Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayının C Kapısı önündeki polis noktasına silahlı saldırı düzenlendi. Çıkan çatışmada DHKP/C terör örgütü üyesi olan Emrah Yayla ve Pınar Birçok etkisiz hale getirildi. Saldırıda 3'ü polis memuru olmak üzere 7 kişi de yaralandı. Olayla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli soruşturma başlatıldı. DHKP-C üyesi Emrah Yayla'nın, Adana'da 2008 yılında hakim, savcı, polis ve askerlere yönelik eylem hazırlığındayken 11 kilo patlayıcı madde ile yakalandığı, "örgüt üyeliği, patlayıcı madde bulundurmak, güvenlik güçlerine direnmek, görevli memurlara hakaret" suçlarından toplam 15 yıl 4 ay 5 gün hapis cezasına çarptırıldığı öğrenildi.
DİSİPLİN SORUŞTURMASI BAŞLATILDI
Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü bulunan örgütün bombacısı terörist Emrah Yayla hakkında (43), hastaneden dönüşü sırasında yüksek sesle slogan atmak ve ring aracı içindeki kamerayı peçete ile kapatmak nedeniyle disiplin soruşturması başlatıldı.
HÜCREYE KOYMA VE 2 AY ZİYARETÇİ KABULÜNDEN YOKSUN BIRAKMA CEZASI VERİLDİ
Bu kapsamda, İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığınca 11 Kasım 2016 tarihinde Yayla hakkında ring aracı içindeki kamerayı kapatması nedeniyle 5 gün hücreye koyma cezası ile cezalandırılmasına, hastanedeki tedavisinin bitiminden sonra yüksek sesle slogan attığı gerekçesiyle de gereksiz yere marş söyleme veya slogan atma disiplin suçundan 2 ay ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma cezasına karar verildi.
DİSİPLİN CEZALARI KANUNA UYGUN BULUNDU
Disiplin cezasına karşı SEGBİS aracılığıyla savunmasının alınmasına karşı çıkan Yayla duruşma salonunda bulunmayı talep etti. Yayla'nın bu talebi "Duruşmanın SEGBİS aracılığı ile yapılmasının ceza muhakemesi ilkelerinden yüz yüzelik ilkesine uygun olduğu, bu yönde Anayasa Mahkemesi kararı bulunduğu ve SEGBİS ile yapılan duruşmanın duruşma salonundakinden farklı olmadığı" gerekçesiyle mahkemece reddedildi. Mahkeme, Yayla'nın söz konusu eylemleri hakkında verilen disiplin cezalarını da kanuna uygun buldu.
KARARA İTİRAZ ETTİ
Yayla, duruşma salonunda savunma yapma hakkının kullanmasına izin verilmediğini belirterek karara itiraz etti. Kırıkkale 2. Ağır Ceza Mahkemesi, cezanın niteliğinin ve süresinin makul ve orantılı olduğunu belirterek Yayla'nın itirazını reddetti. Bunun üzerine terörist Emrah Yayla, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu.
BAKANLIK "YÜZ YÜZELİK İLKESİ GERÇEKLEŞMİŞTİR" DEDİ
Duruşmada hazır bulunma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkin Adalet Bakanlığı görüşünde; duruşmanın SEGBİS aracılığı ile yapılmasının yargılamanın unsurlarından biri olan yüz yüzelik ilkesinin gerçekleştiğini bildirdi.
AYM İHLAL KARARI VERDİ
Başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi, başvurucunun duruşmaya katılması yönünde hiçbir çaba gösterilmediğini belirtilerek, "Hâkimlikçe hiçbir alternatif değerlendirilmeden ve olaya özgü somut gerekçeler de sunulmadan genel ve kategorik bir yaklaşımla başvurucunun duruşmada hazır bulunma talepleri reddedilmiştir. Uyuşmazlığın bizzat duruşmada bulunmayı gerektiren bir nitelik taşıyıp taşımadığı hususunda hakimlikçe herhangi bir değerlendirme yapılmadan genel ve kategorik bir sebeple başvurucunun yokluğunda duruşma yapılması ve duruşmada hazır bulunma hakkına müdahale için en uygun aracın seçilmemesi müdahalenin gerekli olmadığı sonucuna yol açmıştır" ifadelerine yer verdi. Yüksek Mahkeme, adil yargılanma hakkı kapsamındaki duruşmada hazır bulunma hakkının ihlal edildiğine karar verdi.