Son zamanlarla,özellikle dini muhtevalı aşk diye başlayan bir çok kitap piyasaya çıktı. Gün geçmiyor ki bu tarz bir kitaba rastlamayalım. Sannedersiniz milletimiz hep aşık. Aşkla başlayan bu kitapların büyük çoğunluğunun içinin sloganik sözlerle ve tamamen romantik ifadelerle dolu olduğunu görüyoruz.
Peygamberimizin(SAV)Hadis-i Şerifinde buyurduğu gibi "Vatan sevgisi imandandır." Halbuki aşk diye yazdıkları kitapların arasında, imanın bir parçası olan vatan sevgisinin en başlarda olması gerekiyordu.Takip ettiğim kadarıyla hemen hemen hiç bahsedilmemiş. Okuduğumuz aşk başlıklı kitaplarda, sadece insanların birbirlerine olan aşklarından bahsedilmekte. Oysa vatan aşkının karşılıksız olduğu bilinmesine rağmen aşkı vatandan pek söz edilmemekte. Vatan sevgisi uğruna yüz binlerce insanın gözünü kırpmadan rahatlıkla ölmeyi göze alması ve her şeyini feda edebilmesi bu sevginin ehemmiyetini ortaya koymaktadır.
İnsanların birbirlerini sevmesinde yada aşklarında bir şekilde karşılık beklentisi vardır. Karşılık alınmadığında, maşuka yönelik öfke, kızgınlık, kırgınlık, nefret veya zarar verme düşünceleri hasıl olmaktadır. Lakin, aşkı vatan için mücadele edenlerde böyle bir durum katiyen görülmemiştir. Çünkü vatan sevgisi karşılıksızdır. Vatanı karşılık beklemeden sevmişlerdir. Uğruna ölecektir, geleceğini kaybedecektir, malını, mülkünü feda edecektir. Karşılığında vatan sağ olsun, her şey vatan için diyeceklerdir.
Vatan sevgisini eleştirenler olduğunda, aşkı vatanı savunanlar, vatanı vatan yapan değerleri ortaya koyacak, şehit kanlarıyla sulanmış, toprağın kara bağrına düşmüş nice canların sayesinde vatan olduğunu söyleyince kuru kuruya bir sevgi olmadığını da belirtecektir. Vatan sevgisi dünyalık ve gelip geçici bir duygu değildir. Aksine ahret hayatına da etki edeceğini bilir, vatana ihanetin bedelinin çok ağır olduğunu ve bu bedelin bu dünyada olmasa bile ahirette mutlaka ödetileceğini de çok iyi bilir.
Vatan sevgisinin de rakip yoktur. Ne kadar çok olursa o kadar güçlü olur vatan. Aşkı vatan düşüncesinde olanlar, başkalarını sevgilerinden dolayı kıskanmaz, aksine onların varlığından dolayı da güç hisseder, kuvvet kazandığına inanır. Sevenlerin sayısı ne kadar çok kişi olursa vatanın bağımsızlığının ve bölünmezliğinin garantisi o kadar çok olur. İnançtan ayrı bir vatan sevgisi olmaz. İnanmıyorum ama vatanımı seviyorum denildiğinde aşkının görüntüsüne, tipine, boyuna, posuna, giyimine, kuşamına karışan, dolaşmasına, konuşmasına müdahale eden bir maşuk gibi olur.
Aşkı vatan için yaşayanlar, bilirler ki vatanı vatan yapan değerlere hiçbir şekilde karışılmasını istemez. Vatan sevgisinin imandan geldiğini unutmaz. İmansız bir vatan sevgisinin maşukunu beğenmeyen bir aşık olduğunu ve böyle bir aşkın kısa bir süre sonra sona ereceğini görmek zor değildir. Nasıl ki aşık, maşukunu olduğu gibi sever, aşkı vatan için yanıp tutuşanlarda vatan sevgisinin mahiyetini de bilip olduğu gibi sevmelidir. Onu eğip bükmeye çalışmamalı, bir seferden bir şey olmaz deyip parça parça satmaya çalışanlara set çekmeli, onları durdurmalıdır. Çünkü vatan, hiç kimsenin parayla pulla satın aldığı maddi bir eşya değildir. Atalarımızdan bizlere miras kalan ve bizlerden de sonraki nesillere miras yoluyla devam edecek olan manevi bir emanettir. Emanete çok iyi sahip çıkmalı, asla hıyanet etmemeliyiz.
Bir Türk büyüğünün sözü ne kadar önemli, "Benden eğerimi isteyiniz vereyim, atımı isteyiniz vereyim Fakat vatanımdan hiç kimse bir karış toprak istemesin veremem."
Vatan sevgisi ahlakta iyiliği, ahlakta iyilik de vatan sevgisini meydana getirir.
Vatan bir milletin evidir.
İnsan vatanını sever, çünkü hürriyeti, rahatı, hakkı vatan sayesinde kaimdir.
Bu vatan, çocuklarımız ve torunlarımız için cennet yapılmaya layıktır.