DÜZCE (AA) - GÖKSEL CÜNEYT İĞDE - Düzce'de yaşayan işletmeci Elanur Tekir, Kaynaşlı ilçesinde ata yadigarı 120 yıllık köy evi ile yöresel lezzetlerin hazırlandığı restoranda Abhaz kültürünü geleceğe taşıyor.
Düzce'de 12 Kasım 1999'da meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki depremde kent merkezinde işlettiği ayakkabı imalathanesi yıkılan 62 yaşındaki Tekir, uzun süren iş arayışlarının ardından 2006'da Sazköy'de dedesinden miras kalan köy evini turizme açmaya karar verdi.
Tekir, geleneksel yaşam tarzını yansıtan, 10 dönüm arazi içindeki iki katlı evde yapılan bakım ve tadilat çalışmalarının ardından 8 odadan 3'ünde konaklama imkanı sunarak turizm işletmeciliğine başladı.
İlginin artması üzerine evin tüm odalarını hem ziyarete hem de konaklamaya açan Tekir, dönemin Kaynaşlı Kaymakamı Mustafa Yavuz'un tavsiyesiyle Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfından destek alarak işini büyüttü.
Tekir, evin bulunduğu arazinin bir kısmına daha fazla kişinin konaklaması için birbirinden bağımsız 2 küçük ev daha yaptı.
Özellikle İstanbul ve Ankara'dan köy evini görmek için gelenleri ağırlamaya devam eden Tekir, inşa edilen restoranda ise misafirlerini Abhaz mutfağının doyumsuz lezzetleriyle tanıştırıyor.
- "Kültürümüzü yaşatmaya devam ediyoruz"
Elanur Tekir, AA muhabirine, dedelerinin 1864'teki sürgünde Kafkaslar'dan Düzce'ye göç ettiklerini söyledi.
Sazköy'ün akraba köyü olduğunu anlatan Tekir, "Yani çok fazla yabancının olmadığı iç içe yaşanılan bir köy. Dedelerimizden de bize böyle bir miras kaldı. Biz de şimdi paylaşıma açtık. Dinlenmek isteyen insanlara açıyoruz, insanlarla bir araya geliyoruz. Çok fazla etkinlik amaçlı değil de dinlenmeye odaklı hizmet veriyoruz. Aynı zamanda kültürümüzü yaşatmaya devam ediyoruz. Kültürümüzü, duruşumuzu, oturuşumuzu, yemeğimizi, yaşam biçimimizi ziyaretçilerle paylaşıyoruz." diye konuştu.
Tekir, evin Abhaz kültürünün bir parçası olduğuna işaret ederek, "Tamamı ahşap yapılı. Toprak sıvalar kullanılmış ve içi tuğla. Eskiden aileler birlikte yaşıyordu, iç kısmı da kalabalık aileler için dizayn edilmiş müstakil odalardan oluşuyor. Doğduğumuz, büyüdüğümüz ev, çok kıymetli. Bizim için ölçülecek bir değeri yok. Bütün amacımız bu evi ayakta tutmak." ifadelerini kullandı.
Evin, zamanla dönemin kaymakamının da ilgisini çektiğinden bahseden Tekir, "Sağ olsunlar yan taraftaki restoran binasının yapımında destek oldular. Restoran kısmının üst katına onların desteğiyle 4 odam ilave oldu. Destekle birlikte daha da büyüdük." dedi.
Tekir, konaklamak veya ziyaret için gelenlerin Abhaz yemeklerini tatma imkanı da bulduklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Burada kültürümüzün bir parçası Abhaz yemeklerinin tamamını sunmaya çalışıyoruz. Abhaz versiyonu olan Çerkes tavuğu, ceviz soslu tavuk, ceviz soslu kara lahanamız var. Bunların dışında erik sosumuz, barbunya ezmemiz, mamursamız, taze Abhaz peynirimiz, turşumuzu misafirlerimize sunuyoruz. Yöresel kahvaltı da veriyoruz."
Aile işletmesi olduklarını, kardeşi ve yeğenleriyle birlikte çalıştıklarını belirten Tekir, ilerleyen süreçte bu geleneği onların devam ettireceğini sözlerine ekledi.