Genel

Ayasofya Hakkında Her Şey: Nerede, Nasıl Gidilir, Giriş Ücreti Ne Kadar?

Ayasofya Camii, dünya mimarlık tarihinde önemli bir yere sahiptir. Her yıl yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaretçi akınına uğrayan önemli bir merkezdir. Tarihi boyunca kilise, müze ve cami olarak kullanıyor.

Abone Ol

İstanbul’un da önemli bir simgesi haline geliyor. 86 yılın ardından Cuma namazıyla açılan Ayasofya Camii’nin adı Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi olarak belirleniyor. İstanbul’un Tarihi Yarımadası Sultanahmet’te konumlanmış bu önemli camii Roma imparatorluğu tarafından kuruluyor. Sadece Türkiye için değil insanlık tarihi ve dünya kültürel mirası için kutsal sayılan mekanlardan biri olarak biliniyor. Peki, Ayasofya Camii nerede, nasıl gidilir? 

Ayasofya Hakkında Bilgiler

Ayasofya, bazilika planlı bir patrik katedrali olarak inşa ediliyor. Daha sonra camii olarak kullanılmaya başlanıyor. Dünyadaki en önemli mimari yapılardan biri olarak kabul ediliyor. Yaklaşık 1000 yıl boyunca da dünyanın en büyük kilisesi olarak kullanılıyor. Ayasofya ile ilgili merak edilen her şeye gezi rehberimiz ile ulaşabilirsiniz.

Ayasofya Ne Demek? 

Ayasofya ne demek biliyor muydunuz? Yurt dışında Hagia Sophia ismiyle bilinen kutsal yapı, ‘kutsal bilgelik, ilahi bilgelik’ anlamına geliyor. Bu kelime anlamı Ortodokslarda Tanrı’nın üç özelliğinden biri olarak kabul ediliyor. İstanbul’un Fatih ilçesine bağlı bulunan Ayasofya Camii dünyanın 8. harikası olarak da kabul ediliyor.

Ayasofya Kim Tarafından Yapıldı?

532’de inşaatı başlayan ve 5 yıl kadar süren Ayasofya’nın temelleri Bizans Roma İmparatorluğu döneminde Justinianos tarafından atılmıştır. İsidoros ve Anthemios yapının inşasına başlamış ve devam etmişlerdir.

Ayasofya Nerede?

Ayasofya Cami, İstanbul’un Fatih ilçesine bağlı Sultanahmet semtinde yer alıyor. Avrupa Yakası’nda bulunmasına rağmen; Karaköy, Sirkeci, Eminönü gibi lokasyonlara yakın bir konumda yer alıyor olması ile, İstanbul’un Anadolu Yakası bölgesinden gelmek isteyenlerin de kolaylıkla ulaşabileceği bir yerde

Loading...

.

Ayasofya Camii’ne Nasıl Gidilir?

“Ayasofya Camii’ne nasıl gidilir?” sorusu oldukça merak edilenler arasında yer alıyor. İstanbul’un hem Anadolu hem de Avrupa Yakası’ndan gelecek olan ziyaretçiler için kolay ulaşım seçenekleri bulunuyor. Otobüs, tramvay, vapur gibi toplu taşıma seçeneklerini değerlendirebilirsiniz. Tramvayı tercih etmeniz durumunda Sultanahmet durağından inerek birkaç dakikada camiye ulaşabilirsiniz. Bağcılar ile Kabataş tramvayı bu güzergahtan geçiyor. Ayrıca İstanbul’un pek çok noktasından İETT otobüsleriyle Eminönü’ne kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Buradan yine tramvay vasıtasıyla kısa bir süre içerisinde camiye ulaşabilirsiniz.Toplu taşıma ulaşım seçeneklerini sizler için listeledik:

Ayasofya’ya Vapur ile Ulaşım Nasıl?

Tarihi Ayasofya Camii’ne Anadolu Yakası’ndan gelmeniz durumunda; Üsküdar-Eminönü ve Kadıköy-Eminönü arasında yer alan vapurları tercih ederek kolaylıkla gelebilirsiniz. Vapur havası özellikle bahar ve yaz aylarında iyi bir seçenek olabilir.

