Ekonomi

Beymen, Türkiye'deki 50. yılını özel bir projeyle kutluyor

- Beymen Group CEO'su Elif Çapçı: - "Bu eşsiz topraklardaki kültürel mirasımızın bugün de dünya lüksüne ilham vermeye devam ettiğini görmek bizler için büyük gurur vesilesi. Bugün, modanın, sanatın, kültürün birleştiren, iyileştiren gücünü çok yönlü ve kuvvetli bir şekilde hissediyoruz"

Abone Ol

İSTANBUL (AA) - Türkiye'de lüks moda ve yaşam stilinin temsilcisi Beymen, yarım asrı aşan tarihini lüksün bu topraklardaki 500 yıllık yolculuğuna ışık tutan küresel bir projeyle kutluyor.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, Beymen, geride bıraktığı 50 yılını küresel bir proje ile kutluyor.

Beymen, hazırlığı iki yılı aşan bu çok yönlü proje kapsamında, aralarında akademisyenler, sanat tarihçileri, müze müdürleri ve yazarların da bulunduğu uzman isimlerin bir araya geldiği bir danışma kurulu oluşturdu.

Türk coğrafyasının 500 yıllık tarihinde iz bırakan objelerden mücevherlere, el yazmalarındaki motif ve süslemelere uzanan bir derinlikte gerçekleştirilen çalışmanın verileri, lüks moda ve tasarım dünyasına yön veren 50'yi aşkın global marka ile paylaşıldı.

Markalardan her biri, bu değerli çalışmadan aldıkları ilhamla kendi kimliklerini yansıtan Beymen'e özel parçalar tasarlayıp üretti. Bu eserler, Beymen'in 50. yıl kutlamaları kapsamında, küratörlüğünü gazeteci ve yazar Laurence Benaim'in üstlendiği "Golden Opulence" sergisinde bir araya getirildi.

"Precious Dreams", "Bosphorus Gardens" ve "Mineral Roundness" temalarıyla üç bölüme ayrılan sergi Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi'nde ziyaretçilerle buluşuyor.

"Golden Opulence" sergisi misafir sanatçıları da ağırlıyor. Sanatçı Hakan Yılmaz ve Sefa "Minelauvart" Kocakalay ikilisinin sergideki parçalardan ilhamla hayata geçirdikleri dijital eseri "In The Mind of a Designer" ve Japon sanatçı Miyouki Nakajima’nın "Flowers" adlı Beymen'e özel eserleri 6-30 Kasımda Tophane-i Amire'de ziyaret edilebilecek.

- Proje'de küresel ölçekte modaya yön veren 50'den fazla marka yer alıyor

Valentino'dan Balmain'e, Dior'dan Givenchy'e, Etro'dan Brunello Cucinelli'ye, Stella McCartney'den Dolce&Gabbana'ya, Zimmermann'dan Victoria Beckham'a lükse ve modaya küresel ölçekte yön veren 50'yi aşkın markanın, bu toprakların 500 yıllık lüks yolculuğundan ilhamla hazırladıkları tasarımlar, kültürel mirasın önemini ve değerini ortaya koyuyor.

Ayrıca sergide, Türkiye'nin önde gelen koleksiyonerlerinin bu proje için gün yüzüne çıkardıkları çok özel eserler de bulunuyor.

Beymen, 50. yılı kutlamaları kapsamında, lüksün tarihini geleceğe taşıyan bu serginin yanı sıra aynı ilhamla, yayıncılık dünyasının global markalarından Assouline ile özel bir kitabın hazırlanmasına da öncülük etti. Moda, kültür ve sanatın tarihine ışık tutan "Golden Opulence" kitabının yazarlığını, serginin küratörü Laurence Benaim üstlendi. Kitabın fotoğrafları ise ünlü fotoğraf sanatçısı Laziz Hamani'nin imzasını taşıyor.

