Genel

Bayburt’ta gezilecek yerler listesi Güncel 9 Yer

Türkiye'nin kuzeydoğusunda, eşsiz doğal güzellikleri ve zengin tarihi mirası ile Bayburt, keşfedilmeyi bekleyen bir hazine. Bayburt yemyeşil doğası, etkileyici tarihi yapılara sahip olması ve huzur verici atmosferi ile dikkat çekiyor. Bayburt'un en gözde yerlerini, tarihi ve doğal güzelliklerini senin için derledik. Bayburt Kalesi’nden Aydıntepe Yeraltı Şehri’ne, Çoruh Nehri boyunca uzanan manzaralardan Dede Korkut Anıtı’na kadar Bayburt’ta gezilecek yerleri keşfet.

Abone Ol

Bayburt’u keşfetmeye başlamadan önce seyahat öncesi sık sorulan soruları senin için yanıtladık. Hazırsan keşfe başlıyoruz.

Bayburt’ta kaç gün kalınır?

Bayburt’u tam olarak gezmek için en az 3 gününü ayırmanı öneriyoruz.

Bayburt’ta ne yenir?

Bayburt seyahatin sırasında lor dolması, tel helvası, süt böreği, ekşi lahana, galacoş ve kara pancar gibi lezzetlerin tadına bakmanı öneriyoruz.

Bayburt’tan ne alınır?

Bayburt seyahatin sırasında sevdiklerine ve kendine hediye olarak ehram dokumalarından olan koyun yününden el tezgahlarında dokunan yelek, örtü şal ve fular alabilirsin.

1. Aydıntepe Yeraltı Şehri

Bayburt'un Aydıntepe ilçesinde yer alan Aydıntepe Yeraltı Şehri, binlerce yıllık geçmişi ve gizemiyle ziyaretçilerini büyülüyor. Bu yeraltı şehri yaklaşık 3500 yıllık bir tarihe sahip olan gizemli bir yer. Bu şehir, Anadolu'nun en büyük ve en iyi korunmuş yeraltı şehirlerinden birisi olması da burayı ciddi anlamda öne çıkarıyor. 1996 yılında tesadüfen keşfedilen bu kent yüzeyden 2-2,5 metre derinde, tüf kayalara oyulmuş olan yeraltı şehri, galeriler, odalar ve daha geniş mekanlardan oluşuyor.

20’den fazla odaya sahip olan bu ilginç yapı, tarih ve doğa tutkunları için eşsiz bir gezi rotası sunuyor. Şehrin mimarisi, savunma ve barınma amacıyla inşa edildiğini gösteriyor. Şehir, dış düşmanlara karşı korunmak ve savaş zamanlarında halkın barınması için kullanılmış olabileceğini gösteriyor. Yeraltı şehrinde, depolama alanları, su kuyuları, havalandırma bacaları ve hatta bir kilise gibi farklı işlevlere sahip mekanlar bulunuyor. Şehrin bazı odalarında ise oturma yerleri, yataklar ve çeşitli eşyalar bulunmuş olması, şehrin uzun süreli bir yerleşim yeri olarak kullanıldığını gösteriyor. Aydıntepe Yeraltı Şehri, ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunuyor. Şehri gezerken, geçmişin izlerini takip edebilir, yeraltının gizemli atmosferini hissedebilir ve şehrin mimari ve mühendislik harikalarına hayran kalabilirsin.

Konum Linki

2. Bayburt Kalesi

Bayburt Kalesi, Türkiye’nin en büyük üçüncü kalesi olarak biliniyor. Karadeniz’i Basra Körfezi’ne bağlayan tarihi ticaret yolu üzerinde bulunuyor. Bu yüzden pek çok medeniyetin ilgisini çekmiş ve el değiştirmiş. Bugün bile kaleyi ziyaret ettiğinde, duvarlarında farklı dönemlere ait izleri görebilirsin. Kalenin kimler tarafından ve ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmiyor. Bazı kaynaklara göre Ermeniler, bazılarına göre de Roma İmparatorluğu tarafından inşa edildi. Ancak kesin olan şey, kaleyi Bizans, Arap, Selçuklu, Akkoyunlu, Osmanlı ve Ruslar gibi pek çok devletin yönettiği. Kale, savaşlarda çok önemli bir rol oynadı. Özellikle Selçuklu döneminde, Trabzon İmparatorluğu’na karşı savunma amaçlı büyük bir onarım görmüş.