Ayasofya’ya Marmaray ile Ulaşım Nasıl?

Anadolu ya da Avrupa Yakası’ndan gelecek ziyaretçiler için oldukça uygun ulaşım türlerinden biri de Marmaray. Marmaray hattında Sirkeci durağında inebilirsiniz. İndikten sonra ise ister yürüyebilir isterseniz de çıkışta göreceğiniz tramvay hattına binebilirsiniz. Tramvay hattında ise Sultanahmet durağında inmeniz gerekir.

Ayasofya’ya Tramvay ile Ulaşım Nasıl?

Bağcılar-Kabataş yönüne giden T1 tramvay hattını da Ayasofya’ya ulaşmak için tercih edebilirsiniz. Genellikle Sultanahmet durağında inmek tercih edilir fakat Gülhane durağını da inmek için tercih edebilirsiniz. Gülhane Parkı’nda biraz vakit geçirebilir, buradan Ayasofya Camii’ne ulaşabilirsiniz.

Diğer Ulaşım Seçenekleri Nelerdir?

Ayasofya Camii’ne ulaşım için birçok farklı seçenek mevcut. Yukarıda belirttiğimiz yöntemler dışında otobüs, metro, taksi ya da özel aracınız ile de buraya ulaşabilirsiniz. Metro için; M1B, M2 metro hatlarını kullanabilirsiniz. İETT otobüsleri ile ulaşım içinse; EM2-44B-99-54E-66-35-90-91O-36KE-4A-36CE-47Ç-77Ç-336E-70FE-28-28T-30D-EM1-47-47E-33Y-92G-97A-94-33-33B-32 hatlarını kullanabilirsiniz.

Ayasofya Camii Hangi Saatlerde Açık?

24 Temmuz 2020 tarihinde cami olarak ibadete tekrar açılan Ayasofya Camii, 24 saat ziyarete açık. Hafta içi ve hafta sonu olmak üzere dilediğiniz zaman ziyarete gidebilirsiniz. Fakat hafta sonu oldukça yoğun olduğunu söylemek mümkün. Ayasofya’yı ziyaret ederken ibadet saatlerini göz önünde bulundurmanız önerilir.

Ayasofya’ya Giriş Ücretli mi? 

Ayasofya Camii, müze halindeyken girişte ziyaretçilerden ücret talep ediliyordu. Müze statüsünden çıkarılıp, cami olarak ibadete açılmasıyla birlikte artık camii girişleri ücretsiz. Üst kat ise 15 Ocak 2024’te yabancı turistlere 25 euro Türk vatandaşlarına ise 850 TL giriş ücreti ile açılmış oldu. Ayasofya cami statüsüne kavuşması ile birlikte sadece Müslümanlar tarafından ziyaret edilmiyor. Müze zamanında olduğu gibi yabancı turistler tarafından da ziyarete açık.

Ayasofya Camii’nde Otopark Var mı? 

Şahsi aracınızla Ayasofya Camii’ne gitmek isterseniz, cami yakınlarında otopark bulmak noktasında zorluk yaşayabilirsiniz. Bölge turistler tarafından yoğun olarak ziyaret edildiği için ziyaret noktaları özel araç geçişlerine kapalı. Bunun yerine bölgeye yakın İspark alanlarına araçlarınızı park edebilir, tramvay ile kolay bir şekilde alana ulaşabilirsiniz.

Ayasofya Camii’nin Tarihi Özellikleri Nelerdir? 

