“Bir varmış, bir yokmuş. Masalları başlatan bu cümlenin ortasındaki virgül kadarmış hayat. Ama illaki herkesin bir masalı, daha doğrusu iyi kötü bir hikâyesi var, belki bir şarkı da diyebiliriz buna.”
Cevriye Bağdatlı, Karadeniz’in eşsiz doğasından ve kültüründen ilham aldığı ilk romanı Bulutları Yakalarken ile edebiyat dünyasına adım attı. Hem sürükleyici bir hikâye hem de insan ruhuna dair derinlikli bir keşif sunan bu roman, okurları Karadeniz’in fırtınalı kıyılarında, bir ailenin çözülmeyi bekleyen sırları arasında duygusal bir yolculuğa davet ediyor. Bulutları Yakalarken, seçkin kitapçılarda ve internet mağazalarında okurlarıyla buluşuyor.
Romanın Konusu
Romanın başkahramanı Özlem, beklenmedik bir anda ailesine dair yıkıcı bir sır öğrenir. Bu gerçekle yüzleşmek için babasını İstanbul’da bırakarak Karadeniz’e, doğup büyüdüğü topraklara döner. Ancak geçmişle hesaplaşmak kolay değildir; Özlem yalnızca ailesinin darmadağın yapbozunu tamamlamakla değil, aynı zamanda Karadeniz’in sert doğası ve insanıyla da mücadele etmek zorundadır. Üstelik, hiç beklemediği bir anda aşk kapısını çalınca, hayatını tamamen değiştirecek bir karar vermesi gerekecektir.
Bulutları Yakalarken, aşk, intikam, sırlar ve geçmişle yüzleşme temalarını derinlemesine işleyen, Karadeniz’in yağmurla yıkanmış mekanlarında geçen dokunaklı bir roman.
Doğanın ve İnsan Ruhunun İzinde
Cevriye Bağdatlı, Bulutları Yakalarken ile yalnızca bir hikâye anlatmıyor; aynı zamanda Karadeniz’in dalgalarını, yağmurunu ve insanlarının sert ama içten dünyasını sayfalarına taşıyor. Bu roman, bir yandan geçmişle hesaplaşırken bir yandan da insanın kendi benliğini bulma yolculuğunu anlatan çok katmanlı bir eser.
Cevriye Bağdatlı’nın Edebiyat Yolculuğu
1984 yılında Çayeli’nde doğan ve çocukluk yıllarını bu şehirde geçiren yazar; İstanbul Bilgi Üniversitesi Televizyon Haberciliği ve Programcılığı bölümünü onur derecesiyle tamamladı. Medya sektöründe başlayan kariyerinde başarılı çalışmalara imza atan yazar, röportaj dalında ödül kazandıktan sonra kurumsal iletişim alanında uzmanlaştı. Ancak edebiyata olan tutkusu, sanatın farklı disiplinlerinde kendini ifade etme arzusu ve Rize’nin büyüleyici doğasından aldığı ilham, Bağdatlı’nın ilk romanını yaratma yolculuğunu şekillendirdi.