçük bir bölümüne hapsedilmeye çalışıldığı süreci yaşadıklarını anlattı.
Osmanlı siyasi coğrafyasının parçalanmaması için çaba gösterdiklerini belirten Çağlayan, "Büyük savaşın kaybedilmesi ve Mondros Mütarekesi'nin istismar edilmesi ile Anadolu'da Türk varlığının kökünü kazımak isteyen İtilaf Devletleri'nin yaptırımları karşısında İstanbul hükümetlerinin acizliğini gören Mustafa Kemal Paşa, Anadolu merkezli Milli Mücadele'nin aziz milletimizin kurtuluşu için tek çare olduğunu görmüştür. Bu amaçla bir avuç kahraman silah arkadaşı ile Türk milletinin küllerinden tekrar doğacağı kutlu mücadeleyi başlatmak için şehrimize adım atmış, Samsun'a şeref vermiştir." ifadelerini kullandı.
Atatürk'ün evrensel bir kişi olduğuna işaret eden Çağlayan, şöyle konuştu:
"Mustafa Kemal Atatürk savaşlardaki başarılarıyla büyük asker, yönetimiyle büyük bir devlet adamı, görüşlerindeki sağlamlık, doğruluk, geçerlilik, uluslararası ilişkilerde güvenilirlik, barış ve insanseverlik değerleriyle de evrensel bir kişidir. Büyük Önder Atatürk, Kurtuluş Savaşı sonrası elde edilen başarının yeterli olmadığını düşünerek yapılması çok zor olan başta medeni kanun ve kadın hakları olmak üzere birçok devrimi gerçekleştirmiştir. Gerçekleştirdiği inkılaplar ile Türk milletine çağ atlatmış, Türkiye Cumhuriyeti'nin dünya ülkeleri arasında saygın hale gelmesini sağlamıştır. Hayatının en son anına kadar ülkesine hizmet etmiş olan bu büyük insan, 'Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilimin rehberliğini kabul ederlerse manevi mirasçılarım olurlar.' demek suretiyle kurduğu Cumhuriyet'e sahip olunmasını ve çok çalışarak bilimde ileri seviyeye çıkılmasını arzu etmiştir."