Ayasofya Camii, İstanbul’un Fatih ilçesinde Sultanahmet Meydanı’nda yer alıyor. İstanbul’a yapılmış olan en büyük Bizans kilisesidir. Aynı konumda üç defa inşa ediliyor. Birinci inşada, ahşap çatılı bir yapıya sahip olan Ayasofya, çıkan halk ayaklanması sonucu yakılarak harap ediliyor. Sonrasında İmparator 2. Theodosius tarafından tekrar yaptırılıyor. Ancak bu imparator döneminde yapı yıkılarak harap ediliyor. Günümüzde hali ise İmparator Lustinianos tarafından yaptırılıyor. Dönemin iki önemli mimarı yapıya önemli katkılar sunuyor. Bu mimarların isimleri Miletos’lu Isidoros ve Tralles’li Anthemios’dur. Yapının inşasına 532 yılında başlanıyor. Tamamlanması ise 5 seneyi buluyor. 537 yılında da ibadete açılmak üzere kapılarını ziyaretçilerine aralıyor. Ayasofya, tarihte şu şekilde de isimlendiriliyor:

Birinci Ayasofya

Birinci Ayasofya Megale Ekklesia olarak da biliniyor. Büyük Konstantin tarafından inşasına başlanıyor. İstanbul’u başkent ilan etmesi ile bilinen Konstantin’in oğlu  Konstantinos kiliseyi tamamlayıp hizmete açıyor. Ancak M.S. 404’te bir ayaklanma çıkıyor. Kilise bu ayaklanmada yıkılıyor.

İkinci Ayasofya

İkinci Ayasofya ise Theodosius tarafından inşa ediliyor. Yine o zamanlarda içinde bulunan karışıklıklardan dolayı bir iç ayaklanma meydana geliyor. Kilise bu ayaklanmada yıkılıyor. İkinci Ayasofya’dan kalan tarihi kalıntılara günümüzde caminin bahçesinde ya da giriş merdivenlerinde rastlanabilir.

Üçüncü Ayasofya

Üçüncü Ayasofya, günümüzdeki Ayasofya’nın ilk temellerinin atıldığı yapı olarak biliniyor. İmparator Justinianos kilisenin inşasına başlıyor. İnşaatta birçok işçi, kalfa ve usta çalışıyor. Dördüncü Haçlı Seferi’nde Haçlılar tarafından yağmalanıyor. Sonrasında ise Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethediyor. Ayasofya bu fetih ile İslami şartlara uygun hale getiriliyor. Hatta Mimar Sinan tarafından yenilenip onarılıyor.

Ayasofya Neden Önemli?

Ayasofya geçmişten günümüze oldukçu önemli bir yere sahip oluyor. Bunun birçok sebebi var. Ayasofya’nın önemi öncelikle farklı dinlere ve kültürlere hitap etmesi oluyor. Hem kilise hem de cami olarak kullanıldığından oldukça kutsal sayılıyor. Aynı zamanda Doğu Roma İmparatorluğu’nun inşa ettirmiş olduğu en büyük kilise özelliğine sahip olması ile de biliniyor.

Ayasofya Ne Zaman Müze Oldu? Ayasofya Ne Zaman Cami Oldu?

Tarihi Ayasofya; kilise, cami ve müze olarak kullanılan dönemlerden geçiyor. 1453 yılında İstanbul’un Osmanlılar tarafından fethedilmesi ile birlikte Fatih Sultan Mehmet, bu yapıyı camiye dönüştürüyor. Müzeye geçiş dönemi ise 1934 yılında yaşanıyor. Yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararnamesiyle Ayasofya resmi olarak müze oluyor. 2020 yılına kadar faaliyetlere müze olarak devam eden yapı bu tarih itibariyle cami statüsüne kavuşuyor.

Ayasofya Efsaneleri ve Hikayeleri

Ayasofya’nın nesilden nesile anlatılarak yaşatılan onlarca gizemi ve efsanesi bulunuyor. Yapılışı hakkında ve yapıldıktan sonra yaşanan birçok gizem ve hikaye de mevcut. Hatta tılsımlı kapılar ve arılar olduğundan da söz edilir. Bu hikayelere birlikte göz atalım:

