Sendikası adına açıklama yapan Perihan Karakuş, "Emeklilerimiz beslenemiyor. Bırakalım beslenmeyi, yatağa aç giriyor, karnını doyuramıyor. Emekliler pazar yerine gittiğinde sadece fiyatları inceliyor alışveriş yapamıyor. Markete gitmek karabasandan beter oldu. Kasabın yolundan vazgeçtik, ekmek alamıyoruz. Sözün özü emekliler adeta sürüm sürüm sürünüyor" dedi.
Artvin'de Tüm Emekliler sendikasının çağrısıyla bir araya gelen emekliler iktidara tepki gösterdiler. Yapılan açıklamaya CHP, Halkevleri, DİSK, Eğitim- Sen, SOL Parti üyeleri ve emekliler katıldı. Açıklamayı Artvin Tüm Emeklilerin Sendikası Temsilciliği adına üyelerden Perihan Karakuş yaptı. Perihan Karakuş, şunları söyledi:
"Bugün Tüm Emeklilerin Sendikası olarak Ardanuç'tan Edirne'ye, Giresun'dan Mersin'e kadar onlarca il ve ilçede alanlardayız. Sefalete, yoksulluğa, açlığa mahkum edilmeye itirazımızı en güçlü şekilde duyurmak için alanlardayız. Son söyleyeceğimizi baştan söyleyelim; AKP ve paydaşları artık ülkeyi yönetemiyor. Ülkede yönetim krizi vardır. 22 yıldır ülkeyi yönetenler, gönüllü taşıyıcısı oldukları vahşi kapitalizmin neoliberal politikalarını acımasızca uyguladıklarıyla yetinmiyor, ülkeyi Ortaçağ karanlığına ve Ortadoğu bataklığına sürüklüyorlar. Böylece yarattıkları siyasi ve ekonomik kaostan, siyasal islamcı tek adam yönetimini yukarıdan aşağıya yapılandırdılar. Bu yönetim anlayışı emeklilere derin yoksulluk, açlık, daha doğrusu ölüm sınırında bir yaşam olarak geri dönmüştür. Yaşam koşullarımız çok kötüleşmiştir. Bugün emekliler 18. ve 19. yüzyıldaki yaşam koşullarından daha beter yaşam savaşı veriyor. Aslına bakılırsa uygulanan politika, cuntacı Kenan Evren’in bir dönem devrimcileri bir bir idam ederken söylediği, 'asmayalım da besleyelim mi' mantığının yeni bir türevidir. Yani aynı anlayış, bugün emeklilerin yaşam koşullarını en dibe gerileterek, yavaş yavaş yok edilmesiyle gündemdedir.
"EMEKLİLERİN TEK GİDEBİLDİĞİ YER PARKLAR"
Emeklilerimiz beslenemiyor. Bırakalım beslenmeyi, yatağa aç giriyor, karnını doyuramıyor. Emekliler pazar yerine gittiğinde sadece fiyatları inceliyor alışveriş yapamıyor. Markete gitmek karabasandan beter oldu. Kasabın yolundan vazgeçtik, ekmek alamıyoruz. Sözün özü emekliler adeta sürüm sürüm sürünüyor. Bakın şurada bir simitçiden bir bardak çay 45 lira. Emeklinin dinlenmek için simitçiden bir bardak çay içebilme şansı kalmadı. Dost sohbeti yapacağı, bir fincan kahve içebileceği bir mekân hayal oldu. Emekliler, 40 yıl hatırı kalan bir fincan kahveyi, bir kafede 40 yılda içemez duruma düşürüldü. Derin yoksulluk nedeniyle geleneklerimizi ve göreneklerimizi terk ettik. Emeklilerin tek gidebildiği yer, parklardaki belediye bankları oldu. Boş bank bulan şanslı sayılıyor. Tabii hava soğuk veya yağışlı değilse. Emeklilerin kaliteli yaşlanmasının ölçütü, banklara hapsedilen bir yaşam oldu. Bu onur, bu iktidarındır. Metruk binalarda yaşam savaşı veren emeklileri saymazsak, artık sokaklarda geceleyen, açlıktan ölen emekli haberleri sürpriz olmayacaktır. Bu gidişle, bu onur da bu iktidara ait olacaktır. İktidara sesleniyoruz; duyun bu çığlığı ve acil çözüm üretin. BİS-AR’ın araştırmasına göre açlık sınırı 20 bin 834 lirayı, yoksulluk sınırı 60 bin 757 lirayı aştı. Bekâr bir çalışanın sadece yaşam maliyeti 26 bin 970 liradır. Bu hayat pahalılığında, her üç emekliden ikisinin 10 bin lira aldığı biliniyor. Bu durumda emeklilerin nasıl geçinebildiğini hesaplamak, yüzyıllardır çözülemeyen matematik probleminden zordur.
"BÜTÜN EMEKLİLERE HAKSIZLIK YAPILIYOR"
Denklem açıktır; 4 kişilik çekirdek ailenin sadece mutfak gideri açlık sınırıdır. Temel ihtiyaçlarına, giyim, ulaşım, ısınma, elektrik, su, barınma, telefon, internet, eğitim giderleri eklendiğinde asgari yoksulluk sınırında bir gelir gerekiyor. Sosyal ve kültürel aktiviteleri saymıyoruz bile. Yani yoksul yaşamak için bile 60 bin 750 liraya ihtiyaç varken, 10 bin lira ile bütün bu girdilerin karşılanmasını çözen varsa beri gelsin. 2024 Ocak ayına göre memur emeklilerinin ortalama maaşı, memur maaş ortalamasının yüzde 41,4’üdür. Bu oran 2023 yılında yüzde 70,5'di. Bu ülkenin en zor okullarından okumuş, son dereceler yükselmiş bir memur emeklisi bile, bir çalışanın beşte ikisi kadar maaş alıyorsa, sorun çok büyüktür. Bunu biz demiyoruz, bilim çevreleri diyor. Emeklinin cebinden paranın çalındığını bilim kanıtlarıyla açıklandığı sonuçta bütün emeklilere haksızlık yapılıyor. Bedelini peşin, peşin ödediğimiz emeğimizin değerlendirilmediği ortadır. Katsayı hesabında bile hile yapılıyor ve biz bunlara sessiz mi kalacağız. Buradan bütün emekli arkadaşlarıma sesleniyoruz boş vaatlere kulak asmayın, haklarınızın çalınmasına sessiz kalmayın ve demokratik tepkilerinizi gösterin ve kurtuluş kendi ellerinizdedir ve onunda yolu örgütlenmekten geçer."