Ülkemizde devam eden bir fitne(terör) sorunu hepimizin bildiği bir gerçek.Sorunun çözümü ile ilgili bugüne değin yapılanların yeterli olmadığı konusunda yoğun bir kanaat hakim.Hatta AK Parti iktidarı döneminde de bu konuda yetersiz kalındığı yanlış tasarlanmış politikaların uygulandığı belirtilmekte. İktidarın sorunu çözme konusunda hedef ve strateji birliği oluşturmadığını düşünmekteyim. Bunun böyle olmasının haklı gerekçeleri iktidar açısından olsa da hal nazarında bunun makul görülmesini beklemek siyaseten mümkün olmasa gerek.
Şimdi bir çok devasa problemi büyük bir oranda çözmüş olduğunu kabul ettiğimiz siyasi iktidarın tavrı ne olacaktır vatandaş ,Türkiye kamuoyu hatta uluslar arası kamuoyu bunu beklemektedir.
Yarın MGK da konu enine boyuna tartışılacağa benzer. Yine iktidar partisi MKYK toplantısında konu tartışıldı. Kamuoyu ,yazarlar ve akademisyenler görüşlerini seslendirmektedir.
Aslında konu ile ilgili yıllardır söylenenler söylenmektedir. Sayın Başbakan ,bildiğimiz kadariyle istişareye son derece önem veren bir liderdir. Yine sorunları enine boyuna ehline hazırlatıp kararını ona göre vermektedir. Bütün önemli işlerde ekip çalışması yapmaktadır ve netice almaktadır. Fakat bu iş başkadır. Başka olduğu sorunun geldiği noktadan da anlaşılmaktadır. Başbakana getirilen çalışmalar ,öneriler, stratejisyenlerin argümanları, liberallerin samimiyetten yoksun çözüm önerileri fayda vermemiştir. Üzülerek belirteyim ki kısmen zararlı da olmuştur.
Sayın Başbakan alacağını almıştır atacağını atmıştır. Kanaatim esas ustalık durumunu bu konuda şahsi inisiyatifyle göstererek bu sorunu büyük oranda çözecektir. Şahsi iradesinin bu aşamada oluşacak tüm istişarelerden daha önemli rol oynayacağını daha bir denge kurabileceğini düşünmekteyim.
Ülkesinden başka kaygısı olmayan sorumluluk sahibi tek insan durumunda olan Başbakanın tutumunun doğru sonuçlar vereceğini ,O’ndan başka teslim olacağı yer kalmamış bir tavırla bu sorunun çözüleceğine inanmaktayım.