Dünya covid19’la mücadele ederken her birimizin de pandemiden dolayı farklı farklı mücadeleleri oldu. Kimimiz daha çok etkilendi, kimimiz daha az. Kendimizin, çevremizin yaşadıklarını daha çok görüyor, duyuyor, daha çok biliyoruz. Bir de medyadan bize yansıyanları. Sağlık sorunları, ekonomik sorunlar çok fazla gündemde olmalarına rağmen aileler, eğitimciler için çocukların eğitimleri kanayan bir yara gibi. Gelişme çağında beyin kapasitesinin en iyi olduğu dönemlerde çocukların öğrenme kayıpları yaşaması çok acı. Uzaktan eğitim için alt yapımızın eskiye çok daha iyi olması bir avantaj. Düşünün, ya biz çocukken yaşansaydı bütün bunlar.
Yavaş yavaş normalleşmeye hazırlanıyoruz. Ondan sonra da toparlanma sürecimiz olacak. Düşünün küçük bebekleri, onların hayatlarında kaç kişi oldu bu süreçte. İnsanlarla yeni yeni tanışıyorlar Hastalığın kontrol altına alınmasıyla beraber geçiş süreci olacak ve ardından da hepimiz aradaki farkı kapatmaya çalışacağız. Kendimiz çabalarken en çok da çocukların üstüne gideceğiz. Yüklenip, zorlamayalım çocukları. Unutmayalım çocuklar ve gençlerden pandemi döneminde depresyon, anksiyete yaşayanlar oldu. Öncelikle mevcut durumlarını değerlendirip, sorunları varsa çözmek, sonra da okula hazırlamak gerekir. Sıkıntının üzerine bir de aşırı ders yükü, kurslar eklersek daha da kötüleşebilirler.
Pek çok çocuk uzaktan eğitim sistemini tercih edip, evde keyif aldığı uğraşlarla zaman geçirmiş olabilirler. Yeniden yüz yüze eğitime, sosyalleşmeye hazırlamamız gerekir. Evde sosyal medya bağımlılığı, oyun bağımlılığı da gelişmiş olabilir. Dışarda aktiviteler bularak çocukları sanal dünyadan uzaklaştırmak gerekecek. Biliyorum bu hiç kolay olmayacak. Sizin tercih ettiğiniz değil, çocukların, gençlerin tercih ettiği aktiviteler daha cazip gelebilir. Yavaş yavaş ekran süresini azaltabilirler. Azaltma konusunda kendileri hedef koyarlarsa daha çok çabalarlar.
Gündüz sokak kısıtlamasının kalkmasıyla beraber çocukların duyulan cıvıltıları onların dışarda hayata hazır olduklarının bir göstergesi olabilir. Keyifle koşturan, top oynayan çocuklar adeta hayatın sesi. Çabalayalım, elimizden geleni yapalım, daha fazla kayıp yaşamasın çocuklar. Kaygılarını, endişelerini dinleyelim, anlamaya çalışalım. Bazen size çok basit gelen sorunlar onlar için çok fazla olabilir. Siz iyi olduğunu düşünürken, sıkıntılarla boğuşuyor olabilir. Çocukluğunuzu düşünün, sizi zorla eve çağıran ebeveyninizi, ne hissediyordunuz, ne düşünüyordunuz? Çocuklar bir seneyi aşkın süredir benzer duyguları yaşıyorlar. Sizin onları anlamanıza ihtiyaçları var. Elbette sizin de ihtiyacınız var ama öncelik çocukların olsun.