Ayasofya’nın Yapılışı Hakkındaki Efsaneler

İkinci Ayasofya’nın çıkan isyan sonucu yakılıp yıkılması sonucu, dönemin imparatoru gece bir rüya görüyor. Yeşiller içinde beyaz, ak saçlı bir pir rüyasında ona dünyada eşi benzeri olmayan büyük bir mabet yaptırmasını söylüyor. Tüm mal varlığını burası için harcamasını istiyor. İmparator, sabah uyandığında hazineleriyle büyük bir mabet yaptırmaya karar veriyor. Saraydaki tüm devlet erkanını toplayarak yaşadıklarını ve yapmak istediklerini aktarıyor. Zaman içerisinde mabetin yapımına başlanıyor. Ancak mimarlar, dehlizlerin ve kubbelerin nereye yerleştirilmesi gerektiği noktasında anlaşmazlık yaşıyor. Bu olay üzerine imparator bir gece tekrar bir rüya görüyor. Ak saçlı bir pîr, bu sefer de rüyada Ayasofya’nın planını veriyor. İmparatorun dışında aynı rüyayı mimarlar da görüyor. Bu sayede ortadaki anlaşmazlık yerine çözüme bırakıyor. İnşaat tamamlanıyor ve kilisenin adı o günden itibaren Ayasofya olarak kalıyor.

Kaybolan Mimar 

Ayasofya’nın inşasında Frengistan’dan ünlü bir mimar geliyor. Oldukça marifetli ve hünerli. Yapının temelini derinden kazdırıyor. Kubbenin üst tarafı kapatılacağı sırada esrarengiz bir olay yaşanıyor; mimar ortadan kayboluyor. Her yer aranıyor ancak mimara ulaşılamıyor. Konstantin bu durum karşısında şehirdeki tüm mimarları topluyor. İnşaatın tamamlanması için görev veriyor. Ancak gelen mimarların hiç biri cesaret edemiyor. 18 yıl boyunca kubbe kısmı açıkta kalıyor. Tüm bu olaylar yaşandıktan sonra ortadan kaybolan mimarın Frengistan’a gittiği ortaya çıkıyor.

Kutsal Kapılar

Ayasofya’nın temelleri ilk atıldığında 7 rakamının tılsımından ötürü 7 kapılı olacak şekilde inşa ediliyor. Üçüncü Ayasofya’da ise  361 tane kapı bulunuyor. Bunlarda 101 tanesi oldukça büyük olduğundan en tılsımlı kapılar olarak biliniyor. Bu kapılar her sayıldıklarında daima bir tane fazladan kapı çıktığı söyleniyor.

Arılar

Bir gün pazar ayininde bir arının İmparator tarafından yere düşürülen ekmek parçasını alıp gittiği söyleniyor. İmparator arıcılardan bu arıyı ve ekmeği bulmalarını istiyor. Ayasofya’nın inşası için planları hazırlayan mimar arıyı buluyor. Bu mimar kendi balını üretirken arı gelip kovana konuyor. Kovana baktığında bir kilise örüldüğünü görüyor. Arının aldığı ekmek parçası kutsal masa üzerinde bulununca imparator ekmeğin ve masanın temelde kullanılmasını söylüyor.

Bir Kadın Mezarı 

Ayasofya’nın ikinci inşasının da yıkılmasının ardından üçüncü kez yapılmasına karar veriliyor. Ancak yeni inşanın yapılması için buraya yakın olan evlerin yıkılması gerekiyor. Bu bölgeye yakın olan tüm ev sahiplerinden rıza alınıyor. Lakin bir kadın evini yıktırmak istemiyor. İmparator da kadının kendi isteğiyle evini yıktırmasını istiyor. Sonunda imparator kadına ne istediğini soruyor. Kadının tek bir şartı oluyor. Öldükten sonra Ayasofya’ya gömülmesi durumunda evini yıkmalarına razı oluyor. İmparator kabul ediyor. Böylece kadın öldükten sonra istediği yere gömülüyor.

Ayasofya’daki Tabutun Sırrı Nedir? 