Kale üzerinde çeşitli kitabeler bulunuyor ve bu da kalede yapılan onarımları gösteriyor. Kale, sadece tarihi değil, aynı zamanda kültürel bir öneme de sahip. Dede Korkut hikayelerinden birinde, Beyrek’in ün kazanmak için fethetmeye çalıştığı kale, Bayburt Kalesi. Yapı, Beyrek’in sevgilisi Banu Çiçek ile buluştuğu yer olarak biliniyor. Kalede, Beyrek’in Banu Çiçek’e yazdığı şiirlerin olduğu bir kitap bulundu. Bu kitap, Türk edebiyatının en eski örneklerinden birisi. Bayburt Kalesi, bugün ziyaretçilerine muhteşem bir manzara sunuyor. Kale, yalçın kayalar üzerinde yükseliyor. Kaleye çıkan merdivenler, tarihi bir yolculuğa çıkarıyor.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Ücretsiz

Açık olduğu saatler

  • Her gün 09.00-17.00 saatleri arasında açık.

3. Çımağıl Mağarası

Çımağıl Mağarası, Bayburt'un Aşağı Çımağıl Mahallesinde yer alan doğal bir harikası. Bu mağara, Jura Alt-Kretase döneminde yaşlı kireç taşlarının içinde oluşmuş. Mağaranın uzunluğu 110 ile 1010 metre arasında değişiyor. Bazı yerlerde yüksekliği 30 metreye ulaşıyor. Mağaranın içinde sarkıt, dikit, mağara incisi, mağara çiçeği, org desenli duvar, traverten basamak ve küçük su birikintileri gibi birçok güzellik var. Bu güzellikler, mağaraya renk ve değer katıyor. Mağaranın dışındaki sıcaklık 22 derece iken, iç kısımları 12 derece. Mağarayı gezerken, üç farklı oda görülebiliyor. Bunlar Kremalı Oda, Hayaletler Odası ve Mavi Oda şeklinde isimlendiriliyor. Kremalı Oda'nın girişinde sarkıt ve dikitler, güneyinde ise molozlar var. Hayalet Odası da sarkıt ve dikitlerden oluşuyor. Mavi odanın girişinde sarkıt ve küçük bir su birikintisi, ucunda ise 100 metrekare büyüklüğünde bir göl var. Bu göl, mağaranın en büyük sürprizi.

Konum Linki

Açık olduğu saatler

  • Her gün 10.00-18.00 saatleri arasında açık.

4. Bayburt Saat Kulesi

Bayburt Saat Kulesi, Türkiye’nin Bayburt ilinin merkezinde yer alan tarihi bir yapı. 1924 yılında tamamlanan kule, Millî Mücadele sırasında farklı bölgelerde savaşan Bayburtluların gördüğü saat kulelerinden ilham alınarak inşa edildi ve kent merkezine konumlandırıldı. Kulenin mimari tarzı Çorum Saat Kulesine benzerliği ile de dikkat çekiyor. Kulenin yüksekliği 21 metre ve dairesel bir kaide üzerinde yükseliyor. Gövdesi sekizgen, köşkü ise kare planlı olması da bir başka detay. Kulenin şerefesine 41 basamaklı bir merdivenle çıkılıyor. Kuleye takılan dört adet saat ve makine aksamı Almanya’dan getirilmiş. Kule Türkiye Cumhuriyeti’nin birinci yıl dönümü olan 29 Ekim 1924 yılında çalıştırılmaya başlandı. Bayburt Saat Kulesi, şehrin simgesi haline gelmeyi başardı ve kültürel miras olarak korunma altına alındı. Hemen yanı başında yer alan parkta özellikle akşam saatlerinde gelip kulenin ışıklandırmalarını seyredebilirsin. Bayburt Saat Kulesi, Bayburt’un tarihini, kültürünü ve gururunu yansıtan bir eser. Bu eşsiz yapının fotoğrafını çekmek ve hikayesini öğrenmek için Bayburt’a gelmelisin.

Konum Linki

5. Baksı Müzesi

Baksı Müzesi, Bayburt'un Bayraktar köyünde yer alan ve hem çağdaş sanat hem de geleneksel el sanatlarını bir arada sunan bir müze. 2010 yılında açılan müze, Türkiye'nin en yüksek rakımlı müzesi olma özelliğini taşıyor. Müzenin kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, doğduğu köye bir kültür merkezi kazandırmak için bu projeyi hayata geçirdi. Baksı Müzesi, iki ana bölümden oluşuyor. Bu bölümler, Çağdaş Sanatlar Müzesi ve Geleneksel Sanatlar Müzesi şeklinde isimlendiriliyor. Çağdaş Sanatlar Müzesi’nde, Türkiye'nin önde gelen sanatçılarının eserleri sergileniyor. Geleneksel Sanatlar Müzesi’nde ise, yöreye özgü halı, kilim, çuval, heybe, çömlek, bakır, ahşap, taş ve kumaş gibi el sanatları tanıtılıyor.