Beymen'in Depo Film ile hazırladığı, "lüksün bu topraklardaki yolculuğu"na atfedilen belgeselin yönetmen koltuğunda ise ödüllü İngiliz yönetmen Khadifa Wong var. Tasarımcılar, sanatçılar, mimarlar, akademisyenler, yazarlar, kreatif direktörler, kanaat önderleri ve eşsiz zanaatların temsilcisi konumundaki önemli isimlerin katkılarıyla hazırlanan belgesel, lüksün tarihini ve hayata farklı açılardan yansımasını, yaşama kattığı anlamı anlatıyor.

Belgeselin yakın bir tarihte dijital platformlar üzerinden izleyicilerle buluşması hedefleniyor.

- "Bu coğrafya, çok güçlü bir kültürel mirasa sahip"

Açıklamada görüşlerine yer verilen Mayhoola for Investments LLC Üst Yöneticisi (CEO), Valentino ve Balmain'in Yönetim Kurulu Başkanı Rachid Mohamed Rachid, Beymen'in lüks dünyasında yarım asrı geride bıraktığını belirterek, "İmza attığı bu eşsiz proje ile Türkiye'ye teşekkürlerini kalıcı bir armağanla sunuyor. Bu projenin, Türkiye'de lüks ürünlerin tasarım ve üretimine katılımın artmasına yönelik teşvik edici bir kuvvet olacağına inanıyorum.

Bu toprakların kültürel mirasının zenginliğini ve derinliğini, kendine özgü lüks anlayışını ve eşsiz değerleriyle dünyayı etkileme kabiliyetini sergileyerek, Türkiye'de yaşayan herkesin, özellikle de gençlerin gurur duyacakları ve ilham alacakları bir proje ortaya koyduğumuza inanıyorum." ifadelerini kullandı.

Beymen Group CEO'su Elif Çapçı da ülkeye, markaya ve küresel ölçekte lüks moda sektörüne değer katacak, çok boyutlu bir projeyle yarım asırlarını geride bırakmanın heyecanını yaşadıklarını aktardı.

Çapçı, bu coğrafyanın lüksün tüm yaratıcı ışıltısını içinde barındıran çok güçlü bir kültürel mirasa sahip olduğunu vurguladı.

Bu mirası bugüne taşımayı görev olarak gördüklerini kaydeden Çapçı,"Ülkemize, markamızın 50. yılında, üstelik Türkiye Cumhuriyeti'nin, Cumhuriyetimizin 100. yılında böylesine anlamlı bir armağan sunabildiğimiz için de ayrıca gurur duyuyorum. Bu eşsiz topraklardaki kültürel mirasımızın bugün de dünya lüksüne ilham vermeye devam ettiğini görmek bizler için büyük gurur vesilesi.

Bugün, modanın, sanatın, kültürün birleştiren, iyileştiren gücünü çok yönlü ve kuvvetli bir şekilde hissediyoruz. Kültür, sanat ve zanaatı merkeze koyarak lüks dünya modası ile ülkemiz arasındaki köprü olmaya devam edeceğiz." açıklamasında bulundu.

Golden Opulence sergisinin küratörü ve kitabının yazarı Laurence Benaim de projenin ilk gününden itibaren Beymen'in kültürel mirasına olan yaklaşımından çok etkilendiğini aktararak, "Beymen, bu toprakların çok dilli, çok boyutlu ve çok renkli kültüründen köklenen güçlü kozmopolit mirasını, tarihi araştırmalara dayanan sergi, kitap ve belgesel projelerinin merkezinde konumlandırdı. Geçmişe olduğu kadar bugüne de saygı duyan bu proje, kültürel sürdürülebilirliği de kutluyor. Geçmişten ve günümüzden cömert bir sentez sunan proje, bizi lüksün 500 yılını kutlamaya, kendimizi ona kaptırmaya ve onunla bütünleşmeye, tüm yönleriyle benzersiz yaşam tarzını deneyimlemeye ve ondan ilham almaya davet ediyor." değerlendirmesinde bulundu.