Ayasofya Camii’nde kapıların birinin içerisinde tabut yer alıyor. Tabutun Kraliçe Sofya’ya ait olduğu biliniyor. Tabutun üzerindeki kubbede ise önemli bir detay bulunuyor. Bunlar 4 melek figürü. Azrail, Mikail, Cebrail, İsrafil. Tabut ve üzerindeki figürler incelendiğinde ortaya şöyle bir anlam çıkarılıyor: Tabutun yerinden oynatılması durumunda Ayasofya’nın yıkılabileceği şehir efsanesi de buradan geliyor.

Ayasofya’da Kıyamet Tarihi mi Yazıyor?

Ayasofya ile ilgili öne çıkan bir detay da kıyamet tarihi. Yapıda yer alan sütunların birinde kıyametin kopacağı tarih yazıyor. Sütunun üzerinde yazan ifade şöyle: On Sekizinde Yevm-i Pazar, sene 1038.

Ayasofya’da Neler Var?

Ayasofya’da görülecek, incelenecek ve öğrenilecek birçok tarihi yapı bulunuyor. Farklı kültürlere ve dinlere ait yapılarla karşılaşmak mümkün. Ayasofya’ya gittiğinizde incelemeden geçmeyin diyebileceğimiz yapıları listeliyoruz:

  • Ayasofya’nın kapıları
  • Sunu mozaiği
  • Deisis mozaiği
  • Komnenoslar mozaiği
  • Apsis mozaiği
  • Pandantiflerde bulunan melekler
  • Ompalyon
  • Hızır makamı
  • Ağlayan sütun
  • Vaftiz teknesi
  • Mermer kapı
  • Viking Yazısı
  • Henricus Dandolo’nun mezarı

Camii Olduktan Sonra Ayasofya’ya Eklenen Bölümler

Ayasofya Camii bilindiği üzere eskiden kilise ve müze olarak inşa ediliyor. Söz konusu mimaride farklı birçok yapı bulunuyor. Kilise camii olduktan sonra bu yapılara yenileri de ekleniyor. Özellikle İslam’a uygun hale getirmek için eklenen yapılar şu şekilde listelenebilir:

  • Mihrab ve Minber
  • Hünkar Mahfili
  • Büyük Hat Levhaları
  • I. Mahmud Kütüphanesi
  • Türbeler
  • Muvakkithane
  • Sıbyan Mektebi
  • Şadırvan

Ayasofya Camii Yakınında Nerede Kalınır? Sultanahmet Otelleri

“Ayasofya yakınında nerelerde kalınır?” sorusu da sıkça merak edilir. Ayasofya’ya yakın kalınabilecek yerlerden bazıları şu şekilde:

  • Ishak Pasa Hotel 
  • Green Parrot Hotel 
  • Orka Royal Hotel 
  • GLK PREMIER Acropol 
  • DoubleTree By Hilton İstanbul 
  • Aybar Hotel 
  • Hotel Evsen 
  • Sultanahmet Palace Hotel
  • Ferman Konak Hotel
  • Askoc Hotel
  • Maduro Hotel IstanbuL
  • Hotel Mercure

Sultanahmet’te Gezilecek Yerler

Ayasofya Camii’ne gelmişken Sultanahmet’te bu yerleri de mutlaka ziyaret etmelisiniz. Sultanahmet, ismi Sultanahmet Camii’ni yaptıran Birinci Ahmet’ten gelmektedir. Yedi tepeli şehir olarak tanınan İstanbul’un ilk tepesi Sultanahmet olarak biliniyor. Bu semt yerli ve yabancı turistler tarafından oldukça ilgi görüyor. Sizler için Sultanahmet’te gelmişken gezilecekler listesini de derledik.

  • Sultanahmet Meydanı
  • Sultanahmet Camii
  • Ayasofya Camii
  • İstanbul Arkeoloji Müzesi
  • Topkapı Sarayı
  • Yerebatan Sarnıcı
  • Gülhane Parkı
  • Haseki Hamamı
  • Alman Çeşmesi
  • Yılanlı Sütun
  • III. Ahmet Çeşmesi
  • Arasta Çarşısı
  • Aya İrini Müzesi
  • Türk İslam Eserleri Müzesi
  • Soğukçeşme Sokağı
  • Cağaloğlu Hamamı
  • Örme Sütun