Müze, aynı zamanda bir atölye, bir kütüphane, bir konferans salonu ve bir kafeye de sahip olması açısından öne çıkıyor. Baksı Müzesi, hem sanatseverler hem de doğa severler için eşsiz bir deneyim sunuyor. Müze, Bayburt'un muhteşem doğasına hakim bir tepede yer alıyor. Buradan, Kop Dağı, Çoruh Vadisi ve Bayburt Kalesi gibi manzaraları seyredebilme şansına sahipsin. Müze, ayrıca yöre halkının yaşamına da katkıda bulunuyor. Müze, köylülere istihdam sağlar, el sanatlarını canlandırıyor, eğitim faaliyetleri düzenleniyor ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapıyor.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Tam 50 TL

  • Öğrenci 10 TL

  • Grup (10 kişi ve üzeri) 30 TL

Açık olduğu saatler

  • Pazartesi günü kapalı, diğer günler 10.00-19.00 saatleri arasında açık.

6. Şehit Osman Türbeleri

Bayburt'a yolun düşerse, mutlaka Şehit Osman Türbelerini ziyaret etmelisin. Şehrin batısında, yüksek bir tepenin üzerinde yer alan bu türbeler, hem tarihi hem de manevi açıdan önemli bir yere sahip. Türbeler, 13. yüzyılda inşa edilmiş olup, Selçuklu mimarisinin özelliklerini yansıtıyor. Her iki türbe de kare planlı ve üzeri kubbe ile örtülü. Türbelerin dış cepheleri sarı taştan yapılmış olup, süslemeler ile bezenmiş. Türbelerin içinde yatan kişilerin kimliği tam olarak bilinmemekle birlikte, Saltukoğulları'na ait oldukları tahmin ediliyor. Bir rivayete göre türbelerden birinde Mengüç Gazi'nin kardeşi Osman, diğerinde ise kız kardeşi Ümmühan Hatun yatıyor..

Konum Linki

7. Kaleardı Şehir Parkı

Bayburt gezin sırasında mola vermek istersen, şehrin merkezinde yer alan Kaleardı Şehir Parkı tam da aradığın yer olabilir. Çoruh Nehri kıyısında, yaklaşık 50 bin metrekarelik bir alanda kurulu olan park, şehrin en popüler dinlenme ve eğlence mekanlarından biri. Parka girdiğinde, seni ilk olarak geniş ve ferah bir alan karşılıyor. Yeşillikler içinde yürüyüş yapabilir, çimlerde uzanıp dinlenebilir veya güneşlenebilirsin. Parkta ayrıca, çeşitli spor aletleri, çocuk oyun alanları, kafeterya ve restoranlar bulunuyor. Parkın en güzel özelliklerinden biri, Çoruh Nehri manzarası. Nehir kıyısındaki yürüyüş yollarından geçerken, nehrin sakin sularının ve yeşilliklerin arasında kaybolabilirsin. Özellikle gün batımında, parkın manzarası daha da büyüleyici oluyor.

Konum Linki

8. Sırakayalar Şelalesi

Sırakayalar Şelalesi, Bayburt'un doğal güzelliklerinden biri. Bu şelale, Bayburt merkezine oldukça yakın olan Sırakayalar Köyü’nde bulunuyor. Sırakayalar Şelalesi, özellikle yaz aylarında serinlemek isteyenler için ideal bir yer. Şelalenin etrafı, yeşilin her tonunu barındıran ormanlarla çevrili. Burada doğa yürüyüşü yapabilir, piknik yapabilir, kuş sesleri eşliğinde dinlenebilirsin. Şelalelerin çevresindeki ormanlık alan, piknik yapmak, doğa yürüyüşü yapmak ve fotoğraf çekmek için ideal. Sırakayalar Şelalesi, Bayburt'a gelenlerin mutlaka görmesi gereken bir yer. Bu şelale, hem doğal hem de tarihi bir güzelliğe sahip.

Konum Linki

9. Korgan Köprüsü

Korgan Köprüsü, Bayburt'un tarihi güzelliğinin doğa ile birleştiği yapılarından birisi. Selçuklu dönemine ait bu köprü, Çoruh Nehri üzerinde iki yakayı birleştiriyor. İpek Yolu'nun önemli bir parçası olan bu köprü, yüzyıllardır ticaret ve kültür alışverişine tanıklık etmesi ile ünlü. Köprünün diğer adı halk arasında “Meliğin Köprüsü” olarak biliniyor. Bu isim, köprüyü yaptıran Selçuklu emiri Melik Cemaleddin Mehmet'ten geliyor. Köprü, kesme taştan iki gözlü ve sivri kemerli bir yapıya sahip. Kemerlerin üstünde ve korkuluklarda yonu taşı kullanıldığı görülebiliyor. Köprünün her iki yanında, kemerlerin dışında nişler bulunuyor. Bu nişler, yolcuların dinlenmesi ve ibadet etmesi için yapılmış. Köprüyü ziyaret ettiğinde, etrafındaki yeşil doğayı, nehrin serin sularını ve tarihi atmosferi hissedebilirsin. Köprü, aynı zamanda fotoğrafçılar için de güzel bir manzara sunar.

Konum Linki