Toplantı’da Rize İl ve İlçe teşkilatlarına hitap eden Saadet Partisi Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç, “Hangi vazifeyi ifa ediyor olursak olalım hakikatleri söylemekle ve bunları tatbik etmekle mükellefiz. Bütün ikazlarımız ve uyarılarımız milletimizin hayrına olacak işlerin gerçekleşmesini sağlamak içindir. Bizim için esas olan; milletimizin belini büken sorunların çözümüdür. Biz; yeniden büyük ve müreffeh bir Türkiye, hak ve adalete dayalı yeni bir dünya idealini gerçekleştirmek için çalışıyoruz. Biz Millî Görüşçüyüz; Kökü çürümüş ağacın yaprağındaki tozlarla uğraşmayız, ağacı çürüten sebepleri ortadan kaldırır ve ağacı kurtarırız.” dedi.
“Bugün açığa çıkan önemli mağduriyetlerden birini de çay üreticilerimiz yaşamaktadır. Üretim maliyetlerinin artmasına karşılık taban fiyatta üreticiyi tatmin edecek bir artış yapılmamıştır. Ülkemiz; çay tarım alanlarının genişliği bakımından, dünyada üretici ülkeler arasında 8. Sırada, kuru çay üretimi yönünde de 4. Sırada, yıllık kişi başına tüketim bakımından 1. Sırada yer almaktadır. Yetiştirilme alanları sınırlı olan Çay’da üretim potansiyeli bu denli yüksek bir ülkenin “çay üreticisinin problemleri” gibi problemleri olmamalıdır.” Diyen Vekil Kılıç, “Üretime yönelik olmayan tarım politikası; şeker pancarından tutun çay’a kadar neredeyse bütün üretim kademelerindeki üreticilerimizi zor durumda bırakmaktadır. ÇAYKUR’un çay alım kotasını düşürerek üreticiyi serbest piyasanın insafına terk etmesi kabul edilebilir değildir, üretime kota konulamaz. Kota sebebiyle çay üreticimiz özel sektöre ucuz fiyattan malını satmak zorunda bırakılıyor. İktidar; sözde yerli üretim, fiiliyatta ithalatçı tutumunu derhal terk etmelidir. İthalatçı birkaç firma değil, üretim yapacak milyonlarca vatandaşımız desteklenmelidir. Üreticilerimize korku, ithalatçıya güven veren tarım politikasını kabul etmiyoruz. Çay üreticilerimiz, ürettiği çayı zarar etmeden satabilmenin gayreti içerisindedir ve geleceğe dair kaygılar yaşamaktadır. Bu kaygıların acilen giderilmesi son derece önemlidir; Çay’da kota uygulaması tamamen kaldırılmalıdır. Çay üreticisi özel sektörün insafına terk edilmemelidir. ÇAYKUR’un kapasitesi arttırılarak ürünler üreticiden iç ve dış piyasaya ulaştırılmalıdır. Üretim maliyetleri hesaplanarak alım fiyatı belirlenmelidir, desteklemeler de bu doğrultuda yapılmalıdır. Desteklemeler, her yıl bir önceki yıla oranla, en az enflasyon oranında arttırılmalıdır. Bir yıllık süre zarfı içerisinde vatandaşın tükettiği salça, şeker, yağ gibi temel gıda ürünlerinde %100’lere varabilen zamlar yapılmışken üreticiden alınan çayın fiyatı da buna uygun şekilde arttırılmalıdır. Yaş çayın kilogram fiyatı, destekleme ile birlikte en az 25 TL olacak şekilde belirlenmelidir. Fiyat belirlenirken girdi maliyetleri hesaplanmalıdır ki üreticilerimiz zarar etmesinler. Vatandaşımız üretmek istiyor fakat çıkar yol bulamıyor, bu anlamda yetkililere düşen en önemli vazife üretimi kolaylaştırmaktır.” diye ekledi.